17 Kasım 2024 Pazar

Adana'da 'Şimdi Atılım zamanı' gecesi düzenlendi

"Şimdi Atılım zamanı" şiarıyla Adana'da gece düzenlendi. Valiliğin yasağına rağmen gerçekleştirilen gecede söz alan ESP Eş Genel Başkanı Aktaş, partilerinin kurucu başkanı ve HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın memleketinde yasağa rağmen etkinlik düzenlediklerini söyledi. Aktaş, "Bize gücünüz yetmez. Atılım'ı yükseltmeye devam edeceğiz bu size dert olsun. Atılımı yükselterek biz kazanacağız, mutlaka kazanacağız bu da bizim andımız olsun" dedi.

Atılım'ın 30. yılında Adana'da gece düzenlendi. Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek gecenin valilik tarafından yasaklanmasının ardından Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Adana İl binasında gerçekleştirilen etkinliğe, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Hatice Deniz Aktaş, DEM Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, DEM Parti İl Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir, ESP PM üyeleri ve il yöneticileri, Çukurova Ağrılılar Derneği Başkanı Şahin Sarı, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), İnsan Hakları Derneği (İHD), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Emekliler Dayanışma Sendikası, Anadolu Emekliler Derneği, Türkiye İşçi Partisi, Kaldıraç, Mezopotamya Kültür Merkezi katıldı.

Etkinlik salonuna, "Faşizmi yıkmak için şimdi atılım zamanı", "Yaşasın kadın devrimi", "Gençlik partiye, partiyle zafere" ve "Devrim şehitleri ölümsüzdür. Şehîd namirin" pankartları asıldı.

'GELENEKTEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE GELECEĞE YÜRÜYORUZ'
"Şimdi Atılım zamanı" şiarıyla gerçekleştirilen gecenin açılış konuşmasında, faşizme, sömürgeciliğe, erkek egemenliğine, sömürüye karşı direnen ve savaşanların sesi, soluğu olan Atılım gazetesinin 30. mücadele yılı kutlandı, "Ateş altında 30 yıllık mücadele tarihinde özgürlük ve sosyalizm için ölümsüzleşenlerimizin, yani bu kavganın bayrak taşıyıcılarının sürdürücüleri olarak gelenek aldığımız güçle geleceğe yürüyoruz" denildi.

'BU HEPİMİZİN KAVGASI, MÜCADELESİ'
Sparkatüs'ten Bedrettin'e, Rosa'dan Lenin'e, Paramaz'dan Maria Suphi'ye, Mahir, İbo, Deniz Mazlum'dan Sakine'ye, Hasan Ocak'tan Bayram Namaz'a direnişin ve mücadelenin köklerinden beslenip Atılım'ı büyütmeye devam edildiği vurgulanan konuşmada, "Bu hepimizin kavgası, davası... Bu faşist saldırganlık ve tasfiyecilik döneminde birleşik mücadeleyi, özgürlük ve sosyalizm kavgasını, mücadele arkadaşlarımızla sürdürüyoruz, büyütüyoruz. Şimdi Atılım zamanı etkinliğimize hoş geldiniz, güç verdiniz" sözleriyle etkinliğe katılanlar selamlandı.

Devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenler anısına saygı duruşunun ardından 30 yıllık mücadelenin anlatıldığı sinevizyon gösterimi yapıldı.

AKTAŞ: ATILIM'DAN KORKUYORLAR
Etkinlikte söz alan ESP Eş Genel Başkanı Deniz Aktaş, Adanalı olan ESP'nin kurucu başkanı, Atılım'ın eski editörlerinden ve HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve Kobanê dava tutsaklarını, devrimci tutsakları selamlayarak konuşmasına başladı.

Adana'nın kolektif tarihlerinde önemli bir yerde durduğunu, Adana'da kökleri olan bir geleneğe sahip olduklarını söyleyen Aktaş, Şakirpaşa, Kiremithane, Yüreğir sokakları ve Çukurova kampüsünün sosyalistlerin geçtiği yerler olduğunu ve olmaya devam ettiğini vurguladı.

Aktaş konuşmasına, Adana'da ayak izleri bulunan Şengül Boran, Suruç şehitlerinden Cebrail Günebakan, Rojava'da ölümsüzleşen Emre Aslan ve Atılım gazetesinin eski Yayın Yönetmeni Bayram Namaz, işkencede katledilen Mehmet Fatih Öktülmüş, Göze Altunöz, Kadri Bağdu'yu anarak devam etti.

