Üniversiteli kadınlar: Sude Çağlar için 23 Kasım'da Eskişehir Adliyesi'ne
7 aydır tutsak edilen ÖGK Merkezi Koordinasyon üyesi Sude Çağlar'ın 23 Kasım saat 10.15'te Eskişehir Adliyesi'nde görülecek duruşmasına çağrı yapan üniversiteli kadınlar, Çağlar'ın tutsaklığının kadın özgürlük mücadelesine yönelik bir saldırı olduğunun altını çizdi.
Üniversiteli kadınlar, Eskişehir L Tipi Hapishanesi'nde 7 aydır tutsak edilen Özgür Genç Kadın (ÖGK) Merkezi Koordinasyon üyesi Sude Çağlar'ın 23 Kasım saat 10.15'te Eskişehir Adliyesi'nde görülecek duruşmasına çağrı yapmak için İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi.
'TECRİT KOŞULLARINA İTİRAZ EDİYORUZ'
Femin Amfi'den Ayşegül Korkutan, evde, işte, sokakta, kampüste genç kadınlar olarak mücadele ettiklerini ve Sude Çağlar'ın da sokaklarda kadın özgürlük mücadelesi yürüttüğü için tecrit koşullarında tutulduğunu söyledi. Korkutan, "Bizler üniversiteli kadınlar olarak her alanda mücadele ettiğimiz gibi bu tecride karşı da mücadele edeceğiz. Bütün kadınlar olarak Sude'ye özgürlük diyoruz" ifadelerini kullandı.
Üniversiteli Feminist Kolektif'ten (ÜFK) Merve Altıntaş ve Demir Leblebi'den Yağmur Kotan da Sude Çağlar'ın şahsında kadın özgürlük mücadelesine saldırıldığını ifade ederek, Çağlar'ın serbest bırakılmasını istedi.
Yeni Demokrat Kadın'dan (YDK) Sinem Özkan, 25 Kasım'a giderken erkek devlet şiddetinin devam ettiğini kaydederek, erkek devletin kadın özgürlük mücadelesinin öznesi olan kadınlara yönelik özgün bir saldırı, özel bir hedefleştirme gerçekleştirdiğini kaydetti.
YİĞİT: TÜM SİYASİ KADIN TUTSAKLAR İÇİN ÖZGÜRLÜK İSTEYELİM
Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Ebru Yiğit, kadın katilleri, kadın düşmanları, çocuk istismarcıları sokaklarda dolaşırken özgürlük için mücadele eden binlerce kadının tutsak edildiğini ifade etti. Bu kadın düşmanı politikanın sadece Sude Çağlar şahsında da uygulanmadığına işaret eden Yiğit, bu sabah Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran ve SKM MYK üyesi Satiye Ok'un da aralarında olduğu çok sayıda kişinin gözaltına alınmasına dikkat çekti.
Yiğit, "Bugün Sude'nin özgürlüğünü istemek sadece Sude'nin özgürlüğünü istemek değil. Bu ülkedeki kadınların üzerindeki söz, eylem, örgütlenme özgürlüğünün üzerindeki bütün baskılara karşı çıkmak ve bugün hapishanelerdeki yüzlerce siyasi tutsak kadın için özgürlük istemek anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.
Açıklamayı okuyan Eylül Kara, Sude Çağlar'ın 7 aydır tek kişilik hücrede, adli tutukluların olduğu bir hapishanede tek siyasi kadın tutsak olarak tutulduğunu ve Eskişehir Teknik Üniversitesi öğrencisi Çağlar'ın bu tutsaklıkla eğitim hakkının da gasp edildiğini belirtti.
'POLEN GENÇLİK KÜLTÜR EVİ SUÇLAMA KONUSU YAPILDI'
Çağlar'ın yargılanma sebeplerinden birinin Polen Gençlik Kültür Evi olduğunu ifade eden Kara, "Suruç katliamında yitirdiğimiz Polen Ünlü'den ismini alan Polen Gençlik Kültür Evi genç kadınların etkinlikleri için odaları olan, kadın kitaplığı bulunan, liselilerin ders çalışma alanlarının olduğu, Eskişehir gençliğinin buluştuğu bir mekandır. Sude buraya gittiği ve sorumluluk aldığı için iddianamede defalarca kez hedefleştirildi" dedi.
