24 Kasım 2024 Pazar

Yeşil Sol Parti Kadın Konferansı: Kendimize ait olanı geri alacağız

Yeşil Sol Parti Kadın Konferansı'nda konuşan Eşsözcü Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Kendimize ait olanı geri alacağız. Kadınların emeği ile var ettiğimiz halkçı belediyeciliğin nasıl olacağını hem kendimizle hem de beraber yürüdüğümüz yol arkadaşlarımızla beraber belirleyeceğiz. Şimdi kazanma zamanı" dedi.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi'nin (Yeşil Sol Parti) "İsyanımızla örgütleniyor, özgürlüğümüzü savunuyoruz", "Bi serhildan û rexistinê em azadiyê diparêzin" şiarıyla düzenlediği kadın konferansı başladı.

Makina Mühendisleri Odası Eğitim ve Kültür Merkezi'nde yapılan konferansa Türkiye ve Kürdistan'dan 400 kadın delege katıldı. Konferansın yapıldığı salona 17 Haziran 2021 tarihinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü'ne yönelik gerçekleşen silahlı saldırıda katledilen Deniz Poyraz'ın posteri asıldı. Konferans başlamadan önce sık sık "Jin, jiyan, azadî" sloganları atıldı.

Konferansın açılış konuşmasını Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar yaptı.

UÇAR: TÜM FARKLILIKLARIMIZLA BİR ARADAYIZ
Her dönem saldırılarla karşı karşıya olan kadın mücadelesinin yeni bir yol açtığını söyleyen Uçar, "Büyük emekler ve bedellerle bugünlere geldik.  Bu uğurda yüzlerce yoldaşımızı yitirdik. Yitirdiğimiz her bir kadın yoldaşımızın mücadelesini omuzlayarak yolumuzu örmeye devam ediyoruz" dedi.

Bu konferansta mücadeleyi ve örgütlülüğü büyütmenin yol ve yöntemlerini tartışacaklarını söyleyen Uçar, kadın özgürlük mücadelesini sindirmeye çalışanlara karşı tüm farklılıklarıyla bir arada olduklarının altını çizdi. "Savaş ve tecrit politikalarına karşı duranlarız. 3'üncü Yolun inşasında öncü olanlarız. Kadına yönelik şiddet ve katliamlara karşı sokaklarda, alanlarda, meydanlarda isyanı örgütleyenleriz. 'Katledilen her kadın isyanımızdır' diyerek yola çıkanlarız. 'Jin, jiyan, azadî' felsefesini rehber edinenleriz. Bizler LGBTİ+'lara yönelik nefrete karşı duranlarız" diyen Uçar, bu coğrafyanın kurucu gücü olduklarını dile getirdi.

'BARIŞ ANNELERİ'NİN YAŞAMINI YİTİRMESİ KAZA DEĞİL CİNAYETTİR'
Barış Anneleri Perişan Akçelik ve Adalet Safalı'nın hayatını kaybetmesinin kaza değil AKP'nin yol açtığı bir cinayet olduğunu söyleyen Uçar, "Her iki annemizin de barış umudunu birlikte büyütmenin buradan sözünü veriyoruz. Aynı şekilde özellikle son 1 aydır ailelerimize zarf ve kutular içerisinde cenazeler gönderiliyor. İnsanların barışı konuşmak için alanlara çıktığı bir dönemde, 1 Eylül'de Erzurum'da bir ailenin hayatını kaybeden evladının kemikleri kutu içerisinde gönderildi. Sokakta 7 gün cenazesi kalan Taybet Ananın kızı Hezni İnan'ın yanmış elbiseleri bir zarf içerisinde ailesine gönderildi. Bu fotoğraf AKP'nin fotoğrafı, buna karşı mücadele edeceğiz" ifadelerini kullandı.

'HİZBUL-KONTRA'YA KARŞI HEM SOKAKTA HEM MECLİS'TE MÜCADELE EDECEĞİZ'
Kürtlere, kadınlara, işçilere, doğaya düşman faşist iktidarın saldırılarına karşı çok boyutlu bir direniş örgütlemenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Uçar, "AKP'nin kadın kazanımlarını hedef alan kirli ittifaklarıyla karşı karşıyayız. Kadın kazanımları üzerinden pazarlıklarla iktidara gelen bu yapıya Kontra uzantıları diyoruz. Biz 90'lı yıllardan iyi tanıyoruz bu yapıyı. Konca Kuriş'in katili olarak tanıyoruz biz Hizbul-Kontrayı. Kürt özgürlük mücadelesini 90'lı yıllarda faili meçhul cinayetlerle ve saldırılarla engellenmeye çalışmasından tanıyoruz. Hizbul-Kontra emin olun ki AKP-MHP iktidarının hem müttefiki hem de ortağıdır" dedi.

