19 Eylül 2024 Perşembe

Wachira: Kenya halkı sele rağmen onurlu bir yaşam için mücadele ediyor

Kenya'da üç haftadır etkili olan sağanak yağış nedeniyle 238'den fazla insan yaşımını yitirdi, en az 75 kişi kayıp. Ülke sular altında kaldı. Kenya Komünist Partisi ve Sosyal Adalet Merkezi'yle birlikte, Nairobi'de selden en fazla etkilenen ve bu felaket karşısında tek başlarına çaresiz bırakılan halkın bulunduğu Mathare gecekondu mahallesine gittik. ETHA'ya konuşan Kenya Komünist Partisi Genel Sekreteri Wachira, "Sele rağmen halkın onurlu ve eşit bir yaşam için verdiği mücadele devam ediyor" dedi.

Devletlerin rant odaklı sermaye politikaları nedeniyle iklim krizi derinleşiyor, tüm kıtalarda yoğunlaşıyor. Kapitalist üretim biçimi, insan ve doğanın uyum içinde yaşamasını engellerken, insanlığı yüz yüze bıraktığı yeni doğa felaketlerine de yol açıyor. İklim krizinin bir parçası olarak, ormanlar yakılıyor, yok ediliyor, denizler yükseliyor, kutuplardaki buzlar eriyor ve atmosfere büyük miktarlarda metan gazı karışıyor. Toprak, hava ve sudaki doğal çevrenin tahribatını etkileyen tüm faktörler feci bir şekilde etkileşime giriyor ve birbirlerini şiddetlendiriyor. Sonuç olarak, doğal afetler giderek daha sık ve daha yıkıcı hale geliyor.

AFGANİSTAN İKLİM KRİZİNE KARŞI SAVUNMASIZ DURUMDA
Bunlardan biri de sel felaketleridir. Seller fırtına yağışlarının doğal bir sonucudur ve iklim değişikliği ile birlikte şiddetlenerek tüm dünyada insanların ve diğer canlıların hayatına mal oluyor. Sadece bu yıl, Afganistan'da olduğu gibi dünyanın değişik bölgelerinde binlerce insan sel felaketlerinde hayatını kaybetti. Yaklaşık 32 milyon insanın tarımdan yaşamını idame ettirdiği Afganistan'da tarım arazileri sular altında kaldı. Nispeten kurak bir kış geçiren ve toprağın yağışı emmesini zorlaştıran Afganistan, iklim krizine karşı savunmasız durumda.

Kırk yıldır süren savaş ve emperyalist saldırganlık nedeniyle harap olan Afganistan, dünyanın en yoksul ülkelerinden biri ve bilim insanlarına göre küresel ısınmanın sonuçlarıyla yüzleşmeye en az hazırlıklı ülkelerden. Nüfusunun yarısı yoksulluk sınırının altında ve 15 milyon insan gıda güvensizliği yaşıyor. Afganistan dünyadaki sera gazı emisyonlarının sadece yüzde 0,06'sından sorumlu olmasına rağmen iklim krizinden en çok etkilenen ülkeler listesinde altıncı sırada yer alıyor.

SEL FELAKETİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE ŞİDDETLENİYOR
Şiddetli sel felaketiyle karşı karşıya kalan bir diğer ülke de Brezilya. Ülkenin güney kesiminde, eyaletin "en büyük iklim felaketi" olarak adlandırılan sel felaketi nedeniyle yüzlerce kişi kayıp ya da yaralı.

ABD'de de Houston'dan Teksas'ın doğusundaki kırsal bölgelere kadar geniş bir alan sular altında kaldı.

Almanya'nın Saarland eyaletindeki yeni yağış görüntüleri 2021 yılındaki yıkıcı sel felaketini hatırlatıyor.

SELDEN EN ÇOK ETKİLENEN ÜLKELERDEN BİRİ KENYA
Sel felaketinden etkilenen ülkelerden biri de Kenya. Kenya, mart ayındaki sağanak yağışlar, ülkenin mevsimsel hava durumu, insan kaynaklı iklim değişikliği ve doğal hava olayları gibi faktörlerle büyük bir yıkım yaşandı.

Kenya ve Doğu Afrika'nın diğer bazı bölgelerinde iki ana yağış dönemi var. Marttan mayısa kadar süren "uzun yağmurlar" mevsimi ve ekimden aralık ayına kadar süren "kısa yağmurlar" mevsimi. "Uzun yağmurlar" mevsimi, ülkenin yıllık ortalama yağış miktarının çoğunun gerçekleştiği dönem. Genellikle sağanak yağmurlarla karakterize edilir ve bazen haziran ayına kadar devam eder.

İKİ KATA KADAR DAHA YOĞUN YAĞIŞ YAŞANDI
İklim değişikliğinin aşırı hava koşullarında bir rol oynayıp oynamadığını analiz eden bir grup bilim insanından oluşan World Weather Attribution, geçen yıl aralık ayında yaptığı bir analizde, insan kaynaklı iklim değişikliğinin Kenya ve Afrika'nın doğusunun diğer bölgelerinde geçen yılki "kısa yağmurlar" mevsimini iki kata kadar daha yoğun hale getirdiğini tespit etti.

