2 Ekim 2024 Çarşamba

10 Ekim davası: Emri veren Ebu Zeyneb'in adı dosyada yok

10 Ekim Ankara katliamı davasında avukatlar, katliamın ardından emniyetin hazırladığı fezlekede "Türkiye Emiri" olarak geçen ve polis baskınındaki patlamada ölen Yunus Durmaz'ın saldırı için izin, eleman, para istediği ve tercümanlar aracılığıyla düzenli olarak yazıştığı Ebu Zeyneb'in emniyet tarafından "Türkiye Emiri" olarak değerlendirilmesine rağmen neden araştırılmadığını sordu.

10 Ekim Ankara katliamının firari sanıklar ve insanlığa karşı suçtan yargılanan Erman Ekici yönünden devam eden dosyasının 7. duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı.

Davada firari sanıklar İlhami Balı, Savaş Yıldız, Edremit Türe, Deniz Büyükçelebi, Yakup Selağzı, Kasım Dere, Nusret Yılmaz, Mustafa Delibaşlar, Walentina Slobodjanjuk, Muhammet Zana Alkan, Ömer Deniz Dündar, Cebrail Kaya, Ahmet Güneş, Kenan Kutval, Bayram Yıldız, Hasan Hüseyin Uğur ile DAİŞ yöneticiliğinden 18 yıl hapis cezası alan ve insanlığa karşı suç kapsamında hakkında iddaname hazırlanan Erman Ekici yargılanıyor.

Sanık sandalyelerinin yine boş kaldığı duruşmaya sanık Erman Ekici tutuklu olduğu cezaevinden SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Duruşmaya 10 Ekim Avukat Komisyonu'ndan avukatlar ve katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri de yerini aldı.

Kimlik tespitinin ardından bir önceki celse verilen ara karar neticesinde ilgili kurumlardan gelen müzakereler okundu.

'NET VE DOYURUCU YANIT YOK'
Avukat Murat Kemal Gündüz, gelen yanıtların üstünkörü olduğuna dikkat çekti. Sanıkların albümünün olmadığına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yanıtını eleştiren Gündüz, "İki polis memuru bizde albüm yok diye tutanak tutmuş" dedi. Mahkeme Hülya Balı'ya teşhis için gösterilen albümü istediğinde Kilis Emniyet Müdürlüğü'nün önce "yok" dediğini, yeniden istenmesi üzerine sadece Balı'nın tanıdığını söylediği 35 kişilik albümü gönderdiğini dile getirdi.

Kimliği tespit edilemediği için x-y olarak kodlanan çok sayıda şahıs olduğuna dikkat çeken Av. Gündüz, bu nedenle söz konusu albümün dosyaya sununlmasının oldukça önemli olduğunu vurguladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Anayasa Mahkemesi Başkanı'na yönelik tepki çeken sözlerini hatırlatan Gündüz, İçişleri Bakanlığı bünyesindeki emniyetin mahkemeden bilgi saklama tutumunu eleştirdi.   

Gündüz, İçişleri Bakanlığının aranan listesindeki 90 kişiden Mustafa Dokumacı, İlyas Aydın, Mehmet Taşar Mahmut Gazi Dündar gibi 40 IŞİD'linin aslında 10 Ekim Davasının sanığı olması gerektiğini söyledi. Savcıların bu konuda gerekeni yapmadığını aktaran Gündüz, burada yer alan ve isimleri bulunmayan kişilerin dosyada kimlikleri tespit edilemeyen X ve Y kodlu kişiler olabileceğini söyledi. Gündüz, bu nedenle bu ödül listesinin getirilmesini talep etti.

'TAPELER VERİLMİYOR, MAHKEMELER BİRBİRİNE SORUYOR'
Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İlhami Balı ve Deniz Büyükçelebi'nin tapelerinin verildiğini iddia etmesine rağmen göndermemesini eleştiren Gündüz, Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin de Suruç katliamı dosyası için aynı tapeleri Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nden istediğini söyledi. Gündüz, "Memleketin mahkemeleri öyle aciz bir durumda ki; orada bulamadığı için sizden istiyor. Peki siz ne yanıt vereceksiniz? Belki kaba bir tabir ama herhalde 'bende olsa dükkan senin' diyeceksiniz" dedi.

'BİR POLİSİ ÇAĞIRIP NE ÖNLEM ALDIĞINI SORMADINIZ'
Avukat İlke Işık, mahkemenin gübreciyi ihbar etmesine rağmen Yakup Şahin'in, uzun süre takip edilmesine rağmen Yunus Durmaz'ın ve birçok sanığın neden yakalanmadığını sormadığını söyledi. Bu nedenle Gaziantep Emniyeti ve birçok kurumun bir yanıt da vermediğini belirten Işık, "Kaç yıl geçti buraya tek bir polisi çağırıp nasıl önlem aldıklarını sormadınız" dedi. 10 Ekim'de Ankara'da katliam yapan Antep hücresinin başka katliamlara da imza attığını belirten Işık, çünkü onlara dokunmayan bir iradenin olduğunu söyledi.

