3 Ekim 2024 Perşembe

Ağır hasta tutsak Yıldırım'ın tedavisi engelleniyor

Sağlık sorunları giderek ağırlaşan 60 yaşındaki hasta tutsak Abdulbari Yıldırım'ın tedavisi yapılmıyor. Yıldırım'ın kardeşi Türkan Yıldırım, "Ağabeyimin başına bir şey gelirse sorumlusu devlet ve cezaevi yönetimdir" dedi.

İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) "Ağır hasta tutsaklar" listesinde adı bulunan 60 yaşındaki 29 yıllık tutsak Abdulbari Yıldırım'ın sağlık sorunları giderek ağırlaşıyor. 1993 yılında gözaltına alınan Yıldırım, 1994'de Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) yargılandı ve "örgüt üyesi" olduğu iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Yıldırım, 1993'den bu yana Buca, Aydın, Kırıklar hapishaneleri ve son olarak 6 yıl önce Şakran 2 Nolu T Tipi Hapishanesi'ne sevk edildi. Gözaltında gördüğü işkence nedeniyle tüm dişleri dökülen Yıldırım, 29 yıldır dişleri olmadan yaşıyor. Hapishanedeki kötü koşullar nedeniyle, mide, farenjit, migren, bel fıtığı ve yüksek tansiyon gibi birçok hastalığa yakalanan Yıldırım'ın tedavisi ise yapılmıyor.

Yıldırım'ın sağlığa erişimde ciddi sorunlar yaşadığını aktaran kardeşi Türkan Yıldırım, devletin siyasi tutsaklara "öldürmeyelim de besleyelim mi?" düşüncesiyle yaklaştığını belirtti.

Yıldırım'ın, hapishaneye girdikten sonra sağlık sorunları yaşadığını ve zamanla durumunun kötüleştiğini söyleyen Türkan Yıldırım, "Cezaevine girdikten hemen sonra gözaltı sırasında gördüğü işkence nedeniyle bütün dişleri döküldü. Ailesi olarak birçok dilekçe vermemize rağmen dişlerini yaptırmadılar. Cezaevinde kötü koşullar nedeniyle birçok hastalığa yakalandı. Ağrıları gün gittikçe artıyor. Tedavi olması gerekiyor, tedavi edilmiyor. Mide sorunu, boğaz, farenjit, migren, bel fıtığı ve yüksek tansiyon hastalıkları var" dedi.

Ağabeyinin tahliyesi için Adli Tıp Kurumu (ATK) raporu başvurusunda bulunduğunu fakat herhangi bir yanıt alamadıklarını belirten Yıldırım, ağabeyinin tedavi olması gerektiğini fakat hapishane yönetiminin görevini yerine getirmediğini söyledi. Ağabeyinin geçen yıl boynunda şişlik oluştuğunu ve ağrılarının her geçen gün artığını ifade eden Yıldırım, "Oluşan şişlikten dolayı çektiği ağrılardan uyuyamıyordu. Revire gitmek için dilekçe veriyor, 4 ay sonra muayene ediliyor ve revir doktoru derhal hastaneye kaldırılması gerektiğini söylüyor. Ancak cezaevi yöntemi götürmüyor. Cezaevi savcısı ile görüştüm, ‘Hastaneye götüreceğiz' dedi ama götürülmedi. Daha sonra İHD'ye başvuruda bulundum. Tüm bu girişimlerden 9 ay sonra ağabeyimi geçtiğimiz yıl hastaneye götürdüler" diye anlattı.

Guatr teşhisi konulan ağabeyinin ameliyata alındığını ancak ailesine haber verilmediğini vurgulayan Yıldırım, ameliyattan sonra da usulsüzlüklerin devam ettiğini dile getirdi. Bir hafta kalması gereken hastanede, ağabeyinin sadece bir gece kalabildiğini söyleyen Yıldırım, "Ameliyat sonrası tek kişilik karantina odasında 15 gün tutuldu" diye belirtti.

Abdulbari Yıldırım ile en son 10 Ocak'ta telefonla görüştüğünü ve sağlık durumu hakkında konuştuklarını dile getiren Yıldırım şunları söyledi: "13 kişiyle aynı odada kaldığını ve durumunun iyi olmadığını söyledi. Sağlık sorunları nedeniyle günlerce uyumadığını ve sürekli ağrılar çektiğini belirtti. Bazı günlerde arkadaşlarının yardımıyla temel ihtiyaçlarını gideriyor. Bel fıtığı nedeniyle bazen yataktan kalkamadığını söyledi. Hastaneye gitmek istediğini fakat salgın bahane edilerek götürülmediğini aktardı. Hastaneye götürülse bile hastane dönüşü 14 gün karantina odasında kalması gerektiğini, karantina odasının çok kirli olması bakımından ve tek başına temel ihtiyaçlarını gideremediğinden hastaneye gitme konusunda çok ısrarcı olmadığını söyledi."

Hapishane yönetiminin ve siyasi iktidarın tutsaklara yaklaşımına tepki gösteren Yıldırım, iktidarın tutuklular üzerinde Kürtlerden intikam almaya çalıştığını ifade etti. Yıldırım, "Onların amacı tutukluları öldürmek. Eğer amaçları yaşatmak olsa hastaneye götürür ve gerekli koşulları sağlarlardı. Devlet tutuklulara ‘öldürmeyelim de besleyeli mi?'  düşüncesiyle yaklaşıyor" dedi. Ağabeyi ve diğer hasta tutukluların yaşayacakları tüm olumsuzluklardan başta Adalet Bakanı ve hapishane yönetiminin sorumlu olduğunu söyleyen Yıldırım, "Cezaevi yönetimi tutukluları tedavi etmeyerek ölüme terk ediyor. İnsani değerleri ayaklar altına alınmaya çalışılıyor. Oysa cezaevi yönetimi tutukluları hastaneye götürmek, tedavilerini sağlamak zorunda" şeklinde konuştu.

Hasta tutsakların derhal serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Yıldırım, konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Bütün tutuklular tecrit altında. Bu durum kabul edilemez. Pişmanlık dayatmasını kabul etmeyen tutukluları bırakmıyorlar. Ağabeyim ağır hasta tutuklu olduğu halde tedavi edilmiyor. Devlet böyle yaparak suç işliyor. Ağabeyimin başına bir şey gelirse sorumlusu devlet ve cezaevi yönetimdir."