'33'lerin cüretkarlığını kuşanarak, faşizme karşı birlikte mücadele yürütüyoruz'
Suruç katliamının 5. yıldönümünde gençlik örgütleri bir çok ilde 33 düş yolcusunu anacak. Öğrenci Faaliyet ve Devrimci Otonomcular Gençlik İnisiyatifi üyeleri, 33'lerin cüreti ile sokaklarda olacaklarını belirterek, herkesi 20 Temmuz'da 19.00'da Süreyya Operası önünde yapılacak anmaya çağırdı.
Suruç katliamı 5. yılında. "Beraber Savunduk Beraber İnşa Edeceğiz" kampanyası ile çıktıkları yolda Urfa'daki Amara Kültür Merkezi Bahçesi'nde IŞİD'in düzenlediği canlı bomba saldırısında 33 düş yolcusu ölümsüzleşti.
Birleşik mücadeleyle yürütülen kampanya Gezi'nin çocukları ile Rojava'nın çocuklarını buluşturmayı, IŞİD tarafından yakılan yıkılan bir kenti yeniden inşa etmeyi hedefliyordu. Katliamın ardından yürütülen adalet mücadelesi de, 33'lerin gerçekleştirilmek istenen hayalleri de yine aynı birleşik mücadele hattıyla sürdü.
Katliamın beşinci yılında Kadıköy Süreyya Operası önünde 19.00'da Suruç şehitleri için bir anma düzenlenecek. Gençlik örgütleri sokak sokak, meydan meydan polisin tüm engellemelerine rağmen yürüttükleri çalışma ile anmaya çağırıyor.
Öğrenci Faaliyeti üyesi Lizge Biter ile Devrimci Otonomcular Gençlik İnisiyatifi'nden Arda Yüksel ve Ulaş Sevindi ile yürüttükleri birleşik mücadeleyi, Suruç katliamının gençlik örgütleri için önemini ve nasıl bir hatta ilerleyeceklerini konuştuk.
BİTER: GENÇLİK TÜM ADALETSİZLİKLERE KARŞI BİRLEŞİK BİR ŞEKİLDE KARŞI KOYDU
Suruç katliamının barbar IŞİD'in sıradan bir saldırısı olmadığının altını çizen Öğrenci Faaliyeti üyesi Lizge Biter, "7 Haziran'ın ardından faşizmin sürekli kılınması için atılan ilk stratejik adım oldu" dedi.
"Bugün Suruç için adalet demek toplumun her kesiminin maruz bırakıldığı ve iktidar eliyle perçinlenen adaletsizliğe karşı çıkmak demektir" diyen Biter, Suruç için adalet çağrısının tek vücut, bir arada adaletin sokaktan doğacağının ilanı olduğunu vurguladı. Biter, "Bu ilan kendisini Adalet Haftası'nda ortaya koyan çalışmalarla göstermiştir. Gençlik, tüm adaletsizliklere karşı birleşik bir şekilde karşı koymuş, söz söylemiştir. 'Suruç için adalet herkes için adalet' sloganının gerçekliği de yapılan bu çalışmalarla bir kez daha ispatlanmıştır" ifadelerini kullandı.
Biter, şöyle devam etti: "Bu çerçevede Suruç için adalet demek ve bunu yükseltmek birleşik mücadelenin kapılarını açarak 33 düş yolcusunun cüretkarlığını kuşanmak ve faşizmin karşısında birleşik bir mücadelenin olanaklarını yaratmak demektir."
'KARŞI KOYMAYA VE HAYATI ÖRGÜTLEMEYE ÇALIŞIYORUZ'
Gençliğin uzun zamandır eşine rastlanmayan bir ilkesellikle birleşik bir devrimci saf örgütlediğinin altını çizen Devrimci Otonomlar üyesi Arda Yüksel ve Ulaş Sevindi de, tüm saldırılara karşı yan yana mücadelenin kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Yüksel ve Sevindi, "Beş sene önce gerçekleşen Suruç katliamının karşısında ve mevcut iktidarın halkın üzerinde gerek başarısızlıkları ile gerek ise zenginleşme çabaları ile düşmanca yükselttiği diktatörlüğün karşısında bir barikat görevi taşıyan, devrimci mücadelenin en dinamik hattı olan biz gençler, bütün çıplaklığı ile karşı koymaya ve hayatı örgütlemeye çalışıyoruz" dedi.
Yüksel ve Sevindi, kamuoyuna seslendi ve şu çağrıyı yaptı: "Biz Devrimci Otonomlar olarak bahsettiğimiz koşulun farkındalığı ile yarının diktasını, patriyarkasını, devletini yıkmaya, birlikte devrimci mücadeleye güç kazandırmaya çağırıyoruz. Devrim ellerimizde ve emeğimizdedir. Suruç'un, Ankara'nın ve üstü kapatılmaya çalışılsa da hafızalarımızdan silinmeyecek olan bütün katliamların hesabını soracağız. 5. yılında Suruç'ta katledilen, bu coğrafyanın batı kıyılarından Rojava devrimine kavgalarını götüren yoldaşlarımızın hesabını sormaya çağırıyoruz."