YAĞMURLAR İKİ DOĞAL HAVA MODELİNİ ŞİDDETLENDİRDİ
İklim değişikliği bu yıl devam eden sele neden olan yağışları açıklıyor. Daha sıcak atmosferin neden olduğu daha sıcak okyanuslar buharlaşmayı arttırıyor ve daha fazla nem tutan hava daha yoğun yağışlara neden olabiliyor. Son yıllarda Kenya'da kurak ve yağışlı mevsimlerin başlangıcı ve süreleri ile uzun vadeli hava durumunu tahmin etmek zorlaştı. Mart ayından bu yana Kenya'yı vuran sağanak yağışlar ve ölümcül seller, ülkede son yıllarda yaşanan en büyük felaketlerden bazıları oldu. Yağmurlar, iki doğal hava modelinin, El Niño ve daha sıcak suların Hint Okyanusu boyunca batıya itildiği pozitif Hint Okyanusu Dipolü'nün bir karışımıyla şiddetlendi.

KENYA'DA 238'DEN FAZLA İNSAN YAŞAMINI YİTİRDİ
Haftalardır devam eden yoğun yağışların tetiklediği selde şu ana kadar 238'den fazla insan hayatını kaybetti, en az 75 kişi kayboldu ve 212 binden fazla kişi yerinden oldu. Evler, hastaneler ve okullar su altında kaldı. Ayrıca, geniş tarım arazileri su altında kaldı, ekinler büyük hasar gördü. Kenya'da pek çok kişi için hayat altüst oldu. Birçok yol çöktü, kullanılamaz hale geldi. Gıda ve temel ürünlere ulaşmak zorlaştı, bu da kıtlığa ve hayat pahalılığının artmasına neden oldu. Nehirler ve kanalizasyonlar taştı, evler yıkıldı.

Yaklaşık 4 buçuk milyon nüfuslu Nairobi'de sel felaketi alışılmadık bir durum değil ancak bu yılki sel felaketinin büyüklüğü, şehrin gelişim biçimiyle ilgili ve sömürge döneminden başlayan düzensiz kent yönetiminin bir sonucu. Bu kent düzenlemesi uzun vadeli sorunları ortaya çıkardı. Nehir kenarında gayri resmi yerleşim yerlerindeki insanlar, yani varoşlarda yaşayan kent yoksulları sel felaketinden en fazla etkilenenler arasında. Sorunu daha da ağırlaştıran bir diğer boyut ise, bu mahallelerdeki evlerin yarısından daha azının kanalizasyon sistemine bağlı olması. Bu nedenle sel yaşandığında, açık kanalizasyonlar da taşıyor. Hem gecekondu mahallelerinde hem de planlı alanlarda giderek daha fazla bina yükseldikçe kent içinde açık alanlar ortadan kalktı.

AŞIRI YAĞIŞ VE SEL FELAKETLERİNDE ARTIŞ KAÇINILMAZ
Toprağı daha fazla beton kapladıkça, suyu emecek daha az yer kalıyor ve su akarak kanalizasyonları ve nehirleri dolduruyor. Sonuç olarak yollar drenaj sisteminin bir parçası haline geldi. Temiz sular kirlendi, sağlık hizmetleri kıt ve gıda kaynakları da bozulmuş durumda. Ancak felaketin boyutları genişledikçe, hükümetin müdahalesinin hızı ve başka yerlere sığınmak zorunda kalanlara ne olduğu konusunda bilgi eksikliği nedeniyle öfke artıyor.

Kenya Başkanı William Ruto'nun Önce Kenya İttifakına bağlı hükümeti, Kenya Meteoroloji Dairesi'nin uyarılarına rağmen zamanında bir ulusal müdahale planı hazırlayamadı. Dünya ısındıkça, Doğu Afrika'da toplam yağmur miktarı düşüyor ve daha sıcak bir atmosfer daha fazla nem tutacağı için, aşırı yağış ve sel felaketlerinde artış kaçınılmaz olacak.

ETHA MATHARE'DE YERİNDE İNCELEMEDE BULUNDU
ETHA olarak, Kenya Komünist Partisi ve Sosyal Adalet Merkezi'yle birlikte, Nairobi'de selden en fazla etkilenen ve bu felaket karşısında tek başlarına çaresiz bırakılan halkın bulunduğu Mathare gecekondu mahallesini ziyaret ettik. Felaketin yıkımı mahallede dikkat çekici. Devlet yardımı neredeyse hiç yok, ancak ülkenin tüm gecekondu mahallelerinde temsil edilen sosyal adalet merkezi gibi yerel örgütler ilk elden yardım sağlıyor.

Utalii Sosyal Adalet Merkezi'nden Denis Mbogo hayatı boyunca Mathare'de yaşamış ve yağmurun şiddetini rapor ediyor. 87 merkezde bulunan Sosyal Adalet Merkezi, selden etkilenen halk için gecekondu mahallelerinde yardımlar örgütlüyor. Ayrıca, su hakkı mücadelesinin yanı sıra çeteleşme ve yargısız infazlara karşı mücadele ediyor.

