3 Ekim 2024 Perşembe

3 yılda Van'da 160 mülteci hayatını kaybetti

İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi ve Serhat Göç ve Araştırma Derneğinin ortak açıklamasına göre, Van-İran sınırında 3 yılda toplam 160 mülteci hayatını kaybetti. İHD MYK üyesi Hamdi Bayhan, tüm toplumun mültecilere karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğinin altını çizdi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi ve Serhat Göç ve Araştırma Derneği, Van-İran sınırında yaşanan mültecilerin ölümüne ilişkin açıklama yaptı. İHD şubesinde gerçekleşen basın toplantısında ortak açıklamayı okuyan İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Hamdi Bayhan, sınırda gerçekleşen mülteci ölümlerinin önüne geçilmesinin tüm devletlerin sorumluluğunda olduğunu ifade etti. İktidarın çatışmaları sonucu yaratılan savaş, çatışma ve derin yoksulluğun mağdurlarının mülteciler ve göçmenler olduğuna vurgu yapan Bayhan, Ortadoğu'da bitmek bilmeyen savaşlar sebebiyle milyonlarca insanın yurdunu terk etmek zorunda kaldığını söyledi.

Göçmen ve mültecilerin çıktıkları yolun ölüm yoluna dönüştüğünü belirten, yılın ilk gününde çocukları üşümesin diye çoraplarını çocuklarının ellerine eldiven yapan bir annenin hayatını kaybettiğini söyledi. Yaşanan her ölümün coğrafyalarındaki acıyı daha da büyüttüğünü dile getiren Bayhan, derneklerinin son 3 yılda yaptığı saha çalışması raporuna göre, donarak yaşamını yitirenlerinin sayısının 49, Van gölünde boğularak yaşamını yitirenlerinin sayısının 68, trafik kazalarında yaşamını yitirenlerin sayısının 42, ateşli silah sonucu yaşamını yitirenlerin sayısının ise 1 olmak üzere toplam 160 mültecinin yaşamını yitirdiğini belirtti.

Başta insan hakları savunucuları olmak üzere tüm toplumun mültecilere karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğine vurgu yapan Bayhan, şu öneri ve taleplerde bulundu:
🔹 "Avrupa ile imzalanmış olan Geri Kabul Anlaşması derhal feshedilmeli, mültecilerin Avrupa ile pazarlık aracı olarak kullanılmasına son verilmelidir.
🔹 Mültecilere insani yaşam koşulları sağlanmalı, eğitim, sağlık, barınma, beslenme, iş gibi temel ihtiyaçları karşılanma, mültecilere yönelik ayrımcılık ve nefret saldırıları önlenmelidir.
🔹 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası koruma kanununda bulunan ‘Geri iade yasağı' mutlak uygulanmalı, ihlal eden kişilerle ilgili cezai ve idari işlemler ivedilikle başlatılmalıdır.
🔹 Geri gönderme merkezleri temel hak ve hürriyetlerin esas alındığı yaşam alanlarına dönüştürülmelidir.
🔹 Van-İran sınırında yapılan modüler duvarın yapımı durdurulmalıdır. Bu daha büyük mülteci-göçmen dramlarına yol açacağı gibi daha büyük ve kapsamlı insan kaçakçılığı yapan komplike yapıların ortaya çıkmasına neden olacaktır.
🔹 1951 Cenevre Sözleşmesine konulan coğrafi çekince kaldırılmalı, insan hakları ve uluslararası hukuka uygun bir iltica mevzuatı hazırlanarak, Türkiye'de bulunan mültecilere, mültecilik hukuki statüsü verilmelidir.
🔹 Avrupa Birliği yaptığı anlaşma ve uygulamalar ile yaşama ve iltica hakkını askıya alarak, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini inkar etmiştir. Avrupa ve dünya devletleri sınırlarını mültecilere açmalı, mültecilerin serbest dolaşım ve yerleşim hakkı kabul edilmelidir."