2 Ekim 2024 Çarşamba

5 Haziran davasının yeniden yargılaması hukuksuzlukla başladı

Yeniden görülen 5 Haziran katliamı davası hukuksuzlukla ve usulü aykırı başladı. Basına kapalı görülen duruşmada, sanık polislerin ifadeleri talimatla daha öncesinden alındı. Konuya tepki gösteren avukatlar, miting alınan polislerden izinsiz kimsenin giremeyeceğinin altını çizerken sorumluluğun Emniyet ve İçişleri Bakanlığı olduğunu vurguladı. Duruşma ertelendi. 

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) 5 Haziran 2015'te düzenlediği mitinge yönelik IŞİD'li Orhan Gönder tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırıyla ilgili "görevi ihmal"den yargılanan 14 polisten 4'üne verilen hapis cezalarının üst mahkemece bozulması üzerine yargılamalarına yeniden başlandı.

4 kişinin yaşamını katledildiği, 210 kişinin ise yaralandığı saldırıyla ilgili 7'si amir 14 polisin yargılandığı Diyarbakır 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nin sanıklardan 4'ü hakkında verdiği 2 ay 15'şer günlük hapis cezalarına taraf avukatlarınca ayrı ayrı yapılan itirazlar üzerine dosyayı inceleyen Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi, geçen ay dosyasının bozulmasına karar verdi. Mahkeme, bozma gerekçesinde hapse mahkum edilen polislerin olaydan sorumluluğu tutulamayacağını belirterek, katliamın sorumluluğunu çöpleri toplamadığı gerekçesiyle belediyeye yüklemişti.

SANIK POLİSLER DURUŞMAYA KATILMADI
Yeniden görülen dava duruşmasına ifadeleri öncesinde talimatla alınan sanık polisler katılmadı. Patlamada yaralanan müşterilerden Ahmet Kurul, Şaban Arslan, Hayati Kurul, Mehmet Özcan ve Sabahattin Bekçi'nin katıldığı duruşmada, taraf avukatları ve katılan olarak HDP'nin avukatı Mehmet Öner hazır bulundu.

BASIN VE İZLEYİCİ SALONA ALINMADI
HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, il yöneticileriyle birlikte duruşmayı izlemek üzere adliyeye geldi. Mahkeme başkanının salona izleyici alınmaması talimatı doğrultusunda izleyicilerle birlikte basın da salona alınmadı. Duruşmaya başlayan mahkeme başkanı, önce müştekilere söz verdi. Tek tek söz verilen müştekiler sanıkların cezalandırılmasını istedi.

DURUŞMANIN USÜLE AYKIRI GÖRÜLMESİNE TEPKİ
Müşteki avukatlarından Zeynep Işık, duruşmada üst mahkemenin bozma kararı kendilerine tebliğ edilmeden sanıkların talimatla ifadelerinin alınması ve duruşma günü belirlenmesine tepki gösterdi. Duruşmanın usule uygun şekilde yapılmasını, müştekiler ve vekillerinin ayakta kalması dolayısıyla fiziki şartlara uygun bir duruşma salonu ayarlanmasını isteyen Işık, ayrıca sanıkların gelecek celse duruşmada hazır edilmesini talep etti.

Avukat Mehdi Özdemir, yaptığı savunmada Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinin "yetkisini aşarak" bir karar verdiğini ifade etti. Özdemir, "Dosyada adil yargılama hakkı ihlal edilmektedir, Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı kabul edilemez" diyerek, sanıkların cezalandırılması yönündeki taleplerini yineledi.

