Van'da şantaj çetesi: Özcan Polat kim?
Van'da Özcan Polat isimli çetenin kadınları kandırdığını, madde kullanmaya zorladığını ve görüntülerini çekerek şantaj yaptığı ortaya çıktı. Kızını çetenin kandırdığını, defalarca polise başvurduğunu ancak şikayetlerinin dahi alınmadığını söyleyen anne, kızının sistematik şiddete maruz kaldığını belirtti. Açıklama yapan Van Kadın Platformu, bu çeteleri ortaya çıkaran gazetecilere yönelik baskının son bulmasını istedi.
Kürdistan'da yürütülen özel savaş politikalarının parçası olarak kadınları seks işçiliğine zorlayan, madde bağımlılığına sürükleyen ve görüntülerini çekerek şantaj uygulayan çeteler teşhir ediliyor. Söz konusu çetelerde kadınlar fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalıyor.
'ÖZCAN POLAT ÇETESİ' KADINLARI KANDIRIYOR
Bir süre önce Hakkari'de kadın ve çocukların seks işçiliğine zorlandığı çetenin ardından Van'da da "şantaj çetesi"nin işlediği suçlar ortaya çıktı. Jinnews'ten Öznur Değer'in haberine göre, isminin Özcan Polat olduğu ve hakkında uyuşturucu başta olmak üzere birçok suçtan kaydının bulunduğu, yanı sıra kullandığı açık hatlarla kişileri yönlendirdiği öne sürülen erkeğin eliyle yönetilen şebekede, birçok kadının kandırıldığı, uyuşturucuya zorlandığı, şiddete maruz kaldığı kaydedildi. İddialara göre kadınlar, önce iş vaadiyle kandırılıyor. Ardından uyuşturucu ve alkole bağımlı hale getiriliyor. Daha sonra kadınlar üzerinden erkeklere şantaj yapılarak, uygunsuz görüntüleri kayda alınıyor ve bunun karşılığında erkeklerden para talep ediliyor. Birçok kadının iş vaadi ile kandırılarak dahil olduğu şantaj çetesinde kadınların Özcan Polat tarafından şiddet ve tehdide maruz kaldığı ileri sürülüyor. Özcan Polat'ın birçok kadını duygusal olarak da kandırdığı iddialar arasında.
Aynı şebekede Özcan Polat ile çalıştığı iddia edilen ve kod adının "Dayı" olduğu belirtilen Apo Aslan ile ismi öğrenilemeyen birçok suç kaydı bulunan kişiler tarafından şebeke üyelerinin yönlendirildiği bilgisi edinildi. Şebekenin içinde İranlı kadınların da aralarında bulunduğu en az 20 kadının yer aldığı iddia ediliyor.
'POLİS ŞİKAYETLERİMİZİ DAHİ İŞLEME ALMADI'
Kadının annesi tek amaçlarının, kızlarını bu çetenin elinden kurtarmak olduğunu belirtti. Anne, kızının bir yıl önce kandırıldığını ve bir yıldır şantaj çetesinin elinde olduğunu söyledi. Kızı için defalarca emniyete, karakola ve savcılığa gittiklerini ancak "somut delil yok, bir şey yapamayız" denilerek şikayetlerin işleme dahi alınmadan eve gönderildiklerini belirten anne, kızının çoğu zaman eve gelmediğini, geldiği günlerde ise gece geç saatlerde geldiğini ve uyuşturucu ile alkolün etkisinde olduğunu belirtti. Kızının şiddete maruz kaldığını, elini kırdığını, parmağını kestiklerini söyleyen anne, "Önceden Özcan'ın dövdüğünü itiraf ediyordu ama şu anda söylemiyor. Kolu yara bere içinde, kesici aletle kesilmiş. Kızımı günden güne kaybediyorum, elimden gidiyor" ifadelerini kullandı. Defalarca karakola giderek şikayetçi olduğunu belirten anne, "Ben de eşim de defalarca karakola gittik. Şikayet ettik, durumu anlattık. Kızımın getirildiği hali anlatıyorum. 'Kız reşittir, kendi hayatını yaşayabilir, biz bir şey yapamayız, bize somut delillerle gelin, kız gelip itirafçı olsun' diyorlar. Ama kızım gelip itiraf etmiyor. Kızım tehdit altında nasıl itiraf etsin? Kızımı nasıl götürelim karakola? Günden güne eriyip gidiyor, kayboluyor ama elimden bir şey gelmiyor. Savcılığa kadar gittim ama beni dinlemediler. İşleme bile almadılar. Tek dileğim kızımın bu hayattan kurtulması, tedavi olması ve eski hayatına geri dönmesi" şeklinde konuştu.
'KIZIMIN KİMLİĞİNE EL KONDU'
Özcan Polat'ın tutuklanmasını ve gereken cezayı almasını isteyen anne, kızının kimliğine el konulduğunu da sözlerine ekleyerek, "Başka kızların hayatının kurtulmasını istiyorum. Kızım tek değil onun gibi birçok kişi var. Hepsinin hayatının kurtulması gerekiyor" dedi.
VAN KADIN PLATFORMU: BU DÜZENİ DEĞİŞTİRECEĞİZ
Haberin ardından Van Kadın Platformu da bir açıklama yaptı. Bu olayın, kentte kadınlara yönelik ilk organize saldırı olmadığına dikkat çekilen açıklamada, "Yetkilileri göreve çağırıyoruz; kadına yönelik şiddet ve tehdide karşı etkili ve somut adımlar atılmalıdır. Suç örgütlerinin kadınların hayatını, güvenliğini ve toplumsal barışı tehdit etmesine izin verilmemelidir. Bizler, herkesin huzur içinde yaşayabileceği bir toplum için birlikte hareket etmeli, dayanışmamızı güçlendirmeliyiz" denildi. Çeteleşme düzenini ortaya çıkaran ve kadınlara karşı işlenen suçları görünür kılan kadın gazetecilerin de ciddi tehditler aldığının ve hedef haline getirildiğinin altı çizilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Gazetecilik, toplumun gerçekleri öğrenmesi için yapılan temel bir kamu görevidir ve basına yönelik her türlü baskı ve tehdidi kınıyoruz. Van Kadın Platformu olarak, bu suistimalleri cesurca haberleştirerek topluma duyuran kadın gazetecilerin yanında olduğumuzu ve onları yalnız bırakmayacağımızı ilan ediyoruz. Basının özgür olmadığı bir yerde, toplumun adalet arayışı da susturulmuş olur. Kadınlara yönelik her türlü şiddet, baskı ve tehdide karşı tüm toplumu dayanışmaya çağırıyoruz. Kadınların yaşam, özgürlük ve güvenlik haklarını savunmak yalnızca kadınların değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak mücadelesidir. Kadınları hedef alan şiddete karşı güçlü bir dayanışma ile duracağız; toplumsal barışı, adaleti ve eşitliği savunarak bu düzeni değiştireceğiz."