Atılım gecesinin yasaklanmasına tepki gösteren Aktaş, "Atılım'dan korkuyorlar. Atılım karartılmak istenen hakikatin sözcüsüdür, o yüzden korkuyorlar. Bugün saray rejimi işçilere, emekçilere saldırıyor, örgütsüzlüğü dayatıyor. Bunu da burjuva basının hegemonyasıyla yapıyor. Gerçek bilginin işçilere, emekçilere, ezilenlere ulaşmasına engel oluyor. Atılım 30 yıldır, işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin, kadınlarını sesini duyurmak için haftalık çıkıyor. Atılım emekçileri de ev ev, sokak sokak okurlarıyla buluşturuyor Atılım gazetesi. Atılım işçilerin, emekçilerin, kadınların, LGBTİ+'ların, emekçi köylülerin sesidir. Nerede bir grev olsa Atılım'ı görürsünüz. Nerede bir sokak hareketi, işçi eylemi varsa Atılım oradadır. Atılım şiddete uğrayan, katledilmek, susturulmak istenen kadınların, İsrail siyonizmine direnen Filistin halkının, doğası talan edilmiş emekçi köylülerin, Soma'da katledilen işçilerin, inkara, asimilasyona uğrayan, kayyum saldırısıyla iradesi gasp edilen, ulusal kurtuluş mücadelesi veren, kendi kendini yönetmek isteyen, özgürlük mücadelesi yürüten Kürt halkının sesidir. İnanç özgürlüğü engellenen Alevilerin, bu coğrafyada gadre uğramış inançların sesidir" diye konuştu.

'ATILIM SADECE BİR GAZETE DEĞİL EZİLENLERİN DEVRİMCİ KARARLILIĞIDIR'
Atılım gazetesinin sadece bir gazete olmadığını vurgulayan Aktaş, "Atılım, ezilenlerin devrimci kararlılığıdır. Gazi'den Gezi'ye, Gezi'den Rojava Devrimine ezilenlerin, mücadele edenlerin en ön saflarındadır. Aynı zamanda mücadele içinde birçok şehit de vermiştir. Atılım gazetesi bu haklılığın sözcüsüdür. Ateş altında yürüyenlerin ellerindeki meşaledir Atılım gazetesi. Özgürlüğün sesidir. Gelenekten geleceğe yürüdüğümüz 30 yılda halkın birleşik mücadelesini Adana'da yükseltip parti ve birleşik mücadelenin bayrağını yükseltmek hepimizin görevidir" çağrısında bulundu.

'ATILIMI YÜKSELTEREK KAZANACAĞIZ, ANDIMIZ OLSUN'
"Bize gücünüz yetmez" diye seslenen Aktaş, "Atılım'ı yükseltmeye devam edeceğiz bu size dert olsun. Atılımı yükselterek biz kazanacağız, mutlaka kazanacağız bu da bizim andımız olsun" diye vurguladı.

OTLU: ŞEHİTLERİMİZ NASIL BİR ÖZGÜRLÜK DÜŞÜ YARATILDIĞINI GÖSTERDİ
Etkinliğe katılan DEM Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu da, 30 yıllık tarihi tanıklık ettiğini söyleyerek sözlerine başladı. Bedel kapılarından geçen, ateş altında yürüyen, eşitlik, özgürlük ve sosyalizm mücadelesinde şehit düşenleri anan Otlu, "Bu geleneği yaratan, mücadeleyi yaratan şehitlerimizdir. Çukurova çok şehit vermiştir. Şengül Boran'dan Hasan Üzüm'e, Elif Tuncer'den Emre'ye, Cebo'ya, Bayram Namaz'a kadar şehitlerimiz bize nasıl bir özgürlük düşü yaratıldığını gösterdi" dedi.

Atılım gazetesinin kurulduğu 1994 yılında Sovyetler Birliği'nin çöktüğünü, marksizmin öldüğü, sosyalizmin çılgınlık olduğunu propagandası yapıldığını hatırlatan Otlu, Atılım gazetesinin bunların karşısına dikilerek, özgürlük, sosyalizm mücadelesine öncülük ettiğini vurguladı.

