Viven Tower önünde iş cinayetleri protesto edildi
Viven Tower önünde yapılan eylemde iş cinayetleri protesto edildi. İşçilerin katledilmesinin bir sorumlusunun iktidar ve sermaye odaklı politikaları olduğu belirtilirken diğer sorumluluğun ise sesini çıkarmayan sendikalar, kitle örgütleri olduğu kaydedildi. İşçilere yoksulluk ve ölüm dayatan bu düzene karşı örgütlenme çağrısı yapıldı.
İzmir'de 6 işçinin yaşanan iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği Viven Tower şantiyesi önünde açıklama yapıldı. İzmir İSİG Meclisi ve Emek ve Özgürlük İttifakı'nın düzenlediği eylemde "Kaza değil cinayet" ve "Viven Tower, Petkim, İzbaş, Motokurye...İşçilerin katili sermaye düzeni" yazılı pankartlar açıldı.
İşçi katliamlarının failinin sermaye düzeni olduğunun vurgulandığı ve örgütlü mücadeleye çağrının yapıldığı dövizlerin taşındığı eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu da katıldı.
'EKMEĞİNİ KAZANMAK İÇİN GİTTİĞİ İŞTEN EVİNE TABUTLA DÖNÜYOR'
Söz alan Piroğlu, ülkenin işçi mezarlığına dönüştüğünü söyledi ve 20 yıllık AKP iktidarında 36 bine yakın işçi katledildiğini aktardı. Piroğlu, "Her yıl iki bin işçi ekmeğinin kazanmak için gittiği işten evine tabut içinde dönüyor. Her yıl iki bin işçi ekmeğini kazanmak uğruna can veriyor. İzmir'de bir hafta 9 işçi hayatını kaybetti. Arkamızdaki binada 6 işçi hayatını kaybetti. Ve işçiler bu kadar kolay ölüyorsa, ve bu işçi cinayetleri bir katliama dönüşmüşse iki sorumlusu var, birisi sermaye ve iktidar. Sermaye bütün karını işçinin kanı ve alınteri üzerinden yapıyor, onların serveti işçinin dökülen kanı üzerinden yükseliyor. Ve sarayın saltanatı işçinin kanı üzerinden şekilleniyor. İşçilere ölüm ve sefalet dışında hiçbir seçenek sunmuyorlar" dedi.
'YA KARŞILARINA ÇIKACAĞIZ YA DA ÖLMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
"Bu kadar rahat öldürülüyorsak, sefaletin içinde boğuluyorsak, yoksullukla cebelleşiyorsak bir sorumluluğu da bizde burada olması gereken sendikalarda, kitle örgütlerinde, işçi örgütlerinde" diyen Piroğlu, Amasra maden katliamının üzerinden çok geçmediğini dile getirdi. Ancak toplu ölümlerde ses yükseltildiğinin altını çizen Piroğlu, "Patronlar bu kadar rahatsa sorumluluğu biraz da bize ait. Biz sustukça, boyun eğdikçe ölmeye devam edeceğiz. Sendikalar sustukça işçilerin kanı akmaya devam edecek. Toplum sustukça yoksulluk ve sefalet düzeni devam edecek. İşçi cinayeti politiktir, sebeplerinden biri iktidarın politik tercihtir. Tek bir yolumuz, seçeneğimiz var ya yan yana gelecek dur diyeceğiz ya da öldürüleceğiz. Buradan bütün işçi sınıfına ve yoksullara açık çağrı yapıyorum bu iktidara arkasındaki sermayeye işçi cinayetlerine ve sefaletlere karşı omuz omuza gelmenin, yan yana gelmenin zamanıdır. Ya şimdi karşılarına çıkacağız ya da sonsuza kadar ölmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'İNSANCA BİR YAŞAMI BİRLİKTE KURACAĞIZ'
Okunan basın metninde iş cinayetleri hatırlatıldı. "Bizi açlık ve yoksullukla, ölümle terbiye etmeye çalışan, yasaklarla susturmaya çalışan AKP iktidarının 2023 hedefleri arasında işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri yok" denilen açıklamada, bu düzene dur deme çağrısı yapıldı. Açıklamada, "İş cinayetleri son bulsun. Yaşanan iş cinayetlerinde ihmali olan tüm sorumlular yargılansın. İşçi sağlığı ve güvenliği tedbirleri derhal uygulansın! Yaşanan iş cinayetlerinin takipçisi olacağımızı, sorumlularının peşini bırakmayacağımızı buradan ilan ediyoruz. İş cinayetlerinde gerekli tedbirleri almayanlardan, göz yumanlardan, ödül gibi ceza verenlerden hesap sormak için örgütlenelim, mücadele edelim. İş cinayetlerinin olmadığı eşit, özgür, insanca bir yaşamı birlikte kuracağız" denildi.