Ziya Ulusoy yazdı | Kolombiya halkları buzu kırıyor
Kolombiya halkları, Şili ve Bolivya halklarından esinlenerek belki de onlardan çok daha geniş çaplı bir genel direnişi ördüler. Latin Amerika halkları, bizdeki mücadeleye ilham kaynağı oldular.
Kolombiya halklarının mücadelesi elbette dondurulabilmiş değildi. Fakat buz kırarak yolu açmak devrimci bir deyim. Gerileme durumundan daha üst mücadelelere sıçramayı ifade ediyor.
Gerçekten de öldüren barış (Özgür Politika yazarı Aykan Sever'den bu izah edici kavramı alarak değerlendirelim) koşullarında Uribe-Duque faşist diktatörlüğü göz açtırmıyordu.
Yarım yüzyılı aşan silahlı mücadelesiyle, her yıl yüzlerce sendikacı ve demokratik kitle örgütü yöneticilerinin canını alan faşizmin katletme saldırganlığına karşı mücadelesiyle Kolombiya halkları direniyordu.
2020 yılına öngelen birkaç yıl, Uribe-Duque narko faşizmi inisiyatifi ele almakla kalmamıştı. Öldüren barış gerçekleştirmiş, kitlelere bu yolla da korku ve dehşet salabilmiş, dahası bütün bunlara rağmen genişçe kitle desteğini koruyabilmişti. Genişçe kitlede antikomünist şartlanma yaratmıştı.
Ayrıca Kolombiya narko faşizmi ABD emperyalizminin kıtadaki temel askeri saldırı üssüydü. Bunu güçlendiren Uribe- Duque faşizmi kıta oligarşilerinin ağabeyi ve saldırgan jandarması olarak da kendisini göstermeye başlamıştı. Venezuela'da askeri darbe girişiminde bulunan saldırganlar Kolombiya'da eğitilip komşu Venezuela'ya sokulmuşlardı. Darbeciler arasında Kolombiyalı paramiliter faşistlerle Kolombiya ordusundan askerler de vardı.
Uribe-Duque diktatörlüğü kıtadaki olası diğer mücadelelere karşı ABD ve oligarşilerin müstakbel jandarmalığını daha ileri düzeyde ve daha kan dökücü olarak sergileyecekti.
Ama şimdi halklar narko faşizme karşı görkemli eylemleriyle dur diyorlar.
Faşist diktatörlüğün zulmüne, dehşet salan katliamlarına, ölüme meydan okuyarak direnişi yükseltiyorlar. 28 Nisan'dan bu yana süren genel direniş, grevler, yürüyüşler, yol kesmeler, meydanları zapt etme vb biçimlerle sürüyor.
Genel direnişe işçi sınıfı, köylüler, köylüler içinde önemli yer tutan yerli halklar, Afro-Latin ezilenler, gençler ve elbette son iki yıldır daha da öne çıkan kadınlar katılıyor.
Eylemler, Uribe-Duque diktatörlüğünün, salgından yararlanarak yeni fahiş vergi paketi getirmesine karşı başladı. Sendikacılar grev başlatırlarken demokratik kitle örgütleri direnişe katıldılar, seferberlik ilan ettiler.
Diktatörlük 100'e yakın direnişçiyi öldürürken, ESMAD ve narko militer çeteleri harekete geçirerek 500'e yakın direnişçiyi kaçırdı, tecavüzlerle de korku salmaya çalışıyor.
Diktatörlük, katletme ve kaçırmayla ezmeyince, ilk talepleri kabul etti. Ancak demokratik hakları baskı altında tutmada ısrar ediyor. Ayrıca öldüren barışla kabul edip gerçekleştirmediği köylüye toprak talebini de uygulamamaya devam ediyor. Bu arada ESMAD'ı ve çeteleri saldırtmayı sürdürerek yıldırmaya çalışıyor.
Kolombiya halkları, bu görkemli devrimci direnişi, geçen yıl başlattıkları ve bu yılın başında yineledikleri mücadelelerle inşa ettiler. Ama elbette, 50 yıl boyunca narko diktatörlüklerin zulmüne karşı silahlı direnişin esin kaynaklığıyla, ölümler karşısında demokratik alanda ve kentlerde mücadeleye ve kitle örgütlerini örgütlemeye devam eden militanların emek dolu canbedeli çabasıyla bugünleri inşa ettiler.
Şimdi Uribe-Duque faşizmine de, kıtadaki ABD ve oligarşiler jandarmalığına da, "insan hakları" lafları edip, üsleri altında tuttuğu Kolombiya'nın narko faşist diktatörlüğünü her bakımdan güçlendiren Biden ABD'sine de dur diyorlar.
Kolombiya halkları, Şili ve Bolivya halklarından esinlenerek belki de onlardan çok daha geniş çaplı bir genel direnişi ördüler. Faşizmi en azından püskürtünceye kadar, geriletip zayıflatarak yenilgisini yakınlaştırma hedefine varıncaya dek eylemlerini kararlılıkla sürdürmek istiyorlar. Latin Amerika halklarını yeniden ayağa kalkmaya davet ediyorlar.
Brezilya halkları bu mücadele davetine zaman geçirmeden evet dedi, Bolsonaro'ya karşı ayağa kalktı. Bolsonaro'yu iktidara getiren antikomünist generallerin, geçen onyıllarda da süren hakimiyetine bugün meydan okumayı deniyorlar.
Latin Amerika halkları, bizdeki mücadeleye ilham kaynağı oldular. Kendileri de gerek Filistin gerekse Kürdistan devrimine, Rojava devrimine destek eylemleri gerçekleştirdiler. Kürtlerin yaşamadığı ülkeler içinde Öcalan üzerindeki ağır tecrite karşı en kitlesel eylemleri Latin Amerika halklarının gerçekleştirmeleri rastlantısal değildi elbette.
Şimdi yine Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu halkalarına, birlikte, artarda ayağa kalkın mesajını eylemleriyle veriyorlar.
Kolombiya halkalarına selamla daha kitlesel birleşik direnişler örgütleme sırası bizde!