Sude Çağlar'ın ayrıca 25 Kasım ve 8 Mart'lara, Gezi Ayaklanması'na dair basın açıklamalarına katıldığı, Özgür Genç Kadın'ın afişlerini astığı, kadın özgürlük mücadelesi gündemli panellere, Jina Mahsa Amini ve Nagihan Akarsel'le ilgili etkinliklere katıldığı için yargılandığını belirten Kara, Çağlar'ın mücadeleye kadın özgürlük mücadelesi ve LGBTİ+'ların özgürlük mücadelesiyle adım attığını belirtti.
'ESKİŞEHİR SOKAKLARINDA BİRÇOK ÇALIŞMANIN EMEKÇİSİ OLDU'
"Üniversitesinde Kadın Dayanışma Topluluğu'nun temellerini attı, ESTÜ Vegan Topluluğu'nun kuruculuğunu yaptı, atölye ve etkinliklerini yürüttü. Kızıl Okyanus LGBTİ+'nın aktivistliğini yaptı. Eskişehir sokaklarındaki birçok eylemin örgütleyicisi ve emekçisi oldu. Bugün geleceksizlik ve yoksulluk ile intihara sürüklenen, niteliksiz barınma ve beslenme koşullarında ihmaller sonucu katledilen arkadaşlarımızın sorunları için Eskişehir sokaklarında çalışmalar yürütüyordu" diyen Kara, 30 Nisan'ta düzenlenen operasyonla gözaltına alınan Çağlar'ın ilk olarak serbest bırakıldığını ancak yapılan itirazla tutuklandığını ifade etti.
'FİİLEN AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET ŞARTLARINDA TUTULUYOR'
Çağlar'ın hapishane koşullarına dikkat çeken Kara, yönetmelikte olmamasına rağmen kitap sınırı dayatıldığını ve bu hakkının da keyfi gerekçelerle gasp edildiğini söyledi. Çağlar'a mektuplarının verilmediğini, arkadaş görüşçülerinin reddedildiğini dile getiren Kara, şöyle devam etti: "Sabahtan akşama belli bir saate kadar açık tutulması gereken avlu kapısı günde yalnızca 4 saat açılıyor, bunun dışında havalandırmaya çıkamıyor. Spor- sohbet hakkı da gasp ediliyor, yalnızca son 2 aydır sınırlı bir biçimde spora çıkarılıyor. Sude, fiilen ağırlaştırılmış müebbet tutsaklık şartlarında tutuluyor."
'MÜCADELE EDEN KADINLARA YÖNELİK DEVLET ŞİDDETİ ARTTI'
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'ne giderken erkek egemenliğine karşı mücadele yürüten kadınlara yönelik devlet şiddetinin arttığını ifade eden Kara, "Failler cezasızlıkla ödüllendirilirken, hayatlarını savunan kadınlar, LGBTİ+'lar ve ezilenler her gün gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, polis şiddetine maruz kalıyor. Geçtiğimiz yıl 25 Kasım'da gözaltına alınan Kırkyama'dan Tülay Korkutan'a hapis cezası verildi. Erkek devlet, mücadele yürüten örgütlü kadınlara yönelik saldırılarını tutuklamalarla, gözaltılarla ve cezalarla her geçen gün arttırıyor" dedi.
'23 KASIM'DA ESKİŞEHİR ADLİYESİ'NE, 25 KASIM'DA SOKAKLARA'
Sude Çağlar'ın tutsaklığının kadınların mücadelesine yönelik bir saldırı olduğunu ifade eden Kara, şöyle devam etti: "Bu saldırılara karşı hiçbir zaman susmadık ve meydanlardan vazgeçmedik. Tüm bu saldırıları kadın dayanışmamıza yaslanarak karşıladık, karşılamaya devam edeceğiz. Üniversiteli kadınlar olarak buradan tüm kadınları Sude Çağlar'ın 23 Kasım Perşembe günü saat 10.15'te Eskişehir Adliyesi'nde görülecek davasına katılmaya, 25 Kasım'da ise sokaklarda çağırıyoruz."