24 Kasım 2024 Pazar

Ankara'da işgale karşı eylem

Güney Kürdistan'a yönelik işgale karşı mücadele çağrısı yapan DEM Parti Ankara İl Örgütü, "Kürt halkının onurlu mücadelesi hiçbir zaman tekelleşmeyecektir. Kolektif, örgütlü ve politik duruşu asla gerilemeyecektir. Bu mücadele birkaç ailenin veya ana akım sistem siyasetinin güdümüne girmeyecektir. Her zaman olduğu gibi bugün de halkın çıkarları ve temel değerler üzerinden yürümeye devam edecektir" denildi.

Türk devletinin Güney Kürdistan'a yönelik işgal saldırısına karşı Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ankara İl Örgütü, "İşgale ve ihanete hayır" şiarıyla açıklama yaptı. İl binası önünde gerçekleşen açıklamada Kürtçe ve Türkçe "İşgale ve ihanete hayır" yazılı pankart açılırken "Savaşa hayır barış hemen şimdi" sloganı atıldı.

'BİRAKUJÎYE ORTAK OLMAYIN'
DEM Parti Ankara İl Eşbaşkanı Fatin Kanat, ulusal birlik ruhuyla kenetlenme çağrısı yaparak, "Birakujîye (kardeş kavgasına) ortak olmayın. AKP-MHP iktidarı ve iş birliği içindeki tüm güçler, dünyadaki ve bölgedeki gelişmelere paralel olarak nüfuzlarını, işgal ve ilhak yoluyla büyütmeye, güç kazanmaya odaklamış durumdalar. İktidar, Federal Kürdistan Bölgesi ve Suriye gündemli her tartışmada çatışmaların bitirilmesi yerine savaşları, göçleri yeniden büyütecek askeri, siyasi ve ekonomik adımlar atmaktadır. Oysa ülkede ve bölgede büyük barış, halkların siyasi, kültürel, ekonomik varlıklarının tanınması, demokratik özgürlükçü toplumsal yaşamın birlikte kurulması yoluyla elde edilebilir. Partimiz bir kez daha ve güçlü bir şekilde iktidara bu uyarıyı yapmayı sorumluluk sayar"  dedi.

'İŞGAL EDİLEN TOPRAKLAR KÜRT HALKININ YAŞADIĞI TOPRAKLARDIR'
Bakur'da yaşayan Kürtlerin yaşam alanları olan 3 bin 500'ü aşkın köyü yakan anlayışın aynı politikaların Başur'da da devreye sokmaya çalıştığını kaydeden Kanat, "Şimdiye kadar 100'ü aşkın köy boşaltılmış, doğası talan edilmiş, orada yaşayan halk zorunlu göçe maruz bırakılmış ve yaşam alanları işgal edilmiştir. İşgal edilen topraklar Kürt halkı ve birlikte yaşadığı halkların topraklarıdır. Savaşa karşı olan bütün toplumsal muhalefet güçleri büyük bir sorumlulukla yüz yüzedir. Türkiye'de, Ortadoğu'da ve dünyada 'savaşa hayır, başka bir dünya mümkündür' şiarıyla güçlü bir savaş karşıtı cephe oluşturulması hepimizin önünde duran tarihsel ve toplumsal bir sorumluluktur" ifadelerini kullandı. 

'HALKIN ÇIKARLARI İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ'
Kanat, şöyle devam etti: "İşgalci zihniyete ve politize olmuş sömürge psikolojisinden kurtulamayanlara çağrımızdır. Kürt halkının onurlu mücadelesi hiçbir zaman tekelleşmeyecektir. Kolektif, örgütlü ve politik duruşu asla gerilemeyecektir. Bu mücadele birkaç ailenin veya ana akım sistem siyasetinin güdümüne girmeyecektir. Her zaman olduğu gibi bugün de halkın çıkarları ve temel değerler üzerinden yürümeye devam edecektir. Bu onurlu mücadeleyi baltalamaya, yozlaştırmaya ve engellemeye çalışanlar, tarihin adaleti önünde yok olmaya mahkumdurlar."