3 Ekim 2024 Perşembe

805 Yurttaş: Huzurlu ve güvenli yaşam hakkımızı istiyoruz

İnsan Hakları Haftası'na ilişkin bildiri yayımlayan 805 Yurttaş, insanca bir yaşam için "yeni bir toplum tasavvuru ve köklü zihniyet değişimi" gerektiğini belirtti.

Akademisyen, yazar, avukat, doktor gibi birçok meslekten kişilerin aralarında bulunduğu 805 yurttaş, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla, "Onurlu, huzurlu, güvenli yaşam hakkımızı talep ediyoruz. Bunun için demokratik muhalefetin gereken sorumluluğu üstlenmesini bekliyoruz" diyerek ortak açıklama yayınladı.

Bildiride, bu topraklarda yaşayan herkesin ortak özlemi ve talebinin adil, özgür, barışçıl bir ortamda onurlu ve huzurlu bir yaşam sürdürebilmek olduğu, ancak ekonomik, siyasal ve toplumsal krizin ağırlaştığı için insanca bir yaşama kavuşabilmek için "yeni bir toplum tasavvuru" ve köklü bir zihniyet değişiminin gerekli olduğuna işaret edildi.

Bu değişim için tek adam rejiminin bu kabiliyette olmadığı vurgusu yapılan bildiride, "İktidar odaklarının son zamanlarda dillendirdikleri 'reform' söylemlerine ilişkin tartışmalar karşısındaki saldırgan tepkileri, söylemlerinin ne yazık ki oyalama ve aldatmacaya dönük olduğunu, her şeyin ötesinde mevcut rejimin otoriterlikten totaliterliğe evrilmesini kendi beka'larının teminatı olarak gördüklerini bir kez daha kanıtladı" ifadelerine yer verildi.

Kritik bir eşikte olduğu ifade edilen bildiride, gelecek için umudu canlı tutma ve büyütmeye ihtiyaç olduğu ve 82 milyonun eşit haklarla özgür yaşayabilmesi için halkın ortak talepleri çerçevesinde Meclis'te bir demokrasi ittifakının gelişmesi gerektiği belirtildi. Bildiride, "Kadın hareketinden çevre hareketine, esnaf derneklerinden tarım kooperatiflerine, sendikalardan meslek kuruluşlarına, sivil topluma, hak ve adalet platformlarına kadar memleketin dört bir köşesinde yanan çoban ateşlerinin sesi olacak bir demokrasi ittifakının, halkın onayını ve kitlesel desteğini alarak, arayış içindeki milyonlara umut olacağına inanıyoruz" denildi. 

Bu başarıldığında halk için ışık olacağını ve halkın bu ışığa yöneleceği belirtilen bildiride, "Ülkemizin düze çıkması için o umudu yaratanlara destek verecektir. Demokratik muhalefetin bu cesareti göstermesini, görev ve sorumluluğunu yüklenmesini, kapsayıcı bir demokrasi ittifakını oluşturmak için hızla cesur bir adım atmasını bekliyoruz" ifadeleri kullanıldı. 

805 Yurttaş, öncelikli olarak atılması gereken adımları şöyle sıraladı:

Ayrımcı salıverme düzenlemeleri yerine özellikle siyasîleri içerecek bir af çıkarılmadan,
Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına rağmen tutsaklıkları sürdürülen muhalif aydınlar, siyasetçiler özgürlüklerine kavuşturulmadan,
HSK yeniden yapılandırılmadan, yargının yürütmeden bağımsızlığı sağlanmadan,
Keyfi ve mesnetsiz KHK'larla mağdur edilen binlerce kişi gasp edilmiş haklarına kavuşturulmadan,
Milyonlarca seçmenin iradesini hiçe sayan kayyım uygulamalarına son verilip seçilmişler görevlerine iade edilmeden,
Kadınların kazanılmış haklarına yönelik saldırılar derhal durdurulmadan ve eşitlikçi yasalar uygulanmadan- ki İstanbul Sözleşmesi bunun için temel bir referanstır,
Doğal varlıkların ve çevrenin rant uğruna talan edilmesinin önüne geçilmeden, bu varlıklar halkın temel ihtiyaçlarına yöneltilmeden, insanın da parçası olduğu doğayı tahrip eden ve edecek olan verilmiş tüm ruhsatlar ve çılgın projeler iptal edilmeden, hiçbir reform söyleminin inandırıcı olamayacağını ve hiçbir soruna çözüm getiremeyeceğini ifade ediyoruz.
İnsanca onurlu yaşamın ön şartı her bireyin aş, iş, asgarî gelir sahibi olmasıdır. İnsanların sağlık, barınma, eğitim hakları devlet tarafından güvence altına alınır ve maliyeti bütçede gerekli düzenlemelerle iktidarlarca karşılanır.
Ayrımsız bütün etnik kimliklere, bütün din, mezhep ve inançlara /inançsızlara, dillere ve kültürlere her alanda eşit hak ve koruma sağlamak devletin görevidir. Bu ülkede yaşayanlar kimliklerinden, düşüncelerinden, farklı aidiyetlerinden, farklı yaşam biçimlerinden bağımsız olarak yasalar karşısında ve toplumsal alanda eşittirler. Özgürlük ve eşitlik ortak yaşamın tesisinin ve toplumun yeniden 'biz' olmasının önkoşuludur.
Demokratik katılım ortak yaşamın ve ortak bir gelecek inşa edebilmenin teminatıdır. Halkın istisnasız her kesiminin kendisini her şekilde eşit ve özgürce ifade edebilmesi, örgütlenebilmesi, yönetime katılabilmesi için demokratik katılım mekanizmaları güvence altına alınmalıdır.