Akdoğan Dersim'de toprağa verildi
Yaşamını yitiren tutsak Ergün Akdoğan, memleketi Hozan'da sonsuzluğa uğurlandı. Akdoğan için düzenlenen törende konuşan Uçar, hasta tutsakları yalnız bırakmayacaklarını söyledi. "Dilimizi, kimliğimizi, özgürlüğümüz ve toprağımızı sahipleniyoruz" diyen Uçar, özgürlük gelene dek mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Hapishanesi'nde düşerek beyin kanaması geçiren ve tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitiren Ergün Akdoğan toprağa verildi. İstanbul Gülsuyu Cemevi'nde yapılan törenin ardından Akdoğan'ın cenazesi bugün ise memleketi Hozat'a getirildi. Dersim'de geniş bir kitle tarafından karşılanan Ergün Akdoğan için Hozat Cemevi'nde tören düzenlendi.
'HAPİSHANELER ÖLÜM HANELERE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ'
Törende söz alan DEM Parti İstanbul Milletvekili Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Heval Ergün'ün ana dili ile konuşmak istedim" dedi. Hapishanelerdeki hak ihlallerine vurgu yapan Çiğdem Kılıçgün Uçar, şunları söyledi: "Dersim, Kürdistan, Kürtler ve Aleviler, bu cumhuriyetin kuruluş tarihinden itibaren insanlık tarihinin görüp görebileceği en büyük zulümleri yaşamak zorunda kaldı. Bu durum değişmiş değil ama bizim de başta Heval Ergün olmak üzere Aysel Doğanların, Sakine Cansızların ve ismini sayamayacağım nice arkadaşlarımızın mücadelesiyle yok etmek istedikleri mücadelemiz, varlığımız, kimliğimiz, dilimiz yaşamaya devam ediyor. Hapishaneler ölüm hanelere dönüştürülmüş durumda. Karşımızdaki iktidar, bir ölüm iktidarı. Düşman hukukuna bile sığmayacak yöntemlerle arkadaşlarımız cezaevlerinde bin bir türlü işkencelerle karşı karşıyalar. Bin 517 Hasta tutsak, 650'den fazla ağır hasta tutsak arkadaşımız var. Mahkeme, hastane ve hapishane üçgeninde en ağır koşulları yaşıyorlar. 82 yaşındaki Makbule anne, devletin korktuğu bir kadın olarak tutuklandı ve bir hastalıkla şu an cezaevinde. Ama bizim payımıza düşen Ergün arkadaşımızın bütün bu işkencelere rağmen cezaevinde göstermiş olduğu direnişin kendisidir. Ağır hastalıklara rağmen devletin bütün şiddet politikalarına rağmen vazgeçmedi. Bugün biz burada sadece Ergün hevali değil, Ergün heval şahsında mücadelemizi, dilimizi, kimliğimizi, özgürlüğümüzü ve toprağımızı sahipleniyoruz. Anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Sözümüz olsun, cezaevlerini sahipsiz bırakmayacağız. Hasta tutsakları sahipsiz bırakmayacağız. Hak ettiğimiz özgürlük gelinceye kadar her yerde yan yana omuz omuza olmaya devam edeceğiz. Halkımızın başı sağ olsun."
Akdoğan, tören sonrasında Ağweşi köyündeki aile mezarlığında toprağa sırlandı.