'10 EKİM EMRİNİ VEREN ŞEYH NEDEN SORUŞTURULMADI?'
Avukat Erkan Sabri Ünüvar, dosyadaki deliller incelendiğinde üzerinde durulmayan önemli bir noktayı açıkladı. Emniyet fezlekelerinde 10 Ekim Katliamının talimatını veren ve Türkiye Emiri olarak değerlendirilen Ebu Zeyneb adında bir kişinin olduğunu açıklayan Ünüvar, katliamın ardından ilk yakalanan sanıklar Yakup Şahin ve Resul Demir'e de Suriye'de bulunan Şeyh Ebu Zeyneb'in sorulduğunu söyledi. O dönem bu ismin basına da yansıdığını anımsatan Ünüvar, Yunus Durmaz'dan elde edilen yazışmaların "Şeyhim" diye hitap ettiği Ebu Zeyneb ile tercüman ve kuryeler aracılığıyla konuştuğunu, Türkiye'deki saldırılan için izin, eleman, para ve malzeme geçişlerini ondan talep ettiğini gösterdiğini söyledi.

FEZLEKEDE 'EMİR', İDDİANAMEDE ADI BİLE YOK
Avukat Ünüvar, "Emniyet Ankara katliamını yapan kişiyi ve örgütün Türkiye Sorumlusunu tespit ettim ama bu konuda bir şey yapmadım demiş oluyor. İddianamede ise savcılık IŞİD'in Türkiye emiri olduğunu söylüyor ve Ebu Zeyneb yok. İki ihtimal var; ya savcılarımız emniyet fezlekelerini okumamış ya da dikkate almamışlar" diyerek, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu konuda suç duyurusunda bulunmasını istedi.

YUNUS DURMAZ'IN YERİ KATLİAMDAN SONRA DA BİLİNİYORMUŞ
Avukat Gülşah Kaya, Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Yunus Durmaz hakkında 29 Nisan-6 Haziran 2016 tarihleri arasında telefon dinleme kararı verildiğini hatırlattı. Bu süreçte 29 lokasyon elde edilerek Durmaz'ın nerede olduğunun tespit edildiğine de dikkat çeken Kaya, Durmaz'ın kendisini patlatmasının ardından bu verilerin imha edildiğini söyledi. Bunun Gaziantep Emniyeti'ne yapılan saldırı dosyasına 4 evrak olarak girdiğini ve daha önce bilmediklerini belirten Kaya, bu dosyanın getirilmesini talep etti.

AVUKAT MAĞDURLARDAN RAHATSIZ OLDU
Ardından sanık Erman Ekici'nin avukatı Heyam Fidan söz aldı. Daha önce Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) 5 Haziran 2015'te Diyarbakır'da düzenlediği mitinge yönelik bombalı saldırı gerçekleştiren IŞİD üyelerinin de avukatlığını yapan Fidan'ın yin IŞİD'i savunan ifadeler kullanması dikkat çekti.

Müşteki avukatlarının taleplerinin kabul edilmemesini isteyen Fidan'ın IŞİD'i savunan konuşmasını sürdürmesi üzerine yakınlarını kaybeden aileler "Devletin mahkemesinde İŞİD'i savunuyor" diyerek tepki gösterdi. Fidan, "İşte bu nedenle duruşmanın izleyicisiz gerçekleşmesini talep ediyoruz" diyerek, aileleri hedef gösterdi. Aileler ise "Biz izleyici değil mağduruz yanıtını verdi. 

Fidan'ın sözlerine müdahale etmeyen mahkeme başkanı ailelere, "Oturduğunuz yerde müdahale etmeyin, bir daha ben söz vermeden konuşursanız dışarı çıkaracağım" dedi. 

Ardından, IŞİD'li sanık Erman Ekici konuştu, suçlamaları reddetti. 

Avukatların konuşmalarının ardından duruşmaya ara verildi. Aranın ardından mahkeme heyeti, 16 sanık hakkında İnterpol vasıtasıyla kırmızı bülten ile aranmalarının sağlanması ve Suriye'deki kamplarda bulunan sanıklardan Mustafa Delibaşlar, Fadile Delibaşlar, Cebrail Kaya ve İlhami Balı hakkında Adalet Bakanlığına yeniden müzekkere yazılmasına, MASAK'a tekrar müzekkere yazılmasına, sanık Yunus Durmaz ile ilgili iletişim kayıtlarının Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesinden istenmesine, Ebu Zeyneb için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, tutuklu sanık Erman Ekici'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi.