2 Ekim 2024 Çarşamba

27 yıldır asıl failler yargılanmıyor

Gazi ve Ümraniye Katliamları dosyasının kapatılmaya çalışıldığını söyleyen dosya avukatı ve aileler, 27 yıldır asıl faillerin yargılanmadığını belirterek adalet çağrısında bulundu.   

Gazi-Ümraniye katliamının yeniden görülen davasına ilişkin dava avukatları ile katledilenlerin ailelerinin katılımıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya, avukat Sevim Akat, Gazi Katliamı'nda katledilen Zeynep Poyraz'ın ablası Kibar Poyraz, katledilen Ali Yıldırım'ın abisi Yaşar Yıldırım ve İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri katıldı. Toplantıda salonuna, "Gazi ve Ümraniye Katliamlarına karşı adalet bekliyoruz" yazılı pankart asıldı.

YOLERİ: FAİLLER KORUNUYOR
Söz alan İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri, devam eden davada gerçek faillerin yargılanmadığını ifade etti. Katliamın devlet ile olan bağlantısının çok açık bir şekilde ortaya çıktığına işaret eden Yoleri, "İsim isim konum konum pek çok olaya ve faillere ilişkin ayrıntılar ortaya çıkmasına rağmen bugün hala bu faillerin cezalandırıldığı bir uygulama ile karşı karşıya değiliz. Failler korunuyor" dedi.

AKAT: YILLAR SONRA DAVA AÇILDI
Avukat Sevim Akat, Ümraniye Katliamı'na ilişkin açılan dava dosyası hakkında ve yaşananlara dair bilgi paylaştı. Dosyaya daha önce takipsizlik kararı verildiğini ve dosyanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) döndüğünü paylaşan Akat, hak ihlalinin yanı sıra orantısız güç kullanımının tespit edildiğini söyledi. Akat, "Bunun üzerine yeniden başvuruda bulunduk. Yıllar sonra dava açıldı" dedi.

AKAT: TÜM MATERYALLER ORTADAN KAYBEDİLMİŞ
Gazi ve Ümraniye katliamlarını "Devlet tarafından yürütülen sistemli ve bilinçli bir öldürme ve yaralama süreci olarak görüyoruz" sözleriyle değerlendiren Akat, Gazi katliamı davasında faillerin yargılandığını ancak çok az cezalara çarpıtıldığını ifade etti. Ancak faillerin toplum tarafından mahkum edildiğini paylaşan Akat, "Fakat Ümraniye süreci için aynı şeyi söyleyemiyoruz. Çünkü Gazi olaylarında devlet bazı dersler çıkarmıştı. Bu nedenle Ümraniye olayları ardından verilen sokağa çıkma yasağı kararıyla birlikte delil olarak kullanılabilecek tüm materyaller ortadan kaybedilmiş" diye konuştu.

'ADALETİN SAĞLANMASI İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ'
Devletin dosyada delil olarak sunduğu herhangi bir verinin olmadığını ifade eden Akat, "Dosyada delil olabilecek bir takım mermi çekirdekleri öldürülen kişilerin vücutlarından çıkarıldı" diye belirtti. Söz konusu olayda yer alan failler dışında asıl sorumluların dosyada yer almadığını belirten Akat, "Sorumlu hükümete ilişkin herhangi bir sorumluluk dosyada yer almıyor. Bu yönde bu güne kadar bir perspektif de olmadı. Devletin kolluk kuvvetleri, kendisinin aleyhine olan delilleri kaybettirdi. Dosyada yargılamayı yapabileceğimiz hukuksal anlamda çok fazla bir veri yok. Bu devletin kendi ayıbıdır. Bu dosyada adaletin sağlanması için mücadele ediyoruz" dedi.

