19 Eylül 2024 Perşembe

TV10 çalışanları son eylemlerini gerçekleştirdi

TV10 çalışanları 82 haftadır sürdürdükleri eylemlerini lokmalarını dağıtıp mücadele çağrısı yaparak sonlandırdı.
Her hafta cumartesi günü Galatasaray Meydanı'nda buluşan OHAL kararnamesi ile kapatılan TV10 çalışanları eylemlerini bugün sonlandı. Yeniden ve son defa lokmaları ile Galatasaray Meydanı'na gelen TV10 çalışanları "Alevilerin sesi susturulamaz" dedi.
 
Eyleme Munzur Çevre Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Esenler Şubesi üyesi Sezgin Kartal, Hubyar Sultan Kültür Derneği Başkanı Aydın Deniz, 25. Dönem HDP Mersin Milletvekili Çilem Küçükkeleş, Alevi Kültür Derneği Sultangazi Cemevi Başkanı Zeynel Odabaş, insan hakları aktivisti Nimet Tanrıkulu, Hubyar dedelerinden Erdoğan Sezer, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği eski yöneticisi Gülizar Taşbilek, Cumartesi Anneleri ile çok sayıda kişi destek verdi. Tutuklanan TV10 kameramanı Kemal Demir'in eşi de 8 aylık bebeği ile eyleme katıldı.
 
TV10 çalışanları adına basın açıklamasını TV10 Haber Müdürü Turabi Kişin okudu. Kişin, 82 haftadır bu meydanlarda seslerini yükselttiklerini söyledi. Kişin, "Darbe girişimini 'Allah'ın lütfu' olarak değerlendiren mevcut iktidar muhalif olan, eşit yurttaşlık ve demokratik haklar temelinde mücadele yürüten tüm toplumsal kesimleri susturmayı, elde ettiği kazanımları gasp etmeyi esas aldı. Alevi toplumunun, toplumsal dayanışmanın en iyi örneklerinden biri olan lokma kültürüyle kurduğu TV10 da bu saldırı dalgasından nasibini aldı" dedi.
 
Tüm başvuru ve girişimlere rağmen şu ana kadar hangi gerekçeyle kapatıldıklarını bilmediklerini söyleyen Kişin, hukuki sürecin işletilmemesi ve hiçbir mahkemenin sorumluluğu üstlenmemesine tepki gösterdi.
 
TUTUKLU GAZETECİLER
 
Televizyonun kapatılmasının yanı sıra TV10 Yönetim Kurulu Başkanı Veli Büyükşahin, Yayın Kurulu üyesi Velihaydar Güleç ile kameraman Kemal Demir'in asılsız iddialarla tutuklandığını da hatırlatan Kişin, "Basın kuruluşlarının tespitlerine göre şu anda cezaevlerinde 170'i aşkın gazeteci bulunmaktadır. Toplumun haber alma hakkı, basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü açısından dünyada bunun bir başka örneği yok. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün bir hafta önce yayınladığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre, Türkiye 2018'de bir önceki yıla göre iki basamak gerileyerek 180 ülke arasında 157. sırada yer aldı" ifadelerini kullandı.
 
82. HAFTADIR NEDEN BURADAYDIK?
 
Kişin, 82 hafta önce çalışanlar olarak bu protesto eylemini neden gerçekleştirdiklerini şöyle sıraladı:
"Biz Alevi gazeteciler olarak düşünce ve ifade özgürlüğüne, toplumun haber alma hakkına dönük bu haksız uygulamaya sessiz kalmanın doğru olmayacağını düşündük. İsterdik ki kapatılan diğer radyo, televizyon, gazete, internet siteleri ve ajanslar hatta basın sendika ve örgütleri de yanımızda yer alıp bu mücadeleyi yürütebilseydi. Bizler bu meydanda 82 haftadır o meslektaşlarımız adına da söz söylüyoruz.
"30'u aşkın çalışanı ve çok sayıda programcısı olan televizyonumuz bir gece ansızın karartılınca hepimiz kendimizi işsizler ordusu içinde bulduk. Sosyal ve Sağlık güvencemiz elimizden alındı. Gasp edilen bu ve benzer haklarımız karşısında sessiz kalamazdık.
"Bizler de Aleviydik ve TV10 toplumumuz için olduğu gibi bizim için de asimilasyonla yüzyüze olan inancımızı öğrenmek açısından bir okul gibiydi. Okulumuzun kapatılmasına sessiz kalamazdık.
"OHAL rejimi adı altında her sabah bir KHK ile uyanır olduk. Bu kararnamelerle toplumsal yaşam zehirlenirken bizim gibi on binlerce insan işinden oldu. İnsanların işinin elinden alındığı, hapsedildiği, can güvenliğinin olmadığı ve çareyi yurt dışına gitmekte bulduğu bir Türkiye'den hoşnut olamazdık."
 