WACHİRA: YAŞADIKLARIMIZ KÜRESEL ÇEVRE KRİZİNİN TEZAHÜRÜ
ETHA'ya konuşan Kenya Komünist Partisi Genel Sekreteri Benedict Wachira, bölgede sık sık sel baskınları yaşandığını, iklim değişikliği nedeniyle bugüne kadar yaşanan sel baskınlarından en ağırıyla karşı karşıya olduklarını aktardı.

Selde yaşamını yitiren insanların tam sayısını bilmediklerini çünkü insanların bunu tespit edemediğini söyleyen Wachira, "Bunlar hükümetin bu konuyu ciddiye almadığını gösteren gerçeklerdir. Su bu seviyeye ulaştığına göre, bu tarihi bir durumdur. Daha önce bu seviyeye hiç ulaşmadı. Bu çok devasa bir durum ve sadece Nairobi'de değil. Tüm ülkede böyle. Batı tarafına giderseniz göl yükselmiştir. Aşağı tarafa giderseniz akıntı arabaları insanlarla birlikte götürdü. Bugün bir çevre kriziyle karşı karşıyayız. Ve bu küresel çevre krizinin bir tezahürüdür. Akarsuyun yukarısında kâr amacıyla kesilen ağaçlar gördük. Su kenarına bu binaları inşa edebilmek için çimlerin söküldüğü araziler gördük. Bunlar sel sularının taşmasını engelleyebilecek şeylerdir. Ama bunları karları nedeniyle söktüler ve engelleyemedi. Eğer doğaya sahip çıkmasak, çevrenin daha da kötüleşmesini göreceğiz" diye konuştu.

'HÜKÜMET HALKI EVLERE YERLEŞTİRMELİ, YİYECEK İHTİYAÇLARINI KARŞILAMALI'
Kenya Komünist Partisi olarak tutumlarının net olduğunu söyleyen Wachira, hükümete sorumluluk alma çağrısında bulundu. Hükümetin sel sularının yıktığı bölgelerdeki insanları güvenli bölgelere taşıyarak, geçici evlere yerleştirmesi gerektiğini söyleyen Wachira, hükümete şu çağrıda bulundu: "Yiyecek, giyecek ve diğer ihtiyaçlar karşılanmalıdır. İkinci olarak halihazırda kendi imkanlarıyla güvenli yerlerde kalanlar, okulda, kilisede yaşayanlar var. Hükümet gelmeli ve yatacak bir yere sahip olmalarını, yiyecekleri olmasını sağlamalıdır. Geçenlerde Mbogo ile oraya gittiğimizde insanların bir gün yemek yemediğini gördük. Yataklarına bakarsanız, hepsi başka şeyden oluşuyor. Anneler var, küçük çocuklar çok acı çekiyor. Yani biz diyoruz ki, hükümet orta vadede buraya gelmeli ve buradaki insanlara yardımcı olmalıdır."

Kanallar açarak suyun nehirlere serbestçe akmasının sağlanması gerektiğini kaydeden Wachira, yaşananların çevresel krizin bir parçası olduğunu vurgulayarak, hükümete çözüm bulma çağrısında bulundu.

Bunun uzun vadeli bir çalışma olduğuna işaret eden Wachira, ormanda ağaç kesen insanlar gördüklerini, hükümet halkı başka bölgelere yerleştirerek, bu toprakları uluslararası şirketlerin almasının önünü açtığına dikkat çekti.

Kenya Başkanı Ruto'nun iklim değişikliği konferansını düzenlediğini, buraya katılan akademisyenlerin popülist söylemlerde bulunduğu, ancak sahada hiçbir çalışma yapılmadığını vurgulayan Wachira, "Komünist Parti olarak bizim talebimiz, hükümetin Kenya'daki iklim krizine gerçekten müdahale etmesidir. İklim krizi uluslararası niteliktedir. Ancak Kenya'da etkileri var. Ve iklim üzerindeki etkileri değiştirme ve durdurma güçleri var" diye ekledi.

ÖCALAN'IN VE SİYASİ TUTSAKLARIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN AĞAÇ DİKTİLER
Wachira, Genç Komünistler Birliği ve Yeşil Elmas aktivistlerinin, sel felaketinin ortasında olmalarına rağmen, 1999 yılında uluslararası bir komplo ile Nairobi'den Türkiye'ye kaçırılan PKK lideri Abdullah Öcalan'a özgürlük talebinin yer aldığı duvar yazısının bulunduğu bölgeye, Türkiye'deki siyasi tutsakların özgürlüğü için yeni ağaçlar diktiklerinin bilgisini verdi.

'SELE RAĞMEN HALKIN ONURLU DİRENİŞİ DEVAM EDİYOR'
Kenya Komünist Partisi Genel Sekreteri Benedict Wachira son olarak şunları söyledi: "Sele rağmen halkın onurlu ve eşit bir yaşam mücadelesi devam ediyor."