16 Kasım 2024 Cumartesi

Tutsak yakınları: Bu zulmü kabul etmiyoruz

İzmir ve Diyarbakır'da Adalet Nöbetlerini sürdüren tutsak yakınları, hapishanelerdeki işkence ve hak ihlallerine dikkat çekerek, tüm kamuoyunun hapishanelere ses olması gerektiğinin altını çizdi.

Hasta ve infazı yakılan tutsakların yakınları, İzmir ve Diyarbakır'da tutsakların serbest bırakılması için Adalet Nöbetlerini sürdürüyor.

İZMİR
Tutsak yakınları, 137'nci gününe giren Adalet Nöbeti'nde İzmir Barosu önündeydi.

Hasta tutsak yakını Hanife Gümüş, hapishanelerde binlerce hasta tutsak olduğuna dikkat çekti. Gümüş, "Hasta tutukluları bırakın, artık cezaevinde kimse ölmesin. Binlerce Kürt gencini alıp cezaevlerine atmışsınız. Bu zulümle nereye varılacak? Artık barış gelsin" ifadelerini kullandı.

Tutsaklarla doğru düzgün iletişim dahi kuramadıklarını, hapishanedeki pahalılıktan dolayı gönderdikleri paranın yetmediğini kaydeden Gümüş, "Sizin çocuklarınız olsa bunlara dayanır mıydınız" diye sordu.
 
Eylem boyunca, "Biji berwxedana zindanan", "Jin jiyan azadi" ve "Savaşa hayır, barış hemen şimdi" sloganları atıldı.

DİYARBAKIR
Hasta ve infazı yakılan tutsakların yakınları Adalet Nöbeti'ni 359'uncu gününde Diyarbakır Adliyesi önünde devam ettirdi. Eyleme, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Eşbaşkanları Gülistan Atasoy ve Zeyyat Ceylan'ın yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi destek verdi.

Hasta tutsak yakını Reşahat Ada, tutsaklara dönük pişmanlık dayatmasına ve pişmanlığı kabul etmeyen tutsakların infazlarının yakılmasına tepki gösterdi. Hapishanelerdeki keyfi hücre, iletişim ve kitap gibi pek çok cezaya dikkat çeken Ada, 650 ağır hasta tutsak olduğunu söyledi.

Bütün siyasi partileri ve yetkili mercileri ziyaret ettiklerini ancak yine de kimsenin seslerini duymadığını belirten Ada, şöyle devam etti: "Devlet sadece yasalarının peşinden gitse bile çocuklarımız cezaevinden çıkacak. Hak, hukuk, adalet istiyoruz. İnsanlık istiyoruz. Yeter artık, bu zulmü kabul etmiyoruz. Zindanlar nasıl direniyorsa biz de öyle direneceğiz. İstanbul ve İzmir'deki aileleri selamlıyoruz. Canımızdaki son damla kana kadar da mücadele edeceğiz."
 
Eylem, "Bijî berxwedana zindanan" ve "Hak, hukuk ve adalet" sloganlarıyla son buldu.