21 Eylül 2024 Cumartesi

Ankara Garı önünde 10 Ekim katliamında yaşamını yitirenler anıldı

DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve 10 Ekim-Der tarafından Ankara Garı önünde anma gerçekleştirildi.
103 kişinin hayatını kaybettiği 500'den fazla kişinin yaralandığı 10 Ekim Ankara katliamında yaşamını yitirenler anılıyor.
 
DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve 10 Ekim-Der tarafından Ankara Garı önünde yapılmak istenen anmaya polis engel olmak istedi. Aralarında HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Murat Çepni, milletvekili Züleyha Gülüm ile DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'nun olduğu kitleye polis biber gazıyla saldırdı.
 
Polis, aileler ve kurum temsilcileri dışında alana kimsenin alınmayacağını söyledi. Kitlenin tamamının alana alınması için milletvekilleri ve Arzu Çerkezoğlu polis ile görüşmesi sonrası polis engeli kaldırıldı. Kitle sloganlarla Ankara Garı önüne yürüdü.
 
Anmaya HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ile Eş Genel Başkan Yardımcısı Murat Çepni, milletvekilleri Züleyha Gülüm, Oya Ersoy, Meral Danış Beştaş, Serpil Kemalbay, Garo Paylan ve CHP Milletvekilleri Kani Beko, Ali Şeker, KESK Eş Genel Başkanları Aysun Gezen ve Mehmet Bozgeyik, TMMOB Başkanı Emin Koramaz, TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, 10 Ekim-Der ile siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri katıldı.
 
Kurumlar adına ortak açıklamayı DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu okudu. Çerkezoğlu, "Bundan üç yıl önce, ülkemizin içinden geçtiği şiddet ve çatışma ortamının sona erdirilmesi için 'Savaşa inat, barış hemen şimdi' şiarıyla Türkiye'nin dört bir yanından gelen on binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen Emek, Barış ve Demokrasi Mitingimize savaştan beslenen karanlık odaklar katliamla cevap verdiler" dedi.
 
Yüreği insan sevgisiyle ve barış özlemiyle dolu 103 kişinin yaşamını yitirdiğini ve yaklaşık 500 kişinin ise yaralandığını belirten Çerkezoğlu, "Halen çok sayıda arkadaşımız farklı organ kayıplarına uğrayarak hayatlarını devam ettirmeye çalışıyor" diye kaydetti.
 
Çerkezoğlu, "Yaşanan bu büyük katliamın acısı yüreklerimizi yakmaya devam ediyor. Acımız kadar öfkemiz de tazeliğini koruyor. Gerçek katiller dışarıda gezdiği için isyanımız her gün biraz daha büyüyor. Acımızı ve öfkemizi büyüten en büyük nedenlerden birisi de, katliam öncesinden bugüne kadar siyasi iktidarın ve idarecilerin takındıkları tutum ve yargı sürecidir" diye konuştu.
 
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi 3 Ağustos günü 10 Ekim Ankara katliamı davasında kararını açıkladığını hatırlatan Çerkezoğlu, yargı sürecinin hızla bitirilmek istendiğine dikkat çekti. Yargının tutumu ve açıklanan kararın katliamın gerçek faillerinin kimler olduğuna dair kuşkularını daha da büyüttüğünü ifade eden Çerkezoğlu, "Duruşmalarda yaşananlara, siyasi iktidarın ve mahkemenin tavrına bakıldığında davanın birkaç tetikçinin, yardım ve yataklı edenlerin çeşitli cezalarla sonuçlandırılması üzerine kurgulandığı anlaşılmaktadır. Karar da buna uygun olarak verilmiştir" diye belirtti.
 
Mülkiye müfettişlerinin hazırladığı raporda adeta katillere Ankara'ya kadar bir koridor açıldığı anlaşılmasına rağmen Mahkeme heyeti raporu ciddiye almadığı gibi avukatların ısrarlı talebine rağmen raporda kastı/ihmali yazılı olan kamu görevlilerini ne sanık olarak yargıladığını, ne de tanık olarak dinlediğini söyleyen Çerkezoğlu, "7 Haziran-1 Kasım 2015 sürecinde arka arkaya patlayan bombaların, yaşanan katliamların 'ya biz ya kaos' tehdidi ile ilişkisi sorgulanmadığı sürece adalet sağlanmamış, gerçek failler ortaya çıkarılmamış olacaktır" dedi.
 
Katliam sonrası anket yapıp oylarının ne kadar arttığını araştıran ve büyük bir aymazlıkla TV'lerde açıklayanlar, halklara hesap vermedikçe öfkelerinin de acılarının da dinmeyeceğini vurgulayan Çerkezoğlu, "Katillere adeta koridor açan, yol kontrollerini kaldıran, saldırı olacağı istihbaratını tertip komitesinden gizleyenler, patlamaların ardından birçok kişinin yaşamını yitirmesine neden olan gaz sıkma emri verenler, ambulansların geç gelmesinin sorumlusu olanlar, güvenlik tedbiri almayanlar yargılanmadıkça gerçek adalet mücadelemiz sürecektir" diye konuştu.
 
Çerkezoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"'Kokteyl örgüt' diyerek davayı sulandıranlar, katliamın IŞİD tarafından gerçekleştirildiğini söyleyen mahkeme kararı sonrası hala koltuklarında oturmaya devam ediyorlarsa dava dosyasının daha başındayız demektir.
 
"Katliamın tüm sorumluları yargılanana ve hak ettikleri cezayı alana kadar öfkemizi diri tutacağız. Katliamın unutturulmak istenmesine izin vermeyeceğiz. Arkadaşlarımızın hesabını mutlaka soracağız.
 
"Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi yitirdiğimiz arkadaşlarımızın en büyük emanetidir. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu doğrultuda kararlı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.
 
"Barış karanfillerimize ve ailelerine verdiğimiz sözü 3. Yıldönümü vesilesiyle bir kez daha yineliyoruz: Barış özleminiz yerine gelinceye kadar mücadelemiz bedeli ne olursa olsun devam edecektir. Gerçek katiller ortaya çıkarılıncaya ve gerçek adalet yerini buluncaya kadar and olsun ki durup dinlenmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz, yılmayacağız. Affetmeyeceğiz, unutmayacağız, unutturmayacağız."
 
10 Ekim Derneği Genel Başkanı Mehtap Sakin Coşgun ise "İlk kez 10.04’te Ankara Garı önünde olabildik" sözleriyle başladığı konuşmasını, "Barış demekten vazgeçmeyelim, ölenler boşuna ölmüş olmasın" sözleriyle sürdürdü.
 
Coşgun, "Sistemin istediği olmayacak, sistem bizi katletmek yok etmek istedikçe biz buradayız diyeceğiz bizi hiçbir şey korkutamayacak. Sokağa çıkmaya devam edeceğiz" dedi.
 
"Bu insanların yere düşen bayraklarını taşıyacağız" diyen Coşgun, "barış, demokrasi ve özgürlükler" için mücadelenin sürdürülmesi çağrısı yaptı.