2 Ekim 2024 Çarşamba

Adalet Nöbeti 22. gününde: Sesimize ses olun

İzmir'deki Adalet Nöbeti'nin 22. gününde, bir kez daha kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapıldı. Tutsak yakınları tutsakların bilinçli bir şekilde intihara sürüklendiğine dikkat çekti, zulme karşı mücadele çağrısı yaptı. 

Hasta ve infazı ertelenen tutsakların serbest bırakılması ve tüm hapishanelerde tecrit uygulamasına son verilmesi amacıyla tutsak yakınlarının İzmir Barosu'nda başlattığı Adalet Nöbeti 22. gününde. Tutsak yakınları kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı.

'BİLİNÇLİ BİR POLİTİKA'
Başta Aysel Tuğluk olmak üzere, tüm hasta tutsakların serbest bırakılmasını istediklerini söyleyen tutsak yakını Türkan Yıldırım, kamuoyunu hapishanelerde yaşanan kötü koşullara ve işkenceye varan uygulamalara karşı duyarlı olmaya çağırdı. Şakran Kapalı T-2 Nolu Hapishanesi'nde kafasında şarapnel parçası bulunan kuzeni Abdurrahman Yıldırım'ın 26 yıldır, Şakran Kapalı Hapishanesi T-3 No'lu Hapishanesi'nde bulunan ve yüksek tansiyon, guatr, bel fıtığı ve mide ülseri hastalığı olan kardeşi Abdulbahri Yıldırım'ın 29 yıla yakındır hapishanede bulunduğunu söyledi. Türkan, "Bunun gibi çok fazla ağır hasta tutsak tahliye edilmiyor. Son 5 aydır cezaevlerinde ölümler yaşanıyor. Biz kesinlikle intihar olduğunu düşünmüyoruz. Bu bilinçli bir politikadır. Kimse yaşamına son vermez" diye belirtti.

'SESİMİZE SES OLSUNLAR'
Kırıklar T 2 No'lu Hapishane ve Şakran Kapalı Hapishanesi'nde bir hafta önce sürgünlerin başladığını ifade eden Türkan "Şakran T-3'te Şirin Tekmenur arkadaşımız Sakarya Cezaevi'ne sürgün edilmiş. Ancak bu arkadaştan hiçbir şekilde haber alamıyoruz. Bu durumdan rahatsız oluyoruz. Tüm demokratik kitle örgütleri bizim sesimize ses olsunlar zindanlara sahip çıksınlar" dedi. 

'ZİNDAN İÇİNDE ZİNDAN YARATILMIŞ'
"Zindan içinde zindan yaratılmış" diyen Türkan, tutsakların telefon için çıktıkları koridorda diğer koğuştaki arkadaşlarıyla selamlaşabilirken şimdi ise telefonların koğuşlara taşınmasıyla bu imkanların ellerinden alındığını belirtti. Türkan, "Hiçbir şekilde kimse kimse ile görüşemiyor, kimsenin kimseden haberi yok. Görüşe gittiğimizde başka bir arkadaşa selam veremiyoruz. Gardiyan arkamızda ve tüm insani hakları hem bizim hem onların ellerinden almışlar. Adalet bakanlığına sesleniyorum bu zulme dur desinler" ifadelerini kullandı.

'İNSANCA YAŞAMA HERKESİN HAKKIDIR'
Telefon görüşü için tutsaklardan aileden görüşecekleri kişinin fotoğrafının istendiğini ve bu kişi dışındaki birine ait ses duyulması halinde görüşmenin sonlandırıldığını ifade eden Türkan, "Böyle bir şey olamaz. Arkadaşlarımız kabul etmemiş biz de kabul etmiyoruz. Bu psikolojik baskıdır. O anda bir yakınımız gelir, telefonda selamlaşmada mı yasak? Tüm insani haklarımızı elimizden alıyorlar ve ciddi şekilde cezaevinde açlık grevleri var ve bu baskılara karşı açlık grevlerine girdiler. Durumları iyi değil. Tüm kamuoyuna sesleniyoruz. İnsanca yaşama herkesin hakkıdır" dedi.

'İNSANLIK DIŞI UYGULAMALARA DUR DENSİN'
Hapishanelerde uygulanan tecride dur denmezse herkes üzerinde de uygulanacağını belirten Türkan, "Görüşe gittiğimizde bırakmıyorlar başka bir arkadaşımıza selam verelim. Merhaba demek de mi suç. Hem arkadaşa hem bize görüş cezası veriliyor. Geçenlerde bir arkadaşın hem ailesine hem kendisine 1 aylık görüş cezası verildi. Biz artık bu insanlık dışı uygulamalara dur denmesini istiyoruz" şeklinde ifade etti.