Van'da mülteci kadına cinsel saldırıya tepki gösterildi
Van'da iki asker tarafından cinsel saldırıya uğrayan L.M. isimli Afgan mülteci kadın için basın açıklaması düzenleyen demokrasi güçleri, iktidarı mülteci kadınların ihtiyaçlarına uygun politikalar üretmeye ve cezasızlığa son vermeye çağırdı.
Van'ın Saray ilçesinde 4 Ocak'ta Afgan mülteci kadın L.M. iki asker tarafından cinsel saldırıya uğramasına ilişkin Van Barosu'nda basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya, çok sayıda siyasi parti, sendika, demokratik kitle örgütü ve meslek örgütü katıldı.
Ortak basın açıklamasını okuyan Van Barosu İnsan Hakları Merkezi üyesi Av. Zeynep Demir, savcılığın soruşturmaya ilişkin gizlilik kararı almasının dosyanın kamuoyundan saklanması amacı taşıdığını kaydetti.
L.M.'nin yaşadıklarının ilk olmadığını söyleyen Demir, savaş sonucu bulundukları ülkelerden Türkiye'ye göç eden kadınların başta cinsel saldırı olmak üzere birçok hukuksuzluğa maruz bırakıldığını dile getirdi.
Demir, "Savaş mağduru göçmen kadınlar sığınmaya çalıştıkları ülkede hem erkek egemen düzenin ve hem de bunun en büyük kaynağı iktidarların pençeleri arasında sıkışıp kalmaktadır. Kadına yönelik taciz ve tecavüzün sistematikleştiği erkek egemen sistemi besleyen ana sebeplerden biri ülkedeki mültecilik koşulları olup bu koşullara sebebiyet veren politik duruşun bir an önce terk edilmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
Kadına yönelik şiddetin tüm yakıcılığıyla devam eden bir toplumsal sorun olduğunu vurgulayan Demir, kendi ülkelerindeki baskıcı rejim ve şiddetten kaçan kadınların geldikleri ülkede de şiddete maruz bırakıldığını belirtti. Failin üniformalı olmasının tesadüfi olmadığına işaret eden Demir, faillerin cezasızlık politikasından güç aldığını vurguladı.
Demir, şöyle devam etti: "Söz konusu mefhum olayın yaşanmasının sebebi; kamu gücünü arkasına alarak suç işleyen kolluk görevlileri hakkında etkin soruşturmalar yürütülmemesi, üniforma zırhına karşı cezasızlık politikası, kadına karşı şiddetle mücadelenin etkin yürütülmemesi, faillere ödül denilebilecek cezaların verilmesi ve devletin göçmenlere yönelik politikalarıdır. Erkek şiddeti, devletin özel savaş politikası ile birleşerek kadına ve özellikle göçmen kadınlara yönelik şiddet her geçen gün daha da artmaktadır."
Şiddete maruz kalan tüm kadınların yanında olduklarını vurgulayan Demir, iktidarı hukuksuz sınırdışı etme politikalarına son vermeye, göçmen kadınların ihtiyaçlarına uygun politikalar üretmeye, kadına yönelik şiddetle mücadelede pozitif yükümlülüklerini yerine getirmeye, kadına yönelik her türlü şiddetle etkin mücadele yürütmeye ve faillerin cezasız bırakılması politikasına son vermeye çağırdı.