Yeşil Sol Parti ve HDP Kadın Meclisleri: Mücadele etmek dışında bir seçeneğimiz yok
Seçim sonuçlarına ve sürece ilişkin toplantılarının sonuç bildirgesini yayınlayan HDP ve Yeşil Sol Parti Kadın Meclisleri, "Bütün kadınlara çağrımızdır. Bizler kimliklerimizle, inançlarımızla, dillerimizle, emeklerimizle tüm farklılıklarımızla birlikte kadın dayanışmasını büyüteceğiz. Mücadele etmek dışında bir seçeneğimiz yoktur" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Kadın Meclisleri seçimlere ilişkin gerçekleştirdikleri toplantının sonuç bildirgesini yayınladı. Seçim sürecinde iktidarın kadınlara yönelik saldırılarını büyüttüğü ve kadınların kazanımlarını pazarlık konusu yaptığı belirtilen bildirgede, kadın özgürlük mücadelesine dönük yargı ve gözaltı şiddetinin seçim sürecinde artarak devam ettiği kaydedildi.
"Seçimlerde ve sonrasında, kadın özgürlükçü paradigmayı esas alan partimizin fikriyatına yönelik oluşturulan her türlü saldırı, kadın mücadelemizin fikriyatına dönük bir saldırıdır" denilen bildirgede, Kürt kadın mücadelesinin büyük bedellerle elde ettiği kazanımlara kayyum atayan, gözaltı ve tutuklamalarla mücadeleyi sindirmeye çalışan iktidarın hedefinin kadın dayanışması ve örgütlülüğü olduğu vurgulandı.
İktidarın sosyal medya aracılığıyla Pervin Buldan şahsında kadınların demokratik siyasette yer almasına da saldırdığı kaydedilen bildirgede, "Elbette ki bizler her türlü eleştiriye açık ve özeleştiri verilmesi gereken hususlarda özeleştiriyi verecek sorumlulukta olan bir partiyiz. Ancak ortaya atılan ve haddini aşan 'eleştiri' adı altında kadın siyasetimizi itibarsızlaştıran her türlü iktidar oyunlarına da geçit vermedik, vermeyeceğiz" denildi. Tüm kadınların bu saldırının farkında olduğu vurgulanan açıklamada, bu yöntemlerle kadın siyasetinin durdurulamayacağı vurgulandı.
Kürt sorununda demokratik çözüm yerine savaşa dayalı politikaların kadın düşmanlığı yeniden ürettiği dile getirilen bildirgede, savaşa karşı onurlu barış için İmralı'daki tecridin kalkması gerektiği dile getirildi. "Biliyoruz ki, mücadele hattımız ve fikriyatımız cezaevlerinde kadın yoldaşlarımız şahsında rehin alınmak istenmektedir" denilen bildirgede, her koşulda siyasi tutsakların özgürlüğü için mücadelenin yükseltileceği ifade edildi.
Tarihsel kadın mücadelesinin asla seçim sonuçlarına indirgenemeyeceği dile getirilen bildirge, şöyle devam etti: "Seçim sürecine yönelik kadın beyannamemizin içeriğini kadın hareketlerinin ve Kürt kadın mücadelesinin birikimlerini esas alarak kolektif bir şekilde hazırladık. Kadın hareketlerinin ortak mücadelesini seçim sürecinde de çalışmalarımıza yansıtma kararı aldık. Ancak seçim bildirgemizin içeriğine denk olacak bir çalışma bütünlüğünü sağlayamadığımızı tespit ettik. Bildirgemizde yer almasına rağmen temsiliyetlerini sağlayamadığımız engelli kadınlar, cinsel kimlikler, inançlar ve halklar gibi çoğulculuğu sağlayacak bir temsiliyeti siyaset olarak sağlayamadık. Yaşadığımız eksiklik bizler için kabul edilebilir değildir."
HDP ve Yeşil Sol Parti Kadın Meclisleri olarak yeniden yapılanma sürecine gidildiği belirtilen bildirgede, yerellerde başlatılacak kadın toplantılarıyla mücadele hattının kararlılıkla ortaya konulacağı dile getirildi. Bir yandan eksikliklerin tamamlanacağı bir yandan da tüm kadınlara ulaşacak bir örgütlenme seferberliği başlatılacağı söylenen bildirgede, özeleştirinin daha çok çalışarak ve mücadeleyi büyüterek sağlanacağı vurgulandı.
"Bizler seçim sonuçlarına göre mücadelemizin haklılığını ölçmeyiz. Kaybeden kadınlar olmadığı gibi kazanan da tek adam rejimi ve kadın düşmanı ittifak değildir. Kazanımlarımızdan da gasp edilen haklarımızı geri almaktan da vazgeçmeyeceğiz. Bu dönem parlamento daha erkek egemen bir biçim almıştır. Ancak bizler bir meclisten daha fazlayız. Temsiliyeti sokaklardan meclise taşıyanlarız. Yaşamın her alanındayız" denilen bildirgede, otoriter rejimin kendini tahkim etmede yeni bir evreye girdiği vurgulandı.
Bildirge, şöyle devam etti: "Hiç kimse bizleri itmeye çalıştıkları umutsuzluğa düşmesin. İyi ki örgütlü kadın mücadelemiz var. Kadın dayanışması ve mücadelesi var. Mecliste de sokakta da kadın düşmanlarına geçit vermeyecek olan biz kadınlar buradayız. Bütün kadınlara çağrımızdır. Bizler kimliklerimizle, inançlarımızla, dillerimizle, emeklerimizle tüm farklılıklarımızla birlikte kadın dayanışmasını büyüteceğiz. Mücadele etmek dışında bir seçeneğimiz yoktur. Mücadeleyi ve örgütlenmeyi güçlendirerek kendimizi savunacağız, çoğalacağız, birlikte inşa edeceğiz. Tüm baskılara rağmen seçimlerde emek harcayan, değişimde ısrar eden ve mücadelemizi yükselten kadınlara teşekkür ediyoruz. Gelecek, istediğimiz renklerle boyanmak üzere hala bizimdir."