EMEK
Zonguldak'taki maden ocaklarında 5 yılda 64 işçi yaşamını yitirdi
Zonguldak'taki maden ocaklarında son beş yılda meydana gelen iş cinayetlerinde 64 işçi hayatını kaybetti.
Zonguldak'taki maden ocaklarında, 2014-2019 yılları arasında meydana gelen göçük, patlama, zehirlenme gibi vakalar sonucu yaşanan iş cinayetlerinde 64 maden işçisi hayatını kaybetti.Hayatını kaybedenlerin 29'u özel maden şirketlerinde, 23'ü kaçak işletilen ocaklarda, 12'si ise TTK'ye ait maden ocaklarında işçiydi.
En son 25 Aralık'ta Kilimli ilçesine bağlı Gelik beldesindeki ruhsatsız işletilen kaçak maden ocağında meydana gelen metan gazı yanmasına bağlı karbonmonoksit zehirlenmesinde 33 yaşındaki Uğur Korkmaz ve 25 yaşındaki Erdem Korkmaz hayatını kaybetmişti.
İş cinayetiyle ilgili tutuklanan dört kişi tarafından, kaçak ocağın bir ay önce ekiplerce patlatılarak mühürlenmesine rağmen yeniden açıldığı ortaya çıkmıştı.
EN AZ 10 BİN İŞÇİ ÇALIŞIYOR
Türkiye'nin en büyük taş kömürü havzası Zonguldak'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) bağlı maden ocaklarının yanı sıra özel firmalara ait maden ocaklarında da üretim yapılıyor.
TTK'ye ait maden ocaklarında Ekim ayı sonu verilerine göre, bin 356 yer üstü, 6 bin 549 yer altı işçisi çalışırken, özel sektöre bağlı maden ocaklarında ise bin 448 işçi çalışıyor.
Ayrıca ruhsatsız olan kaçak kömür ocaklarında da üretim yapılıyor.
Resmi olmayan rakamlara göre, kaçak ocaklarda bini aşkın madenci günlük 100-150 lira yevmiye karşılığında çalışmak zorunda kalıyor.
TTK ile özel ocaklarda üretilen ve tonu bin ila bin 500 lira arasında değişen fiyatlardan satılan kömür, kaçak ocaklarda yarı fiyattan satılıyor.
2014'ten 2019 yılının Eylül ayı sonuna kadar ekiplerce tespit edilen bin 782 kaçak kömür ocağı, dinamitlerle patlatılarak imha edildi.
Ancak patlatılarak mühürlenen ocaklardan çoğu, daha sonra tekrar üretime açılıyor.
DHA'nın haberine göre; Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi Başkanı Erdoğan Kaymakçı, iş güvenliğinden yoksun kaçak ocaklarda meydana gelen iş cinayetlerine acilen bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi.
Kaymakçı, "Polisiye önlemlerle olmuyor, önlenemiyor. Çare kısaca söylemek gerekirse sağlıklı, güvenli iş yerleri oluşturarak, insan hayatının önceliği ve değerini öne çıkararak istihdam yaratmak. Aksi takdirde daha çok acılar yaşayacak, daha çok iş cinayetleri göreceğiz" dedi.
Oda olarak kaçak ocaklarla ilgili çözüm önerilerini her platformda dile getirdiklerini ifade eden Kaymakçı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Mühendislik bilim ve tekniğinin uygulanmadığı, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin neredeyse hiç alınmadığı bu tür yerlerde çalışmanın sonuçta insanlara ölüm getireceği apaçık ortada. Çok büyük bir risk taşısa da insanlar her şeyi göze alarak ruhsatsız, sigortasız, sosyal güvenceden yoksun olan böyle yerlerde çalışmak zorunda kalıyor.
"Bu kaçak iş yerleri imha ediliyor ama sonuçta hemen yanından bir başka ocak açılarak faaliyetler devam ediyor. Ta ki yeni bir facia olduğunda, ölümler yaşanınca kaçak olduğu ortaya çıkıyor, hayatını kaybedenlerin kaçak ocağın sahibi olduğu ileri sürülüyor.
"Zonguldak'ta bunu çok sık yaşadık, halen de yaşıyoruz. Hiçbir madencilik bilgisi içermeyen, teknolojisi olmayan, kömürü, gazı, tahkimatı, havalandırmayı bilmeyen, işçi sağlığı, iş güvenliğinden habersiz ve hiçbir teknik denetim olmadığı için son derece ilkel koşullarda sürdürülen çalışmalar sonucunda kazaların olmaması mümkün değildir. Dolayısıyla mayınlı bir tarla olarak nitelendirilebilecek kaçak ocaklarda meydana gelen bu tür facialar, bir iş kazası olarak nitelendirilemez."