'ATILIM GRUPLAR DÜNYASINI YIKTI'
Devrimci harekete tasfiyecilik, göç politikalarının dayatıldığını, örgütlerin tasfiye edildiği koşullarda Atılım'ın yol bulmaya, yol açmaya çalıştığını vurgulayan Otlu, Atılım gazetesi ve geleneğinin gruplar dünyasından kopan, kendine sorular sorup yol bulan, Kürdistan birleşik devrimini yaratma perspektifiyle birleşik mücadelenin adı olduğunu vurguladı. Otlu, Atılım gazetesinin kurulduğu dönemde Kürt halkının serhildanı kuşandığını, işçi direnişlerinin yaşandığı bir dönemin ardından geldiğini, 30 yıllık mücadele geleneğinin bugün de sürdüğünü söyledi.

Faşist şeflik rejiminin baskı politikalarına devam ettiğini, Atılım gazetesi ve özgür basın üzerinde de baskıların gözaltı, tutuklamalarla sürdüğünü hatırlatan Otlu, Atılım gazetesinin eski Yazıişleri Müdürü Hatice Duman'ın 20 yıldır tutsak olduğunu belirtti.

'BU TARİH BEDEL KAPILARINDAN GEÇİLEREK YARATILDI'
Atılım gazetesinin Gazi'nin sesi olduğunu, Hasan Ocak kampanyası, Analar Kurultayı, Emekçi Kadınlar Birliği, kadına yönelik şiddete karşı mücadele, Rojava Devrimi, Gazi, Gezi direnişlerinin parçası olduğunu hatırlatan Otlu, Atılım gazetesinin emekçileri Sibel Bulut, Bayram Namaz ve Şenol Sağaltıcı'nın bu mücadeleye Rojava'dan ses verdiğini söyledi. Otlu, "Atılım gazetesinin 30 yıllık tarihi gazetenin bir dönem yayın kurulu üyesi olan Bayram Namaz'ın dediği gibi bedel kapılarından geçilerek yaratıldı" diye ekledi.

Orta Vadeli Program ile zenginlerin daha zenginleştiği, yoksulların daha da yoksullaştığını, MESEM'lerin sayısı arttırılarak çocukların işçileştirildiğini, sömürüldüğünü, iş cinayetlerinde katledildiğini söyleyen Otlu, İzmir'de yanarak yaşamını yitiren 5 çocuğun ölümünden bu sistemin sorumlu olduğunu vurguladı. "Bu ülke böyle bir ülke" diyen Otlu sözlerine şöyle devam etti: "Ya selde, ya depremde, ya yanarak, ya da iş cinayetlerinde çocukları öldürür bu sistem. Kadınları erkek egemenliğiyle öldürür. Kürdistan'da sömürge politikalarla halkı katleder."

'ÖCALAN ÜZERİNDEKİ TECRİT KALDIRILMALI'
Bu ülkede yaşam hakkının sermaye sınıfına yani zenginlere verildiğini söyleyen Otlu, "Bu ülkede devrim olamaz diyenlere karşı Batman'da, Mardin'de direniyor halkımız. Van'da direnerek kazandık. Kadınlar cinayete, cins kırımına uğramamak için direniyor. Yoksullar direniyor, doğa savunucuları direniyor. Atılım bize tek bir şey söylüyor, umudunuzu diri tutun, inancınızı sağlam tutun, eylemin kararlılığıyla birleşik mücadelenin kurulması gerektiğini söylüyor. Kazanmak istiyorsak Türkiye ve Kürdistan halklarının, Türkiye işçi sınıfının özgür olması gerekiyor. Atılım, kazanmak istiyorsak, öncelikle İmralı'da Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmalı diyor. Özgürlüğüne kavuşmalı. Adil, onurlu bir barış kurulmalıdır. Hapishanelerde tutsaklar üzerindeki tecrit ve baskı sona ermeli diyor. Şehitlerimize, hapishanelerde direnen başta Adanalı olan Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve bütün hapishanelerde direnenlere selam olsun. Birleşerek kazanacağız, yoksulların, işçilerin, kadınların, doğa savunucularının, Kürt halkının sesi olacağına Adana halkının huzurunda söz veriyoruz. Yaşasın özgürlük, yaşasın devrim. Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği. Yaşasın onurlu mücadelemiz" diye konuştu.

Etkinlikte Bilim, Eğitim, Estetik, Kültür, Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV) Sinema Kolektifi tarafından Atılım'ın 30. yılı dolayısıyla hazırlanan Hep Aynı İnatla filminin gösterimi yapıldı.

"Şimdi Atılım zamanı" etkinliğinde son olarak Grup Vardiya sahne aldı. Vardiya'nın ezgileriyle halaya duran kitle, "Parti, atılım, zafer", "Direne, direne kazanacağız", "Bijî berxwedana Batmane" sloganlarını haykırdı.