'HANİFİ AVCI'NIN TANIK OLARAK DİNLENMESİNİ İSTEDİK'
Ümraniye katliamının yaşandığı güne dair kolluğun tam listesini istediklerini, silahların balistik incelenmesini ve katliama dair her husus konusunda titizlikle çalışılması talebinde bulunduklarını kaydeden Akat, "27 yıldır mermilerin çıktığı silahların bulunmasını istiyoruz. Ancak bu güne kadar mermiler bir silahla eşleşmedi. Balistikler hep temiz çıktı. Çünkü bu balistike hangi silahların gönderildiğini biz bilmiyoruz. Örneğin emniyet 'bu kişinin silahı gönderildi' diyor. Ancak kişi gelip, 'silahım gönderilmedi' diyor. O gün orada görev yapan üst düzey insan var. Bir takım görüşmeler yapılmış. Bu insanların dosyada gelip tanık olarak dinlenmesini bekliyoruz. Ayrıca Hanifi Avcı gibi bir faktör var. Sorumluluk komisyonuna verdiği bir rapor var. Avcı'nın tanık olarak dinlenmesini talep ettik" dedi.

'DOSYAYI NASIL BİTİREBİLİRİZ ANLAYIŞI VAR'
Keşif taleplerinin de olduğunu kaydeden Akat, bu taleplerine ilişkin henüz bir kararın çıkmadığını dile getirdi. Ayrıca ölen ve yaralananların bertaraf edildiği bir süreci yaşadıklarını kaydeden Akat, "Davayı açıyorlar ama bizim duruşmalardan hiç haberimiz olmuyor. Katılanların, mağdurların, müştekilerin hiçbir şekilde haberi olmuyor. Bu gün geldiğimiz süreç; birçok sanığın uzun zaman boyunca mahkemenin duruşma salonuna bile gelmeden, talimatlarla alınan ifadeleriyle doldurulmuş bir dosya ile karşı karşı karşıyayız. Klasörlerce bir dosya var. Ancak 'bu dosyayı nasıl bitirebiliriz' şeklide bir anlayış var" diye belirtti.

Devleti hukuksal bir zemine çekmeye çalıştıklarını belirten Akat, "Bu çabamızda devam edecek" diye ekledi.

POYRAZ: UNUTMAYIN BİZLE BERABER OLUN 
Ardından söz alan Kibar Poyraz, 27 yıl boyunca çok fazla zorluk yaşadıklarını belirtti. Dava dosyasının ilk başlarda Trabzon'a gönderildiğini anımsatan Poyraz, katliamın unutulmaması gerektiğinin altını çizdi. Dersim, Sivas, Gazi ve diğer bütün katliamların unutulmaması için çağrıda bulunan Poyraz, "Biz unutursak herkes unutur. Eğer davaya sahip çıkmazsak göstermelik polisler göstermelik cezalar alırlar. Benim kardeşim sosyalistti. Orada olması da tesadüf değildi. Çünkü herkesin derdini kendine dert edinen biriydi. Koşarak gitti. Gazi Katliamının üstünü kapattılar. Ümraniye açıldı ama akıbeti belli diğer davalar gibi. Tek isteğim bizi unutmayın ve bizimle beraber olun" diye konuştu.

YILDIRIM: BU KATLİAM GİBİ YÜZLERCESİ VAR
Ardından söz alan Yaşar Yıldırım ise kardeşinin katledilmesine kadar toplumsal sorunlara dair kaygısının ve bilgisinin eksik olduğunu ifade ederek, "Askere gittiğimizde verilen görevlerde öne atılırdık hep. Milli takım kazanınca sevinirdik. Ancak bu yaşananlardan sonra bu ülke için ellimizi taşın altına koymamaya başladık. Bazen bize 'orada ne işiniz vardı' diyorlar. Sanırsın ki Gazi Afrika'nın bir yerinde yer alıyor. Dünyada ve yaşamak için en çok neye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Buna cevabım adalet oluyor. Adalet olmadan mutlu olmanın imkanı yok. Bu adaletsizliğin karşısında güçlü olmalıyız. Mücadeleyi bırakmamalıyız. Tek amaç adalet olması lazım.  Adalet gelmezse biri gelir biri gider yapanın yanında kalır. Maraş olmuş onun hesabı sorulmamış hesap verilmemiş ve halının altına sürmüşler. Ondan sonra Çorum, Sivas ve Roboskî oldu. Bu katliamlar gibi yüzlercesi var. Bu ülkede bunlar var" dedi.