3 Ekim 2024 Perşembe

'Yaşam hakkı torbaya sığmaz'

Enerji şirketlerine ayrıcalıklar öngören Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi isimli yeni torba yasanın iptali talebiyle birçok kentte çevre örgütleri eylemler yapıldı.

Maden ve enerji şirketlerine sınırsız imtiyaz getirecek Torba Yasa'nın geri çekilmesi talebiyle birçok kentte eylemler yapıldı.

ANKARA
Ankara Kent ve Ekoloji Örgütleri, enerji şirketlerine ayrıcalıklar öngören Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi isimli yeni torba yasanın iptali talebiyle basın açıklaması yaptı.

Yeşil Sol Parti Genel Merkezi önünde yapılan eyleme ekoloji örgütleri temsilcilerinin yanı sıra siyasi parti temsilcileri katıldı.

"Yaşam hakkı torbaya sığmaz! Torba talanı saklamaz #TorbaYasayıGeriÇek" yazılı pankartının açıldığı eylemde konuşan Polen Ekoloji üyesi Onur Yılmaz, "5 Ekim tarihinde doğa talanının önünü vahşilik derecesinde açacak bir torba yasa teklifi AKP'li milletvekilleri tarafından meclis gündemine sunuldu. Meclis ilgili Komisyonu'nda onaylanan ve önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu'nda görüşmeye açılacak torba yasa ile ekonomik büyüme adı altında ekolojik yıkım ve talan dayatılıyor" dedi.

Torba yasa ile enerji şirketlerine yeni teşvikler sağlanacağının altını çizen Yılmaz, torba yasanın Meclis Genel Kurulunda onaylanması durumunda olacakları şu şekilde sıraladı:

■ Asgari ücretlilerden zorunlu gelir vergisi alınırken, yaşam hakkını ihlal eden bir avuç maden ve enerji şirketi çeşitli vergilerden muaf tutulacak.
■ Maden ve enerji şirketleri, faaliyet gösterdikleri ruhsat alanları dışına taşıp ekosisteme geri dönülmez zararlar verebilecek.
■ Köylülerin arazileri yok pahasına şirketlere devredilecek.
■ Maden ve enerji şirketlerinin yatırım bölgelerinde yer alan araziler, tarım alanları ‘kamu yararı kararı' olmaksızın istimlak edilerek bu şirketlere peşkeş çekilecek.
■ Gaz dağıtım şirketlerinin maliyetlerini düşürmek için, şebeke kurarken alt yapıda yarattıkları tahribatın düzeltilmesi yerel yönetimlere yüklenecek.
■ Havaya salınacak zehirli kimyasal atıklar geri dönülmez şekilde halk sağlığı sorunlarına neden olacak.
■ Kanunda tüketicilere düşük maliyetli enerji sağlama sözü verilse de enerjinin verimli kullanılmasına ilişkin hiçbir düzenleme yapılmamakla birlikte kayıp-kaçak bedellerinin hukuksuz bir şekilde tüketicilere yüklenmesine devam edilecek.

Mecliste bulunan siyasi partilere seslenen Yılmaz, "Doğa katliamının, ekolojik felaketlerin, biyoçeşitlilik kaybının, iklim krizinin ve sömürünün önüne geçmek için torba yasayı geri çek. Çünkü doğada ahenkli bir şekilde varlıklarını sürdüren canlıların yaşam hakkı torba yasaya sığmaz" diye konuştu. Yılmaz, devamında şunları söyledi: "Biz ise enerji demokrasisini, sosyal adaleti ve doğanın haklarını gözeten ve uygulamaya geçiren politikaların bir an önce kanunlaştırılmasını talep ediyoruz. Doğayla uyumlu ve sağlıklı bir toplumsal yaşamın, ekolojik prensiplerle inşa edilebileceğini biliyoruz. Bunun için tek eksiğimiz toplumsal irademizin siyasetin gündemine yansıması. Gündelik hayatımızın her anında yüzleşmek zorunda kaldığımız Covid-19 krizinin doğanın tahrip edilmesinden kaynaklandığını biliyoruz. Bu nedenle hep birlikte sesleniyoruz, duyun bizi, duyun ve bizlerle birlikte haykırın. Yaşam hakkı torbaya sığmaz."

