Alper Sapan mezarı başında anıldı: Yoldaşlarımızın katili devlettir
Alper Sapan'ın mezarı başında yapılan anmada, 33'lerin düşlerinden ve cüretinden ilham alarak devrim ve sosyalizm bayrağının daha da yükseltilmeye devam edeceği kaydedildi.
33 düş yolcularından Alper Sapan, İstanbul Kurtköy'de bulunan mezarı başında anıldı. "Hiçbir düş yarım kalmayacak" pankartının açıldığı anma, Alper Sapan şahsında 33'ler ve devrim şehitleri anısına saygı duruşuyla başladı.
METE: DEVRİM VE SOSYALİZM BAYRAĞINI YÜKSELTMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) adına konuşan Onur yoldaş Mete, Kobanê inşa kampanyasının ne anlama geldiğini anımsattı. Türkiye ve Kürdistan halklarının birlikte direnişini ve IŞID barbarlığından kurtardığı bir kenti yeniden inşa etmek, Gezi direnişinin çocuklarını Kobane'nin çocuklarıyla buluşturmak ve oranın bir parçası olmak için yola çıkan 33'lerin katledildiğini hatırlatan Mete, "Bu saldırının hedefi o dönem ortaya çıkan ve bugüne kadar da varlığını sürdüren birleşik devrim mayasını, birleşik devrim iradesini teslim almak, Türkiye ve Kürdistan'da devrimcilerin iradesini teslim almak. Bu saldırının mesajı şudur: Eğer Kürde dokunursanız, eğer Rojava'ya dokununsanız yanarsınız. Ancak biz o saldırıdan sonra ne Kürdistan'a dokunmaktan, ne de Kürdistan ateşinde yanmaktan vazgeçtik. Bu temelde enternasyonalist bir devrim ve sosyalizm bayrağını yükseltmeye devam edeceğiz" dedi. şovenizme karşı bayrağı yükseltmeye devam edeceğiz.
'33'LERİN DÜŞLERİ YARIM KALMAYACAK'
Alper Sapan'ın yüzünü Rojava'ya dönen devrimcilerden olduğunu dile getiren Mete, "Bu katliamla devlet bir yanılgı içindeydi. Bu yanılgı Alper yoldaş şahsında iradeleşen, simgeleşen mücadele azminin kaldırılabileceği, Alper Yoldaşın bedeniyle birlikte bu iradenin de kaldırılacağı yanılgısıydı. Ancak bugün hala ayakta duran Rojava devriminden, inşa edilen Kobanê'den, burada onun anısına bağlılıkla mücadele sözü veren bizlerden, hala yükseltilen Suruç'un adalet mücadelesinden ve bütün teslim alma ve kırım saldırılarına rağmen hala ayakta duran Kürt özgürlük hareketi ve Türkiye devrimci hareketi bu saldırının boşa çıktığını oradaki yanılgının gerçekten bir yanılgıdan ibaret olduğunun en net kanıtıdır. Egemenlerin de faşizmin de korkusu tam olarak bu kanıtın kendisidir. O yüzden egemenler bugün Suruç için adalet mücadelesini engellemeye, Van'a ve Colemergê kayyum atamaya devam ediyor. Bunun için hala baskı ve tutuklamalarını sürdürüyor. 33'lerin düşleri, yarım kalmadı ve yarım kalmayacak" ifadelerini kullandı.
'DEVLET KATLETTİ YOLDAŞLARIMIZI'
Mete, Alper'in yoldaşlarının da anmada olduğunun altını çizerek sözü onlara bıraktı. Yapılan konuşmada şunlar söylendi: "Anıları hala çok taze. Yarası hala çok taze. Alper, devrimci, anarşist, bir antimilitaristti. Anarşistler için Rojava devrimi çok önemli. Nihayetinde Kürtlerin özerkliği olarak gerçekleşmişti. Bizim için hala değerli. O zaman da bu düşüncelerden esinlenen Alper de Rojava'yı görmek, insanlarla konuşmak, dokunmak istedi. Direkt, taşeron kullanmadan devlet katletti yoldaşlarımızı. Ama bugün hala Alper'in yanına geliyoruz. 33'leri anıyoruz. 9 değil 90 yıl da geçse anacağız, onlar için mücadele edeceğiz."
'BU DÜŞLER BİZİM ZİHNİMİZDE HALLA BERRAK'
Son olarak Özgürlükçü Gençlik adına Seçil Murtazoğlu söz aldı. Murtazağolu, şunları söyledi: "Alper sömürüye, zulme karşı bir tarafta yer alırken devletin sömürü politikalarına, savaş politikalarının karşısında yer alıyordu. Bu politikalara karşı sessiz kalmayacağını söylüyordu. Bunun için yola çıktı. Bu yola çıkışı bize hala örnek teşkil ediyor. Suruç'tan bugüne bizler, lise sıralarından üniversite sıralarına; sokaklara 33'lerin düşlerini devam ettiri-yoruz. Mücadelelerini büyütüyoruz. Bundan sonrada bizler Rojava devriminden, sosyalist gençlerden aldığımız güçle mücadelemize devam edeceğiz. Hiç bir düş yarım kalmayacak. 33'lere sözümüz bu. Onları katlederek bu düşleri yok edeceklerini sandılar. Yanıldılar. Bu düşler bizim zihnimizde hala berrak bir şekilde duruyor. Bu düşleri daha da ileri taşımak için mücadelemize devam edeceğiz. Sözümüz sözdür."
Anma, "Suruç için adalet herkes için adalet" sloganı ile son buldu.