'ASIL SORUMLU EMNİYET VE İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'DIR'
Avukat Nadide Kurul, "Devletin yasam hakkının korunması konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmemektedir. Sanıkların bu nedenle cezalandırılmalarını talep ediyoruz" dedi. Avukat Şevin Kaya ise mevcut dosyanın patlamanın faili olan Orhan Gönder'in yargılandığı Ankara'daki dosya ile birlikte görülmesi gerekirken bunun yapılmamasını eleştirdi. Sanıklar hakkında verilen HAGB kararını kabul etmemekle birlikte bu kararı bozan 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını da kabul etmediklerini söyleyen Kaya, "Kararda çöp kutusunun polislerin dikkatini çekip çekemeyeceğini tartışılabilir olduğu belirtilmiştir. Böyle bir kararın gerek hukuka, gerek vicdana uygun olduğunu düşünmüyoruz. Patlamanın asıl sorumluları 'Dokumacılar Grubu' olarak bilinen ve patlamayı gerçekleştiren Orhan Gönder'in de mensubu olduğu grupla ilgili gerekli çalışmayı yapıp patlamayı önceden önleme görevini yerine getirmeyen Emniyet Genel Müdürlüğü ve İç İşleri Bakanlığıdır. Bu nedenle sanıkların cezalandırılmasını talep ediyoruz" dedi.

'POLİSİN İZNİ OLMADAN KİMSE MİTİNG ALANINA GİREMEZ'
HDP vekili avukat Mehmet Öner, 9. Ağır Ceza Mahkemesinin daha önce kendisine giden hiçbir HAGB itiraz dosyalarında kaldırma kararı vermezken, her nedense bu dosyada uzun bir gerekçe yazarak verilen HAGB kararlarını dahi çok bulduğunu dile getirdi. Öner, "Mitinglerde emniyet mensuplarının izni olmadan miting alanına hiçbir görevlinin giriş yapması mümkün değildir. Bu nedenle ağır ceza mahkemesi kararındaki çöplerin toplanmadığı yönündeki gerekçeye de katılmıyor, sanıkların cezalandırılmasını talep ediyoruz" diyerek, tevsi-i tahkikat taleplerini sunmak için süre talep etti.

Müşteki vekiller arasında yer alan Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Nahit Eren, Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinin bozma kararını eleştirip, "kabul edilemez" olduğunu belirtti. Eren, karara dair şunları söyledi: "Kararda terör eylemlerinin her zaman olabileceği neredeyse belirtilmiştir. Bizce hukuk devletinde muhakkak devletin yaşam hakkını koruması gerekmektedir. Nitekim AİHM birçok kararında sözleşmenin ikinci maddesindeki yaşam hakkına ilişkin tanımlama yaparken devletin sat hukuka aykırı ve kasıtlı yaşam hakkı ihlallerinden kaçılmasını değil, aynı zamanda hukuk sistemi içerisinde yer alan her bir bireyin sistem içerisinde üçüncü kişilerden gelecek yaşam hakkı ihlallerine karşı da gerekli önlem ve tedbiri yükümlülüğü alma altındadır. Aksi durum yine devletler açısından yaşam hakkı ihlali ile tanımlanmaktadır. Eğer ağır ceza mahkemesi kararı sonrası yeni bir yargılama yapılacaksa, daha önce katılma kararları kaldırılmayan kişi ve avukatlara CMK uyarınca muhakkak tebligat yapılması gerekirdi. Çünkü daha önce mahkeme tarafından katılma kararı vardır. Yine bu karardan dönüldüğüne ilişkin bir karar yoktur. Bu nedenle bunun hukuksuz olduğunu düşünüyoruz."

Bu esnada yeniden söz alan müştekilerden Mehmet Özcan, miting alanında patlayan ikinci bombayı hatırlatarak, "Olayda terörist bombayı tezgahın içine yerleştirmişti. Burada belediyenin neden suçlandığını anlayamadım" dedi.

Diğer müşteki avukatlarının beyanlarının alınmasının ardından ara kararlarını açıklatan mahkeme, dava dosyanın mütalaa için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verdi. Yine önceki celselerde haklarında katılma kararı verilen mağdurlar ve avukatlarının duruşmalara katılma kararlarının kaldırılmasına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.