Ziya Ulusoy yazdı | Çocuk asker ve çocuk öldürmek
Çocuk ve genç çeteleri eğiterek TSK'nın emrine veren SADAT. Erdoğan-Akar çetesinin, ÖSO'da topladığı bütün çete birlikleri çocuk asker de kullanıyor, çocuk ve sivilleri de katlediyor. Erdoğan ve Akar çetesi bu suçu bilerek işliyor. Çeteleri büyütmek, işgal ordusunun önünde ilk çatışmalarda zayiatı onlara yüklemek için, dahası sivil halka vahşetle dehşet saçıp teslim almak için, savaş suçu işlemeyi göze alıyorlar.
"ABD Dışişleri Bakanlığı'nın hazırladığı 2021 İnsan Ticareti raporunda, Türkiye'nin Suriye'deki Sultan Murat Tugayları'na somut destek sağladığı" (...) bu grubun ise çocuk askerler kullandığı vurgulandı". (BBC Türkçe 02.07.2021) Aynı rapor Türkiye'nin Libya'da da çocuk asker kullandığını belirtmiş.
Erdoğan faşizmi, emperyalist yayılmacılığı, işgal savaşlarını "büyük devlet" olmanın şanı olarak ajite edince, ordusu ve polisi, "kuva-i milliye" diyerek onurla yücelttiği ÖSO çeteleri çocuk ve sivil katlederek de, çocuk savaşçı kullanarak da savaş suçu işliyor.
Erdoğan ve Akar çetesi bu suçu bilerek işliyor. Çeteleri büyütmek, işgal ordusunun önünde ilk çatışmalarda zayiatı onlara yüklemek için, dahası sivil halka vahşetle dehşet saçıp teslim almak için, savaş suçu işlemeyi göze alıyorlar. Çocukken çetelere aldıklarını siyasal islamcı ve Türkçü ideolojiye daha sıkı bağlayacaklarını, vahşet emirlerini daha kolayca uygulatacaklarını bilerek bu savaş suçunu işliyorlar.
Faşist şef Erdoğan ve savaş bakanı Akar sessiz kalarak geçiştirmeye çalıştılar. Çavuşoğlu, "külliyen yalan" yalanını üflemekten ve "ikiyüzlülük"le suçlamaktan başka cevap veremedi. "Buyursun BM heyeti gelsin incelesin" diyemedi. İkiyüzlülük atfetmesi ise savaş suçunu "sen de yapıyorsun ikiyüzlülük yapma" diyerek bir nevi itiraf.
Ne diktatör ve savaş bakanı ne de diğer tetikçileri bu açıklığı sergileyebilirler. Çünkü, yaptıkları işgalin kendisi haksız, burjuva uluslararası örgüt BM'in kurallarına bile aykırı, savaş suçu. Dahası ilhakçılığa varmış durumda.
Çocuk ve genç çeteleri eğiterek TSK'nın emrine veren SADAT. Erdoğan-Akar çetesinin, ÖSO'da topladığı bütün çete birlikleri çocuk asker de kullanıyor, çocuk ve sivilleri de katlediyor.
Erdoğan-Akar çetesinin, işgalde çocuk asker kullandığı, sivil Kürt halkını ve diğer halklardan sivilleri, dahası çocukları, kadınları katlettiği gerçek ve savaş suçu.
HRW'nin (İnsan Hakları Gözlem) Efrîn işgalinin ilk ayında raporla belgelediği üç olay bile, bu çetenin çocuk katlinin yüzleri bulduğunu gösteriyor:
"İnsan Hakları İzleme Örgütü bugün yaptığı açıklamada Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 2018 yılının Ocak ayı sonlarında Suriye'nin kuzeyine gerçekleştirdiği üç saldırı sırasında... 17'si çocuk olmak üzere 26 sivil öldü."(hrw.org.tr/news, 23.02.18)
HRW, araştırma sonuçlarını Erdoğan yönetimine bildirdiğini ve hiçbir cevap alamadığını da aynı raporda vurguluyor. Sadece Efrîn işgalinin ilk ayında gerçekleştirilen çocuk ve sivil ölümünün bu örneği, Erdoğan-Akar çetesinin 3 yılı aşan işgalde ne kadar sivil ve çocuk katlettiğinin acılı göstergesi. Dahası 3 yıl boyunca çetelerine kadın ve sivil kaçırma, tecavüz etme, haraç alma suçlarını her gün işlettiği Rojava gazete ve televizyonlarında sürekli yayınlandı.
Erdoğan faşizmi uçaklarıyla bombalayarak Roboskî'de de içlerinde çocuk olan sivilleri katletmekten geri durmadı. JÖH ve PÖH'üne, Ceylan Önkol, Cemile Çağırga adlı Kürt çocuklarını Taybet ana ve bine yakın sivili öldürtmeyi zafer olarak kutsadı. Dahası "kadın da olsa çocuk da olsa gerekeni yapın" diyen faşist şefin kendisi. Berkin Elvan'ı polisine öldürtüp övünebildi. Kürt çocuklarını Antep'te sünnet düğününde katledebildi.
İçte ve dışta çocuk ve sivil katletmek Erdoğan faşizminin karakteri. Tıpkı siyonist İsrail yönetiminin Filistin'de yaptığı gibi.
Erdoğan'ın tetikçi kalemleri, işgalci savaşlarıyla övünürlerken, SETA'sı övündüğü ÖSO'cuları anlatırken çocuk çeteler açığını da verdi. Burjuva medyanın sözüm ona biraz muhalifleri de uygarlık kaybı olan çocuk asker ve savaşta çocuk katletmeyi suçlamıyor, niye açığa vuruyorsun diye yakınıyorlar!
Oysa yapılması gereken tersidir.
Türk halkı, sömürücü faşist iktidar tarafından onuruna sürülen bu lekeyi, Erdoğan faşizmini yıkma, özgürlüğü kazanma mücadelesini yükselterek silebilir. Faşizme karşı mücadele bu nedenle de onur mücadelesidir.