Kadınlar Hizbul-Kontra'ya karşı hem Meclis'te hem sokakta en büyük mücadeleyi vereceğini ifade eden Uçar, iktidarın kadınların hakları ve kazanımlarına dönük diğer saldırılarına dikkat çekti. Tüm bu saldırıların karşısında duracaklarının altını çizen Uçar, aynı zamanda derin bir yoksullukla karşı karşıya olduklarını belirtti. Bu yoksulluğun savaş ve rant politikalarından ayrı ele alınamayacağını vurgulayan Uçar, "Türkiye'de yürütülen ekonomi bir savaş ekonomisidir" ifadelerini kullandı.

Bu kriz ortamında barış politikalarının önemine işaret eden Uçar, "2013-2015 yılları arasında hepimizin tecrübe ettiği çok kıymetli bir süreç vardı. Savaş durdurulduğunda hem istihdamın arttığını hem işsizliğin azaldığını hem de refahın arttığını deneyimledik. Bunun mücadelesini vermek durumundayız" dedi.

'EŞİT TEMSİLİYETİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Eşbaşkanlık sistemi, fermuar sistemi, eşit temsiliyeti bu ülkeye kazandırdıklarını söyleyen Uçar, şöyle devam etti: "Karşı karşıya olduğumuz erkek egemenliği karşısında bütün bu ifade ettiğim başlıklar hem kadın mücadelesini büyüten hem de Türkiye'de demokratik bir siyasetin, daha kadın bir siyasetin hayat bulacağının göstergesi oldu. Bunu savunmaya devam edeceğiz. Eşbaşkanlık sistemini, eşit temsiliyet ve fermuar sistemini binbir emekle yaratan arkadaşlarımız bugün Kobani Kumpas Davasında yargılanmaya devam ediyorlar. Her birimiz bu kumpas davasını takip ediyoruz. Orada tam tersine erkek egemenliğini yargılayan kadın siyasetçilerimizdir. Bu bizim siyasetimize güç vermeye devam ediyor. Bizler demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmamızdan geri adım atmadık, bundan sonra da atmayacağız."

'YENİ DÖNEMİ NASIL İNŞA EDECEĞİMİZİ BERABER TARTIŞACAĞIZ'
Kritik bir seçimi geride bıraktıklarını dile getiren Uçar, AKP'nin toplumu mahkum etmek istediği erkek egemenliğine, yenilgi ruh haline teslim olmayacaklarını kaydetti. Uçar, "Başarı vazgeçmemektir; başarı yenilse bile onun üzerinden yeniyi inşa edebilmektir. Ve kadın mücadelemiz çok ciddi badireler atlattı, hiçbir zaman vazgeçmedi, bundan sonra da vazgeçmeyecek. Biz seçimlerden sonra diğer partilerin yapamadığını yaptık. Binlerce kadınla bir araya geldik. Sürecin eleştiri ve özeleştiri temelinde bir muhasebesini yaptık. Çok cesur eleştiriler ile karşı karşıya kaldık. Bu cesurluk bize şunu anlatıyor; paradigmamız doğru, partimizin daha da güçlenmesi gerekiyor. Bütün eleştirilerden güç aldık. Çünkü bu paradigmadan güç alan halklarımız, bu partinin bu anlamda demokratik siyasette Türkiye ve coğrafyamıza gerçek anlamda eşitliği ve özgürlüğü, kalıcı barışı getirebileceğini göstermiş oldu. Bu sahiplenmenin, bu güç vermenin desteği ile yeni dönemi nasıl inşa edeceğimizi bugün hep birlikte tartışacağız" ifadelerini kullandı.

'BU MÜCADELE KAZANACAK'
Uçar, şöyle devam etti: "Bizi bekleyen bir yerel seçim var. İktidar savaş temelinde seçim çalışmasını yeniden başlattı. Konferanslarımızda yerel seçimleri konuşacağız, yol haritamızı belirleyeceğiz ama değişmeyen bir yol haritamız var. Kendimize ait olanı geri alacağız. Kadınların emeği ile var ettiğimiz halkçı belediyeciliğin nasıl olacağını hem kendimizle hem de beraber yürüdüğümüz yol arkadaşlarımızla beraber belirleyeceğiz. Şimdi kazanma zamanı. Bundan hiç vazgeçmeden, bu mücadeleyi büyüteceğiz. Bu mücadele büyüyecek ve kazanacak."

Konuşmaların ardından konferans basına kapalı olarak devam etti.