Ziya Ulusoy yazdı | Gonzalo’nun anısına
Gonzalo ve PKP, yeni sömürge ülkeler devrim dalgası gerilemeye başlarken, devrimci halk savaşını yükseltme kararlılığıyla ortaya çıktı. 1990 dönemecinde, akıntıya karşı devrimci kararlılığını sürdürdü.
Gonzalo-Abimael Guzman Reynoso Peru Komünist Partisi (PKP) Başkanı’ıydı, 11 Eylül’de bir tecrit zindanında hayata veda etti.
Lima’da 24 Eylül 1992’de yakalandıktan sonra askeri deniz üssünde denizaltıda hücrede 29 yıl tecritte tutuldu.
Gonzalo liderliğinde PKP ve Devrimci Halk Ordusu, 1982’den başlayarak halk savaşı yürüttü. Güney Amerika ülkeleri içinde, devrimci halk savaşını en çok kitleselleştiren Gozzalo liderliğindeki PKP oldu. Kolombiya’nın Marulanda liderliğindeki FARC’ı en uzun süreli gerilla savaşını yürütürken, Peru’nun PKP’si ise burjuvazinin iktidarını en çok zorlayan gerilla savaşının önderi oldu.
Fakat 1992’de Gonzalo ve Elena Iparraguirre’in yakalanmalarından sonra PKP’nin halk savaşı büyük darbeler alarak yenilgiye uğradı. Bu yakalanma ne yazık ki PKP’nin yenilgisinin sembolü oldu.
PKP kırlarda gerilla savaşını geliştirdikten sonra 1992’den hemen önceki yıllarda başkent, sanayi kenti ve nüfusun üçte birinin yaşadığı Lima’da devrimci çalışmayı ve mücadeleyi geliştirmeye, devrimi zafere ilerletmeye çalıştı.
Peru burjuvazisi, sosyal demokrat APRA lideri Alan Garcia’nın devlet başkanlığında halk savaşına karşı faşizan devlet terörünü geliştirdi. Fakat saldırıyı asıl yoğunlaştırarak devam ettiren 1990’da devlet başkanlığına gelen Japon kökenli aileden işadamı Alberto Fujimori oldu.
Fujimori devlet başkanıyken parlamentoyu askıya aldı. Tek adam yönetiminde, faşist devlet terörünü PKP ve diğer devrimci örgütlere karşı yoğunlaştırdı. PKP’nin yenilgisini faşist terörü yoğunlaştırarak sağlamakla Peru burjuvazisi ve ABD emperyalizminin en sadık temsilcisi olduğunu kanıtladı. Peru sermayesinin yoksul halkın savaşına karşı ne kadar acımasız davranacağının da sembolü oldu.
Gonzalo ve PKP, Peru’nun özgün somut koşulları içinde yerli halk gerçeğini ve devrimci potansiyelini isabetlice kavradı ve halk savaşına seferber etti. Nitekim savaşçıları ve tabanı büyük ölçüde yerli halklar oldu.
Gonzalo ve PKP, yeni sömürge ülkeler devrim dalgası gerilemeye başlarken, devrimci halk savaşını yükseltme kararlılığıyla ortaya çıktı. 1990 dönemecinde, akıntıya karşı devrimci kararlılığını sürdürdü.
Dahası devrimci Maocu partilerle, Filipinler ve Nepal’de, Türkiye’de ve Hindistan’da devrimci halk savaşı mücadelesi verenler içinde yeraldı. İlk üç parti devrimci halk savaşını geliştirebildiler.
Fakat Gonzalo-PKP, Peru’daki devrimci ve reformcu harekete karşı şiddeti içeren sekter politikaya sahipti. Devrimci mücadele yürüten Che çizgisindeki Tupac Amaru hareketiyle bile çatışması PKP’nin sekterliğinin ölçüsünü gösteriyordu.
Bu sekterliği kullanan özellikle kentlerde güçlü olan reformcu sol hareket, PKP’ye karşı yoğun devlet terörüne ilişkin diktatörlükle uzlaştı.
Sekterliği PKP’nin yenilgisinde rol oynadı.
Gonzalo, Maozim’i Marksizm Leninizm’de yeni bir aşama olarak ilan etti. Gonzalo Düşüncesi kavramını da ekledi. Bu, başarı kazanan Maocu hareketlerin ÇKP’den devralarak aşırıya vardırdıkları özgün ideolojik zaafıdır. PKP Gonzalo’nun şahsında "yanılmaz stratejik önderlik" kavramını da ileri sürerek özeleştirelliği kaybetti. Bu tavrı DEH (Devrimci Enternasyonal Hareket) içinde güvensizliğe yolaçtı. Oysa Lenin’in vurgusuyla bir partinin hatalarına ilişkin tavrı sınıfına bağlılığının ölçüsüdür.
PKP’nin Kürdistan devriminin "sınır ötesi" üslenme imkanı gibi koşulları yoktu. Sekterdi. Ayrıca kapitalist dünya gericiliğinin zirve yaptığı koşullar Peru’da da etkili oldu.
PKP yenilgiyle bölündü. Peru Halk Hareketi (MPP), Gonzalo’nun eski çizgisini sürdürme iddiasında. MOVADEF (Temel haklar hareketi) ise Gonzalo’nun barışçı mücadeleyi bu dönem esas almayı önerdiği iddiasında. Fakat iki örgüt de çok zayıf durumda.
Herşeye rağmen Gonzalo ve PKP, gerileyen dünya koşularında devrimci halk savaşıyla Peru’da burjuvazi ve ABD egemenliğini sarsabildi.
Fujimori ve diğerlerine karşı dönem dönem patlak veren halk hareketleri buradan cesaret aldı.
Gonzalo ve PKP’ye saygıyla...