GÜNCEL
Adalet Nöbeti'nin 49.'sunda Cumhuriyet davasına çağrı
49.'su düzenlenen Adalet Nöbeti'nde, yarın Silivri'de görülecek olan Cumhuriyet davasına çağrı yapıldı. Yarınki duruşmanın bir milat olması istenen açıklamada, "Cumhuriyet tutukluları ve devamında tüm haksızlığa uğrayanlar bu mavi göğün altında özgürce nefes almalı" denildi.
Cumhuriyet gazetesinin tutuklu avukatlarıyla dayanışmak için düzenlenen Adalet Nöbeti'nin 49.'su gerçekleştirildi.
Adliye binası içinde bulunan Themis Heykeli önünde bir saatlik bir nöbet tutuldu. Nöbete CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Almanya Başkanı Christian Mihr, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Dışarıdaki Gazeteciler ve çok sayıda akademisyen katıldı. Nöbetin katılımcıları yakalarına "kırmızı balon" rozeti taktı.
Nöbetin ardından adliye binası önünde basın açıklaması yapıldı. İlk olarak söz alan İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, "49 hafta önce başlatılan nöbetlerden bu yana geçen zaman dilimi, adaleti soluyan bir aşamaya vardıramadı bizi" dedi. Durakoğlu, yetkililerin "bağımsız yargı" iddialarının duyanlara şaka gibi geldiğini belirterek, "Nöbetini tuttuğumuz adaletin, demokrasi içinde var olacağını bilen bir mesleğin mensupları olarak yükselttiğimiz talebin, yurttaşların onurlu yaşamasının koşulu olduğu savındayız. Biz 3 Cumhuriyetçiye özgürlük talebi için değil, özünde haksızlığın zulme dönüştüğü bir ortamda demokrasi olamayacağı inancı ile buradayız 49 haftadır" dedi. Bu ülkenin avukatlarının sıkıyönetim mahkemelerini, Devlet Güvenlik Mahkemelerini, özel yetkili mahkemeleri ve OHAL mahkemelerine tanık olduğunu anımsatan Durakoğlu, "Biz çokça yaşadık bunları. Bu dava avukatlar için bir dejavu''dur. Bize zulümler ve ihlaller kaldı o günlerden" dedi.
'YARGI NE KADAR BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ?'
Dışarıdaki Gazeteciler adına konuşan Elif Akgül, adalet talebinin yazılı ilk destan olan Gılgamış’tan beri, insanlığın en büyük kavgası olduğunu söyledi. Akgül, "Bugün ülkemizde yargı ne kadar bağımsız ne kadar tarafsız?" sorusunu yöneltti ve bunun yanıtının çok hazin ve kabul edilmesi mümkün olmayan bir durum olduğunu kaydetti.
Fransız filozof Pascal'ın 350 yıl önceki "Gücü olmayan adalet acizdir, adaleti olmayan güç ise zalim" sözüyle bugünü tarif ettiğini kaydeden Akgül, şöyle devam etti: "Türkiye uzun zamandır zor, çok zor bir süreçten geçiyor. Söz, düşünce ve yazının 'terör' suçu haline getirilmesi aşamasını geçtik, artık müebbet hapis cezalarının vaka-i adiye olduğu günlere geldik. 2018 Türkiye’sinde Adalet Bakanı’nın verdiği rakamlara göre, 223 bin tutuklu ve hükümlü var. Üstelik mahpusların 50 bini terör örgütü üyeliği ya da terör örgütüne yardım ve yataklıkla suçlanıyor."
YARIN GÖRÜLECEK CUMHURİYET DAVASI BİR MİLAT OLMALI'
Akın Atalay, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık başta olmak üzere haksız bir şekilde suçlanan tüm mahpusların serbest bırakılmasını isteyen Akgül, "Yarın Silivri’de görülecek Cumhuriyet davası bir milat olmalı. Önce Cumhuriyet tutukluları ve devamında tüm haksızlığa uğrayanlar bu mavi göğün altında özgürce nefes almalı" dedi.