'ALEVİ GAZETECİLER ÜZERİNE DÜŞENİ YAPACAK'
 
Tüm bu ve benzer nedenlerle bu meydanda olduklarını ifade eden Kişin, "Belki televizyonumuzu geri alamadık ama kötü olan, yanlış olan, haksız olan birçok şeyi bu meydanda deşifre ettik. Bizi yalnız bırakmayan Alevi toplumu ve örgütleri ülkenin gidişatına dair bu meydanda sözünü söyledi. Sivil Toplum örgütleri, basın örgütleri, çevreciler, cumartesi anneleri, siyasi partiler ve tek tek bireyler de bu meydanda sözünü söyledi" dedi.
 
Bir haksızlığa dikkat çekmek, Alevi toplumunun sesinin kısılamayacağını haykırmak, basın ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskıların son bulmasını istemek için bu meydanda olduklarının altını çizen Kişin, "Bu eylemle murad ettiğimizi önemli oranda başardığımıza inanıyoruz. Gazete binalarının bombalandığı, gazetecilerin ensesinden vurulduğu bir geçmişi geride bıraktı Özgür Basın. İnanıyoruz ki bu karanlık günleri de geride bırakacaktır. Su akıp yatağını bulacaktır. Biz Alevi gazeteciler de bu yatağın içinde üzerimize düşen rolü oynayacağız" diye belirtti.
 
Kişin, son olarak eyleme 82. haftadır katılıp destek veren herkese teşekkür ederek, cezaevindeki Veli Büyükşahin, Velihaydar Güleç ile Kemal Demir şahsında cezaevlerindeki tüm gazeteciler ve tutuklanan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği üyelerini selamladı.
 
Açıklamanın ardından eski TV10 çalışanı İsmail Yıldırım da söz aldı. Yıldırım, Alevi basın mücadelesinin son bulmayacağını söyleyerek, tutuklanan Veli Haydar Güleç, Kemal Demir ve Veli Büyükşahin'in onurları olduğunu belirtti ve mücadeleye devam edecelerini vurguladı.
 
Ardından TV10 pprogramcısı Ali Şeker de bu direnişin kalu beladan geldiğini, hiçbir düzene teslim olmadıklarını söyledi. Son sözünü ise Seyit Rıza'nın, "Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim bu bana dert oldu, ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun" sözleriyle sonlandırdı.
 
'TV10 ALEVİLERİN LOKMALARIYLA KURULDU'
 
Şeker'in ardından Alevi Kültür Derneği Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi Başkanı Zeynel Odabaş konuştu. 82 haftadır hak ve hakikatin sesini susturan bu düzene karşı Alevilerin burada direndiklerini söyleyen Odabaş, "TV10 belki ekranlarda karartabilirsiniz ama hiç bir zaman Alevilerin helal lokmalarıyla kurulan, emekçilerini işsiz bırakarak, çalışanlarını tutuklayan zihniyet bunu bilmelidir ki bizleri tutsak alsanız da bizleri zindana atsanız da yüreğimizdeki sesi susturamazsınız" dedi. Odabaş, KHK ile kapatılan TV10'nun Can Tv ve Yol Tv'de can bulacağını söyledi.
 
Konuşmaların ardından Hubyar Ocağı'ndan Erdoğan Sezer'in gülbengiyle lokmalar dağıtıldı.