Açıklama "Havama suyuma toprağıma dokunma", "Hayat torbaya sığmaz" sloganları son buldu.

İSTANBUL
Maden ve enerji şirketlerine sınırsız imtiyaz getirecek Torba Yasa'nın geri çekilmesi talebiyle Kadıköy'deki Karaköy-Eminönü İskelesi'nde basın açıklaması yapıldı.

"Yaşam hakkı torbaya sığmaz" yazılı pankart ve dövizlerin taşındığı eylemde basın açıklamasına HDP Millevtekili Musa Piroğlu'da katıldı. Eylemde basın açıklamasını okuyan Figen Küçüksezer, "Yürütülen kampanyalar sonucunda tüm canlıların yaşam hakkına saldırı anlamı taşıyan ve Türkiye'nin dört bir yanındaki ekolojik yıkımları daimi hale getirecek bu torba yasanın TBMM komisyonlarında tartışılması sürecinde 2 maddede kötünün iyisi diyebileceğimiz değişiklikler yapıldı. Diğer yandan teklifin ilk halinde bulunmayan daha olumsuz bir düzenleme, teklif metnine eklendi. Bu süreç bize gösterdi ki, sesimizi birlikte ve daha etkili bir şekilde yükselttiğimizde sonuç alabiliyoruz. O yüzden bugün Türkiye'nin birçok şehrinde bu eş zamanlı basın açıklamasını yaparak meclise bir mesaj vermek istiyoruz: ​ Doğa katliamının, ekolojik felaketlerin, biyoçeşitlilik kaybının, iklim krizinin ve sömürünün önüne geçmek için Torba Yasayı geri çek! Çünkü doğada ahenkli bir şekilde varlıklarını sürdüren canlıların yaşam hakkı torba yasaya sığmaz" dedi.

Küçüksezer konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Esasen, bu yasa teklifi, teklifi sunan milletvekillerinin de çok rahat ve açık bir şekilde belirttiği gibi, sadece özel sektör kurumlarının faaliyetlerini daha hızlı, kolay ve denetimlere takılmadan yapabilmelerini sağlamak amacını taşımaktadır.​ Biz ise enerji demokrasisini, sosyal adaleti ve doğanın haklarını gözeten ve uygulamaya geçiren politikaların bir an önce kanunlaştırılmasını talep ediyoruz. ​ Enerji gereksinimi ve tüketimi sorgulanmadan, gerekliymiş gibi sunularak faaliyete sokulan HES'lerden geriye tükenmiş ormanlar, vadiler, köyler kaldı. Doğayla uyumlu ve sağlıklı bir toplumsal yaşamın, ekolojik prensiplerle inşa edilebileceğini biliyoruz. Bunun için ​ tek eksiğimiz toplumsal irademizin siyasetin gündemine yansıması.

"Gündelik hayatımızın her anında yüzleşmek zorunda kaldığımız Covid-19 krizinin doğanın tahrip edilmesinden kaynaklandığını biliyoruz. Bu nedenle hep birlikte sesleniyoruz, duyun bizi, duyun ve bizlerle birlikte haykırın: Yaşam hakkı torbaya sığmaz!"

GİRESUN
Giresun Emek ve Demokrasi Güçleri, enerji şirketlerine ayrıcalıklar öngören torba yasaya karşı Giresun Meydanı'nda eylem yaptı.

"Doğa torbaya sığmaz. Havama, suyuma, toprağıma dokunma" yazılı pankartın açıldığı eylemde açıklamayı okuyan KESK dönem sözcüsü Gökhan Topal, torba yasa ile getirilen teklif ile 21 dağıtım şirketine, YEKDEM'den faydalanan 881 enerji üretim tesisi sahibine, 1722 enerji üretim tesisine ve çok sayıda maden şirketine avantaj sağlanacağını belirtti.

