4 Ekim 2024 Cuma

Üniversite öğrencisini öldüren fail İçişleri Bakanı ve CHP'liler tarafından korunuyor

Kızı Gizem'in hayatını kaybetmesinin ardından dört yıldır adalet mücadelesi yürüten baba Çakal, kızına çarpan belediye aracının şoförünün başta CHP'li Belediye Başkanı ve İçişleri Bakanı Soylu tarafından korunduğunu kaydetti. Cinayetin üstünün örtülmek istendiğinin altını çizen baba Çakal, sesinin duyulmasını istedi.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi 1. sınıf öğrencisi 19 yaşındaki Gizem Çakal, 2016 yılında okula giderken asfalt kamyonunun çarpması sonucu hayatını kaybetti. Görgü tanıklarına ve tüm belgelere rağmen dört yıldır failler yargılanmadı, korundu. Cinayetin üstü örtülmek isteniyor. 

7 Aralık 2016 tarihinde Halk Pazarı Caddesi'nde belediyeye ait Ramazan Altınsoy'un kullandığı asfalt kamyonunun çarpması sonucu Gizem hayatını kaybetti. Altınsoy, iki yıl tutuksuz yargılandı. Mahkeme Altınsoy'a, "taksirle ölüme neden olmaktan" 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi, sonra cezayı 2 yıl 1 aya indirdi. Arkasından cezayı günlüğü 20 liradan olmak üzere 15 bin 200 lira paraya çevirdi, 24 ay taksitle ödenmesine karar verdi, şoförün ehliyetine 6 ay süreyle el konuldu. 

BİR GÜN BİLE HAPİSHANEDE YATMAMIŞ
Kızı için yıllardır adalet mücadelesi yürüten ancak hangi kapıyı çalsa suratına kapanan baba Ömer Çakal, ETHA'ya konuştu. Çakal, şoförün ehliyetinin asfalt kamyonu kullanmaya yetersiz olduğunun altını çizdi. Kızının ölümünün ardından adalet mücadelesine başlayan Çakal, şoför Altınsoy'un bir gün bile hapishanede yatmadığını öğrendiğini ve hemen Burdur Başsavcısı ile görüşmeye gittiğini söyledi. Çakal, "Tutanaklar, kızımı kusurlu gösterecek şekilde düzenlenmiş" dedi.

'KIZIMI YOLUN ORTASINDA YÜRÜYOR GİBİ GÖSTERMİŞLER'
Kendi imkanlarıyla araştırma yaptığını belirten Çakal, "Arabanın ruhsatı yok, şoförün ehliyeti asfalt aracı kullanmaya yeterli değil. Kızımı asli kusurlu hale getirmişler, yolun ortasından gidiyor gibi göstermişler. O gün olay yerine 112 acil servis geliyor, 9 dakika bekliyorlar. Sonra bir şekilde kızımı oradan kaçırıyorlar. Hastane ile olay yeri arası araçla bir dakika bile sürmüyor. Sağlık Bakanlığı'na şikayette bulunduk. Prosedür gereği organlarını almak için götürüldüğünü söylediler. 'Neden olay yerinde dokuz dakika bekletildi madem?', 'Hangi organını aldınız?' diye sorduk, bir yanıt alamadık. Savcının olay yerini incelemesi lazım ancak olay yerine gelmiyor" dedi. 

'YÜZLERCE TANIK VAR AMA BİR KİŞİDEN İFADE ALINMIŞ'
Olayın 16.00 civarında gerçekleştiğini söyleyen baba Çakal, "Olay anına ilişkin videoları izledim. Polisler geliyor ilk kaza tutanağı hazırlanırken, olay yerini şeritle çeviriyor. O esnada etrafta yüzlerce insan var, o ana dair kamera kayıtları var ama dosyada bir tane tanık var. Ondan da hızla ifade alıyorlar, diyor ki 'kaldırımda yürüyordu, ayağı takıldı, arabanın altına düştü.' Kayıtlarda var, kızım vefat ettiğinde kaldırım kenarında, yok ortasında değil" diye konuştu. 

