Ankara Üniversitesi MİT'in fişleme belgesini mahkemeye 'savunma' olarak sundu
Ankara Üniversitesi'nin akademisyenler ve personeli hakkında MİT'ten aldığı "gizli" ibareli fişleme belgelerini mahkemeye ihraçların savunması olarak sunduğu ortaya çıktı. Duruma tepki gösteren akademisyenler, üniversite yönetimi hakkında dava açacaklarını belirtti.
Ankara Üniversitesi yönetiminin, Barış Akademisyenlerine yönelik ihraçların öncesinde personeline dair Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan (MİT) talep ettiği "gizli" ibareli fişleme belgelerini, "savunma" adı altında idare mahkemelerindeki yargılamalara gönderdiği ortaya çıktı.
OHAL döneminde yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile binlerce kamu çalışanı ihraç edildi. "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriyi imzalayan Barış Akademisyenleri'nin çoğunluğunu oluşturduğu Ankara Üniversitesi, 100'ün üzerinde ihraç ile en çok akademisyenin kamu görevinden çıkarıldığı üniversiteler arasında yer aldı.
Gazete Duvar'dan Serkan Alan'ın haberine göre, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü 2016 yılında MİT'e yazı yazarak bünyesindeki akademisyen ve personele ilişkin bilgi talep etti. MİT, "gizli" ibaresiyle 59 akademisyen ve personel hakkında üniversiteye yazı gönderdi.
MİT'in "fişleme" belgesinde, akademisyenlerin sendikal faaliyetleri, katıldıkları akademik panel ve etkinlikler, evli oldukları kişiler ya da çocuklarının sendika ya da seçime katılma yeterliliğine sahip siyasi partiye üye olması gibi kişisel bilgiler yer aldı. Listede adı olan akademisyenlere ilişkin, okul bünyesinde kurulmuş öğrenci topluluğunun danışmanı olmak, televizyona röportaj vermek, basın açıklaması yapmak gibi faaliyetler MİT'in gönderdiği yazıda yer aldı.
MİT'in üniversite yönetimine gönderdiği yazıda çeşitli "uyarılar" da yer aldı. MİT belgesinde, "İstihbari nitelikte olan bu bilgiler hukuki bir delil olarak kullanılamaz. Dokümante edilerek kullanılmak istendiğinde metinde bahis konusu edilen hususlar ilgili kurum ve kuruluşlardan sorularak belgelenir" ve "Liste istihbari mahiyette kişisel veriler ihtiva ettiğinden bilinmesi gereken prensibi gereği üçüncü kişilerle paylaşılmaması ve okunduktan sonra imha edilmesi gerekir" denildi.
Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'nün idare mahkemelerine gönderdiği yazılarda, ihraç kararları öncesi üniversite bünyesinde OHAL Komisyonu'na benzer bir komisyon kurulduğu da ortaya çıktı. Üç akademisyenin, bildiriyi imzalayan akademisyenlerle ilgili ihraç öncesinde bilgi topladığı, buna ilişkin belgeler imzaladığı idare mahkemelerine gönderilen yazılarla ortaya çıktı.
Ankara Üniversitesi'nin "suç isnat etmeye çalışan" ifadelerin yer aldığı fişleme belgesini mahkemelere savunma olarak göndermesinin ardından akademisyenler yasal süreç hazırlığına girişti. Kişisel verilerin ihlal edildiğini belirten akademisyenler üniversite yönetimine karşı dava açacaklarını açıkladı.