YPJ'den esirlere ilişkin açıklama: Hesabı sorulacak

YPJ Genel Komutanlığı, esirlere ilişkin yazılı açıklamasında, sorumluluğun Türk devletinde olduğu belirtilerek "intikamını alacağız" dedi.

İşgalci Türk devleti ve bağlı çetelerin Suriye ile Rojava'ya dönük saldırılarına ilişkin YPJ(Kadın Savunma Birlikleri) Genel Komutanlığı'ndan yazılı açıklama yapıldı. YPJ'nin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, Halep ve Şehba'daki saldırılarda, yaralı kadın esirlere dönük vahşi muamelenin hesabının sorulacağı kaydedildi.

'BÜYÜK BİR DİRENİŞ ORTAYA KONULUYOR'
Halep'te Suriye halkının büyük bir tehlike altında olduğuna vurgu yapılan açıklamada, saldırılara karşı büyük bir direniş sergilendiğine dikkat çekildi. ANF'de yer alan habere göre açıklamada, "Özellikle Şehba ve Halep bölgesinde başta kadınlar olmak üzere halkımız her gün bu saldırılara karşı büyük bir direniş ortaya koyuyor" denildi.

'BU EYLEMLER İNSANLIK DIŞIDIR'
Şêxmeqsud ve Eşrefiye halkının özsavunmalarını örgütleyerek saldırılara karşı durduğuna dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi: "Şüphesiz ki savaş çok yönlü ve zorlu bir şekilde devam etmekte olup, Şêxmeqsûd Savunma Güçleri’nden yaralanan çok sayıda genç erkek ve kadının çeteler tarafından esir alınması talihsiz bir durumdur. Savaş ahlakını ve hukukunu bilmeyen bu vahşi çeteler, esir kadınların onurunu son derece acımasız bir şekilde ihlal etmekte ve medyalarını propaganda aracı olarak kullanmaktadır. Kadınlara yönelik öfkelerini 'seni yine pazarlarda satacağız' sözleriyle dile getiriyorlar. Bu eylemler insanlık dışıdır ve hiçbir şekilde kabul edilmemelidir.

'İNTİKAMLARINI ALACAĞIZ'
"Biz Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) olarak Türk işgal çetelerinin kadın esirlere yönelik bu vahşi eylemlerini kınıyor ve intikamlarının alınacağını söylüyoruz. Ayrıca kadın ve insan hakları örgütlerine de mahallelerini ve kentlerini savunan bu tutsak genç kadınları korumaya çağrı yapıyoruz. Esir haklarının korunmasında ısrar ediyoruz. Türk işgal çetelerinin bu esir genç kadınlara yönelik yaptığı eylemleri DAIŞ, 2014 yılında Şengal, Musul ve Reqa’da gerçekleştirerek binlerce kadını pazarlarda sattı. Elbette bu aynı zamanda günümüzde DAIŞ ve Erdoğan çeteleri şahsında zirveye ulaşan erkek egemenliğinin de göstergesidir. Çünkü Kürt kadınlarının bu zalimliklere karşı kahramanlık destanları yazdığını ve sonuna kadar direndiğini en iyi onlar biliyor. Bu nedenle kadın düşmanlığının boyutunu insanlık dışı davranışlarıyla ortaya koyuyorlar.

'TÜRK DEVLETİ SORUMLU'
"Öncelikle Kızılhaç ve Uluslararası Af Örgütü olarak kadın hakları örgütlerini, tüm toplumsal kuruluşları, aydın, demokrat ve özgürlükçü insanları uluslararası düzeyde bu kadın tutsaklara ve başta Ortadoğu'ya sahip çıkmaya çağırıyoruz. İşgalci Türk devleti ve çetelerinin terör ve vahşet gerçeği ortaya çıkarılmalı ve hesabı sorulmalıdır. Bu konuda özellikle bu tutsaklardan Türk devletini sorumlu tutuyoruz.

'HALKIMIZI KORUYACAĞIZ
"YPJ olarak Şêxmeqsûd Savunma Güçleri’nden kadın savaşçıların yakalanmasını bir kez daha kınıyor ve işgalci Türk devletinden ve onun direniş cephelerindeki çetelerinden hesap soracağımızı söylüyoruz. Bu anlamda bölgemize ve Suriye geneline yönelik geniş bir saldırının yaşandığı bu tarihi günlerde, savaşın ön saflarında yer alan kadınları ve tüm halkımızı koruyacağız. Ayrıca tüm genç kadınları savunma cephelerinde yer almaya ve YPJ saflarına katılmaya çağırıyoruz. Ancak bu şekilde kendimizi ve topraklarımızı koruyabiliriz."