Yine izledikleri görüntülerde kamyonun içinde beş kişilik bir asfalt ekibi görüldüğüne dikkat çeken Çakal, "Savcıya neden onların ifadesinin alınmadığını sorduğumuzda, gözden kaçırmışız dedi. Polis arabanın ruhsatsız olduğunu da şoförün asfalt aracını kullanmaya ehliyetinin olmadığını da belirtmemiş" dedi. 

'CHP'Lİ BELEDİYE BAŞKANI FAİLLERİ KORUYOR'
Burdur Belediyesinin CHP'li Başkanı Ali Orkun Ercengiz'in failleri koruduğunu vurgulayan Çakal, "7 Aralık'ta belediye encümen toplantısı oluyor, Ercengiz toplantıyı yarıda bırakıp olay yerine gidiyor. Yasak olmasına rağmen polis tarafından şeritle çevrilen alana giriyor ve polise diyor ki, 'hallettiniz mi?', polis de, 'halledeceğiz inşallah' diyor. Bu diyaloğu o esnada orada olan bir vatandaş çekmiş. Video kaydı var elimizde bunu da verdik başsavcıya 2017'de, suç  duyurusunda bulunduk. Dosyamızı Burdur'da hiçbir avukat almak istemedi, gerekçe olarak karşıda belediye aracının olduğunu söylediler. Nitekim, kızım asli kusurlu ilan edildiği için belediye sorumluluktan kurtulmuş oluyor" ifadelerini kullandı. 

CADDENİN TEHLİKELİ OLDUĞUNA DAİR BELGE HAZIRLANMIŞ
Kazadan bir yıl önce belediye komisyon üyelerinin söz konusu caddeye ilişkin bir toplantı yaptıklarını ve caddenin çok dar ve tehlikeli olduğu, olası bir kazada ölümlerin olabileceği yönünde öngörüde bulunduklarını söyleyen Çakal, "Buna ilişkin bir belge hazırlanmış toplantıdan sonra ona da ulaştım. Gerekli tüm belgeler, video kayıtları her şeyi başsavcıya ilettim. Hatta polisler, Belediye Başkanı Ercengiz ile konuşmalarını inkar ettiler. Bunun üzerine benim verdiğim video bilirkişiye gönderildi, doğruluğu onaylandı. Belgelendikten sonra dosyaya konuldu. Valiliğe gittim durumu anlattım, belgelerimin olduğunu söyledim. Valinin onayıyla dosya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya gönderildi. Ama Soylu, 'kamu görevlilerinin yargılanmasına gerek yoktur' dedi ve izin vermedi. Sorturma açılmasına gerek görmedi. İtiraz ettik. Avukatları Danıştay'a başvurdu, Danıştay dosyayı inceledi. Kamu görevlilerinin yargılanması için İçişleri Bakanlığı'nın koyduğu yasağı kaldırdı. Kaldırdıktan sonra tekrar Burdur Savcılığına gittik, Danıştay kararını aktardı. Araştıracağını söyledi ama 3 hafta sonra başsavcı 'yargılamaya gerek yoktur' dedi ve dosyayı kapattı. Tekrar itiraz ettik" diye konuştu.

'BİZİ KİMSE MUHATAP ALMADI'
Yıllardır adalet mücadelesi yürüttüğüne vurgu yapan baba Çakal, "Olayın üstü örtülüyor. İçişleri Bakanı kamu görevlilerinin yargılanmasını engelliyor. Belediye Başkanı Ercengiz CHP'li, kimle konuşsam işin içinde CHP olduğu için konuyu kapatıyor. Elimde deliller var, buna rağmen adalete erişemiyorum. İyi Parti üyeleri kızımın adını bir parka verdiler, kabul etmedik. Eşim bu süreçte akciğerinden hastalandı. Adalet istiyoruz. Tazminatta hiçbir şey de gözümüz yok, tek istediğimiz kızımız için adalet sağlanması, sorumluların yargılanması. Bizi kimse muhatap almadı" dedi.