23 Kasım 2024 Cumartesi

'Yapısal Dönüşüm Adımları' paketi: daha fazla hak gaspı ve yoksulluk

KESK, Erdoğan'ın seçim boyunca "reform" adı altında gündeme getirdiği ve dün açıklanan "Yapısal Dönüşüm Adımlar" paketininden, işverenlere vergi indirimi ve teşvik müjdesi, işçi, emekçi ve halka ise kıdem tazminatının gaspı, zorunlu BES'in yeniden düzenlenmesi, vergi yükünün arttırılmasını içeren bir 'reçete' çıkardığına dikkat çekti, mücadele çağrısı yaptı.
Uzun süredir tartışılan, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "reform" adı altında yerel seçimlerden sonra hayata geçirileceğini duyurduğu "Yapısal Dönüşüm Adımlar" paketi dün açıklandı. "'Yapısal Dönüşüm Adımlar' paketinin tercümesi" açıklaması yapan KESK, bu paketinde açlık, yoksulluk ve ekonomik krizi derinleştirdiğini belirtti.
 
Açıklamada, "Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın her ne kadar da 'kanalize etme', 'reforme etme', 'regülâsyon çerçevesinde', 'master program', 'kıdem tazminatı fonu ile BES'in entegrasyonunu sağlama', 'tabana yayma', gibi skeçlere konu plaza dili terimlerini kullansa da açıkladığı 'Yapısal Dönüşüm Adımları'nın kimin için atıldığı net olarak anlaşılmıştır" denildi.
 
'PAKET IMF'SİZ IMF PROGRAMININ PARÇASIDIR'
 
Paketin öncelikle "IMF'siz IMF programının bir parçası" olduğunu vurgulayan KESK, "Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019" paketi ile IMF'nin Nisan 2018'de açıkladığı Türkiye raporu arasındaki paralelliğin, "IMF'siz IMF programı" değerlendirmesinin ne kadar halı olduğunu ispatladığına dikkat çekti. IMF Nisan 2018 tarihli raporunda hükümete "İşgücü piyasası kıdem tazminatı reformu ile daha esnek hale getirilebilir. Emeklilik sistemi reformu genişletilmeli; özel emekliliğe otomatik katılım genişletilmelidir" tavsiyesinde bulunduğunu hatırlatan KESK, "Hazine ve Maliye Bakanı tarafından açıklanan paketin içeriği IMF'nin söz konusu tavsiyesinin harfiyen yerine getirilmek istendiğini göstermektedir" dedi. 
 
'PATRONLARIN PAKETİ'
 
Paketi, "patronların paketi" olarak tanımlayan KESK, Albayrak'ın konuşmasında, "Paketi Ağustos ayından bugüne kadar STK'ların katkı ve raporlarını alarak hazırladık" dediğini hatırlattı. Söz konusu "STK patronlarının" "patronlar kulübünün örgütleri" olduğunu tahmin etmenin zor olmadığını ifade eden KESK, "Nitekim Maliye ve Hazine Bakanı'nın paketi açıklarken yaptığı konuşma ile TÜSİAD yerel seçimlerin olduğu 31 Mart akşamı hükümetten beklentilerini sırladığı 'Türkiye İçin Reform Dönemi' başlıklı açıklama arasındaki uyum dikkatlerden kaçmamıştır" hatırlatması yaptı.
 
'PAKET MİLYONLARIN KIDEM TAZMİNATI HAKKINI ORTADAN KALDIRACAK'
 
Paketin, milyonlarca işçinin kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldıracağına dikkat çeken KESK, şunları belirtti: "Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın bu sözlerinin halk dilinde tercümesi; kıdem tazminatı bir fona devredilecektir. Kıdem tazminatı fonu ile BES fonları birleştirilecek, muhtemelen işsizlik sigortası fonu birikimleri de eklenerek patronlara 'kanalize edilecektir', yani aktarılacaktır.
 
'BES'İN DAHA DA YAYGINLAŞTIRILMASI HEDEFLENİYOR'
 
Aynı zamanda zorunlu BES'in yaygınlaştırılmasının hedeflendiğini vurgulayan KESK, paketle kamusal emeklilik ve sosyal güvenliği tasfiye etme planının bir parçası olan Bireysel Emeklilik Sistemi'nin (BES) daha da yaygın hale getirilmesinin hedeflendiğine işaret etti.  
 
Buna göre sadece gönüllü BES değil, 2017 yılından itibaren kademeli olarak uygulanan, tüm ücretli kesimleri kapsayan Otomatik Katılım Sistemi (OKS), yani çalışanların ücretlerinden isteği dışında kesinti yapmaya dayalı zorunlu BES'nin de yeniden düzenlenmesinin palanlandığı kaydedildi.
 
Albayrak'ın açıklamasında, sistemin nasıl "reforme" edileceğinin, yeniden düzenleneceğinin ne olmadığına işaret eden KESK, "Ancak satır aralarında söylenenler, çalışanların maaşlarından istekleri dışında, zorla kesinti yapılmasını yaygınlaştıran, kesinti oranını artıran ve zorla dahil edilenlerin çıkmasını zorlaştıran bir sistem hazırlığı içinde olunduğunu göstermektedir" dedi.
 
KESK, paketin "vergiyi halka yıkma paketi" olduğunu belirtti, en çok "vergi reformu" konusunda kafa karışıklığının yaşandığını kaydetti. 
 
Başından beri Türkiye'deki vergi sisteminin çok kazanandan az, az kazanandan çok vergi almaya dayalı olduğunu söylediklerini hatırlatan KESK, şöyle devam etti: "Dolayısıyla dün açıklanan pakette 'dolaylı vergilerin ağırlığı azaltılıp doğrudan vergilerin ağırlığı artırılacak' hedefinin yer alması vergide adaletin sağlanması açısından olumlu bir adım olarak değerlendirebilir. Ancak bu olumlu adım, aynı paket içinde 'kurumlar vergisi azaltılacak' ve 'vergiler tabana yayılacak' hedefleri ile ortadan kaldırılmaktadır. Buna göre hem işverenlerden-şirketlerden-holdinglerden alınan kurumlar vergisi oranını düşürüp hem de doğrudan vergilerin nasıl artırılacağı merak konusudur. Açıklanan paketten kurumlar vergisi oranı düşürerek tahsilât tutarını artırmanın beklendiği anlaşılmaktadır."
 
'SERMAYENİN ADIMLARINA KENDİ ADIMLARIMIZLA KARŞILIK VERMEK İÇİN'
 
İşçi ve emekçilerin1 Mayıs'ı, ellerinde kalan son hakları da ortadan kaldırmayı hedefleyen bir saldırı ile karşıladığına işaret eden KESK, ekonomik krizin faturasının bir kez daha emeği ile geçim savaşı veren, yoksullaşan milyonlara çıkarılmak istendiğini söyledi. 
 
KESK, "İşçilerin, emekçilerin, yoksullaştırılmış halkın IMF'siz IMF programının parçası, işveren örgütlerinin hazırladığı paketlere değil, artan hayat pahalılığı ve işsizliği ortadan kaldırmayı, ülkemiz tarafından da onaylanan uluslar arası sözleşmelerle garanti altına alınan onurlu çalışma hakkını hayata geçirmeyi temel alan, emek-insan-toplum odaklı bir dönüşüm programına ihtiyacı vardı" dedi ve mücadele çağrısı yaptı.