İçinde halkın olmadığı teklifle, "Maden şirketlerinin ruhsat alanı dışında da tesis kurmaları sağlanıyor. Maden şirketlerinden çeşitli işlemlerinde istenen borcu yoktur yazısı istenmeyerek, kamu alacaklarının takibinden vazgeçiliyor. Havaya bir sürü kimyasal ve zehirli gaz salan, atık lastiklerin işlenmesi sonucu ortaya çıkan ürünleri, orman ürünlerini ve çöpü yakarak elde edilen enerji 'yenilenebilir' sayılıyor ve teşvik ediliyor. Biyokütle santrallarının önü daha da açılıyor. Bugüne kadar güç sınırı olmaması nedeniyle sayısı oldukça fazla şirkete destek sağladığı bilinen ve şirketlere sermaye aktaran 'Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destek Mekanizması (YEKDEM)' kapsamı daha da fazla genişletilerek Karadeniz derelerinde ekolojik yıkımlara ve sel felaketlerine neden olan HES'lerin sayısının daha da artmasına neden olunuyor. Cumhurbaşkanı izni ile BOTAŞ, TPAO gibi kurumlar tarafından daha önce yurtdışında kurulmuş olan şirketlere, T.C. Kanunlarından muaf olmak üzere, yurtdışı için çalışmak amacıyla yurt içinde de enerji şirketleri kurmaları sağlanıyor. Enerji üretim tesisleri için gereken taşınmazlar daha önce Maliye Bakanlığı tarafından kamulaştırılırken ve kamu yararı kararı alınması gerekirken,  yetki EPDK'ya veriliyor, kamu yararı kararı olmaksızın istimlak olanağı sağlanıyor ve halkın, köylünün topraklarının sermayeye peşkeş çekilmesi süreci daha da hızlandırılıyor. Dağıtım şirketlerine çeşitli kolaylıklar sağlanarak daha fazla kar elde etmeleri sağlanıyor. Ülkemizin her yerinde köylüleri ve halkı canından bezdiren, ekolojik yıkımlara yol açan, havayı, su kaynaklarını ve tarım alanlarını kirleten ve HES'ler, JES'ler ve RES'lere YEKDEM destekleri devam ettiriliyor. Jeotermal alanların ihale bedellerinin taksitlendirilmesi sağlanarak JES'lerin sayıca daha fazla artmasının önü açılıyor" diye vurgulandı.

MALATYA
Torba yasaya ilişkin Malatya Çevre Platformu üyeleri basın açıklaması yaptı. Malatya Gazeteciler Cemiyetinde yapılan açıklamayı Halit Seyfi Yücel okudu. Yücel, tüm canlıların yaşam hakkına saldırı anlamı taşıyan ve Türkiye'nin dört bir yanındaki ekolojik yıkımları kalıcılaştıracak torba yasa teklifinin yasallaşmamasını istedi.

DERSİM
Munzur Özgür Aksın Meclisi, Dersim Sanat Sokağında açıklama yaparak torba yasa teklifine tepki gösterdi. Basın açıklamasını okuyan Hıdır Demir, “Geçtiğimiz nisan ayında ağır pandemi döneminde hazırlanmaya başlandığı ve bugüne kadar gizlice hazırlıklarının sürdürüldüğü anlaşılan Elektrik Enerjisi Kanunu ve Bazı Diğer Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Sanayi Komisyonu'nda jet hızıyla görüşüldü. Ekoloji Birliği ve diğer çevrebilim örgütlerinin görüşmelere katılımı ise pandemi gerekçesi ile engellendiğini" diye belirtti.

Demir, "Toplam 46 maddelik torba yasa tasarısı ile KDV Kanunu, Maden Kanunu, Doğal Gaz Piyasası Kanunu, Kamu İhale Kanunu, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun, Elektrik Piyasası Kanunu ve Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu olmak üzere 7 kanunda değişiklik öngörülüyor. Ekoloji Birliği ve diğer çevrebilim örgütlerinin katılımı ise pandemi gerekçesi ile engellendi. Kanun teklifi, torba yasa mantığı ile hazırlanan ancak aslında enerji piyasasını yeniden düzenleyen temel bir kanun niteliğindedir. Teklif ile 21 dağıtım şirketine, YEKDEM'den faydalanan 881 enerji üretim tesisi sahibine, 1722 enerji üretim tesisine ve çok sayıda maden şirketine avantaj sağlanmaktadır. Enerji yatırımlarında ciddi bir planlamaya ihtiyaç vardır. Adil dönüşümle fosil yakıtlardan kurtulmayı öngören, ekolojik sistemi gözeten, halkın gerçek ihtiyacına uygun ve enerji kooperatiflerinin yer aldığı bilimsel bir enerji politikasına ihtiyaç vardır. Bu nedenle yasa teklifinin geri çektirilmesi için emek, demokrasi mücadele güçleri ile ekoloji mücadelesi veren güçler birlikte hareket etmesi zorunluluktur" dedi.

HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş de "Elektrik enerjisiyle ilgili bir torba yasa getiriliyor bu AKP'nin klasiği. Yani hukuk çerçevesinde bakıldığında her kanunun özgün olarak ele alınması gerekirken, birden çok konuyu ilgilendiren torba yasası haline getirilerek hem toplumun kafası karıştırılıyor. Faşizmin hâkim olduğu yerde hukuk yoktur. Demokratik kitle örgütlerinin, kadınların, çevrecilerin ve halkın düşüncesini almak yoktur halk onlar için sömürü araçlarıdır" diye konuştu.

MUĞLA
Muğla Çevre Platformu Gönüllüleri (MUÇEP) yaptığı açıklamada, teklifin hazırlık aşamasında Elektrik Mühendisleri Odası, Maden Mühendisleri Odası, Petrol Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri Odası gibi meslek odalarının ve ekoloji örgütlerinin görüşü alınmadığına dikkat çekildi. Öte yandan, momisyon toplantısına ise ilgili kamu kurumları yanında TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB, Madenciler Derneği, RES Üreticileri Derneği gibi sektör şirketlerinin 13 örgütü davet edilmişken, EMO ve Maden Mühendisleri Odası ancak muhalefet milletvekillerinin ısrarı sonucu komisyona son dakikada kabul edildiği belirtildi.

Muğla'da 3 termik santral ve onlara ödenen yüz milyonlarca liralık devlet destiği olduğu kaydedilen açıklamada, "Şehrimizin yüzde 59'u maden ruhsat alanı. Madencilikle ilgili her türlü kamusal denetimi bürokratik sorun diye gören teklif yasalaştığı takdirde, şehrimizin yaşadığı bütün sorunların, İzmir'de yaşanan ve acı sonuçlarıyla yüzyüze olduğumuz depremin yarattığına benzer, bugünkünden çok daha vahim bir hal alarak süreceği açık" denildi.

SİNOP
Sinop NKP de Uğur Mumcu Meydanı'na "Yaşam hakkı torbaya sığmaz" pankartıyla basın açıklaması yaptı. Türkiye'nin dört bir yanında iktidar ve sermayenin ekolojik yıkım dayatmalarının karşısındaki direnişi kırmak ve koşulsuz talanını mutlakştırmak için torba yasayla maden ve enerji şirketlerine yeni imtiyazların getirileceği ifade edilen açıklamada, söz konusu kanun teklifinde halk, enerji tasarrufu, enerji verimliliği ve ekolojik duyarlılığın olmadığı vurgulandı. 

Sinop NKP, Sinop Valisine seslendi ve şöyle devam etti: "Nükleer santral ölüm demektir. Hiçbir şekilde organize sanayi ile üniversite ile karşılaştırılamaz. Karşılaştırılmamalı da zaten. Kendisinden önceki Sinop valileri de aynı açıklamaları Sinop'a gelirken ilk açıklamaları olarak yaptılar. Ama o valiler şimdi Sinop'da değiller."

MERSİN
Mersin NKP de "Bu yasalar böyle geçmez, yaşam torbaya sığmaz" pankartıyla açıklama yaptı. Açıklamada özellikle son bir yılda halkın direnişine rağmen maden ve enerji şirketlerinin çıkarları uğruna Türkiye'nin dört bir yanında doğa katliamlarına devam edildiğinin altı çizildi. 

Covid-19 salgının doğanın katledilmesinden kaynaklığına dikkat çekilen açıklamada, "Doğayı ve yaşamı savunanlar bugün ülkenin dört bir yanında torba yasaya karşı sesini yükseltiyoruz. Aklınızdan geçirmeyin. Rant ve talan yasa tasarısına izin vermeyceğiz. Yaşam hakkı torbaya sığmaz" denildi.