26 Kasım 2024 Salı

'Tutsaklara para yatırmak suç değildir'

Tutsak yakınlarının hapishanelerdeki tutsaklara para yatırdıkları gerekçesiyle yargı baskısına maruz kalmasına tepki gösteren İHD şubeleri, "Hapishanelerde bulunan mahpusların hesabına para yatırılması suç değildir. Aileleri, yakınları ve avukatları üzerinde oluşturulan yargı baskısına son verilmeli ve yasa iptal edilmelidir" dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul, İzmir ve Batman şubeleri, "Terörün finansmanının önlenmesi yasası" kapsamında tutsak yakınlarına dönük yargı baskısına son verilmesi talebiyle şube binalarında basın toplantısı gerçekleştirdi.

İSTANBUL
İHD İstanbul Şubesi, Beyoğlu'nda bulunan dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Basın açıklamasını İHD İstanbul Hapishaneler Komisyonu üyesi Meral Şahin okudu. Açıklamaya, çok sayıda tutsak yakını da katıldı.

İZMİR
İHD İzmir Şubesi, dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Açıklamayı İHD İzmir Yönetim Kurulu üyesi Bahadır Altan okudu.

BATMAN
İHD Batman Şubesi, şube binası önünde basın açıklaması düzenledi. Basın metnini İHD Batman Eşbaşkanı Rümeysa Deniz Kaya okudu.

'TUTSAKLARIN İHTİYAÇLARI İÇİN MADDİ KAYNAKLARA İHTİYACI VAR'
Yapılan ortak açıklamada, yasa kapsamında uzun süredir tutsaklara para yatıran ailelere, vasilere, avukatlara ve yakınlarına dönük yargı baskısının sürdüğü, gözaltı, tutuklama saldırıları gerçekleştiği belirtildi. Tutsaklara para yatırmanın "Hükümlü Ve Tutukluların Emanete Alınan Kişisel Paralarının Kullanımına Dair Yönetmelik" çerçevesinde yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, tutsakların hesabına yatırılan paranın nasıl harcanacağının da aynı yönetmeliğe göre düzenlendiği belirtildi.

"Mahpusların paraları üzerinde bir tasarruf edinebilme hakları bulunmamaktadır. Doğal olarak da mahpusların para hesapları normal bir banka hesabı gibi düşünülemez. Paranın kullanım tasarrufu tamamen idarenin yetkisindedir" denilen açıklamada, tutsakların tüm haklarını hapishane idaresi aracıyla kullandığına işaret edilerek, tutsakların yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak için maddi kaynaklara ihtiyacı olduğunun altı çizildi.

'TÜM İHTİYAÇLARIN KANTİNDEN ALINMASI DAYATILIYOR'
"Hasta mahpuslar, hapishane idaresi tarafından verilen yemekleri; besleyici olmadığı, diyetlerine uygun olmadığı veya takviye gıdalara ihtiyaçları olduğundan ek besinleri kantinden almak zorundadırlar. Yine ortopedik rahatsızlıkları olanların kullanmış oldukları yatak, yastık ve diğer gereçler kendi hesaplarından karşılanmaktadır. Ayrıca yakınları ile haberleşme için kullanmış oldukları telefon kartları, göndermiş oldukları mektupların ve dilekçelerin posta ücretlerini de kendileri karşılamak zorunda. Abone olmak istedikleri dergilerin abonelikleri ücret karşılığında yapılmakta, gazete ihtiyaçları da hesaplarında paralar karşılığında sağlanmaktadır. Mahpusların ihtiyacı olan televizyon, radyo, buzdolabı, çamaşır makinesi, semaver vb. ihtiyaçları da ücretli olarak sağlanmaktadır" denilen açıklamada, son yıllarda aileler tarafından gönderilen giyim eşyalarının da kabul edilmediği, bu ihtiyaçların kantinden alınmasının dayatıldığı vurgulandı.

'HAPİSHANELERDE PARA OLMADAN YAŞAM MÜMKÜN DEĞİL'
Hapishanede eğitim hayatına devam eden tutsakların ders materyalleri, kitap ve defterlerinin de ücretli olarak sağlandığı belirtilen açıklamada, hapishanelerde para olmadan yaşamın mümkün olmadığı vurgulandı. Tutsakların ailelerinin, yakınlarının, avukatlarının yatırdığı para ihtiyaç duyduğunun altı çizilen açıklamada, "Hapishanelerde mahpusların neredeyse tamamının ailesi düşük gelirli olduğundan derin bir yoksulluk da hakimdir. Özellikle son yıllarda mahpusların Yüksek Güvenlikli ve S Tipi Hapishanelerde tutulmalarıyla da mahpuslar arasında dayanışma ortadan kaldırılmış ve mahpusları daha da yoksullaştırılmıştır" dendi.

'TUTSAKLAR İHTİYAÇLARINI KARŞILAYAMAZ HALE GELİYOR'
Yargı baskısıyla tutsaklara para yatırmanın suç olarak değerlendirilmesi sonucu tutsakların hiçbir ihtiyacını karşılayamaz duruma geldiği, bunun da hem fiziksel, hem ruhsal sorunları beraberinde getirdiği vurgulanan açıklamada, "Yargı baskısına uğrayan kişilerin de gözaltına alınması, davalar açılması ve tutuklanması da ayrıca yakınları üzerinde telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açmakta, işlerinden olmakta, özgürlüklerinden mahrum bırakılmakta ve sosyal olarak da zarara uğramaktadırlar. Sonuç olarak, hapishanelerde bulunan mahpusların hesabına para yatırılması suç değildir. Aileleri, yakınları ve avukatları üzerinde oluşturulan yargı baskısına son verilmeli ve yasa iptal edilmelidir" denildi.