2 Ekim 2024 Çarşamba

'Tutsak avukatlar özgür olana dek 5 Nisan'ı kutlamayacağız'

5 Nisan Dünya Avukatlar Günü nedeniyle İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen avukatlar, avukatlık mesleğinin yapılamaz hale geldiği, avukatların işkence gördüğü, tutuklandığı, katledildiği güncel koşullarda 5 Nisan'ı kutlamadıklarını duyurdu. Avukatlar, tutsak meslektaşları serbest kalana kadar hak ve özgürlükler için mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

5 Nisan Dünya Avukatlar Günü vesilesiyle Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen hukukçular, tüm tutsak avukatlar özgürleşene dek 5 Nisan'ı kutlamadıklarını belirtti. "Avukatlığı savunmasız bırakmayacağız, tutsak avukatlara özgürlük" pankartının açıldığı eyleme, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu da katıldı.

Eylemde söz alan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube Başkanı Çiğdem Akbulut, 5 Nisan'ın bir kutlama günü olarak değil sürdürdükleri mücadeleye dikkat çekmenin bir fırsatı olarak gördüklerini kaydetti. Bundan tam 2 yıl önce 5 Nisan'da Ebru Timtik'in adil yargılanma talebiyle yürüttüğü direnişi ölüm orucuna çevirdiğini hatırlatan Akbulut, bütün çabalara rağmen Timtik'in kaybedildiğini ancak onun kavgasını verdiği herkes için adalet mücadelesini omuzladıklarını ifade etti.

ÜNSAL: DİRENDİK, ÖLDÜK AMA ZULME BOYUN EĞMEDİK
Bugünü kutlamamalarının bir diğer sebebinin ise 7 yıl önce sokak ortasında katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin katillerinin hala cezalandırılmaması olduğunu dile getiren Akbulut, daha sonrasında Ebru Timtik'le birlikte adil yargılanma hakkı için direnen ve şu anda Edirne Hapishanesi'nde tutulan tutsak avukat Aytaç Ünsal'ın mesajını paylaştı. Ünsal, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Sevgili dostlarım, değerli meslektaşlarım; selamlarınızı aldım, yüreğimin üstüne koydum. Biz tutsak avukatlar olarak her zaman sizinleyiz, yanı başınızdayız. 2 yıl önce bugün büyük bir adalet mücadelesine başlamıştık. Direndik, öldük ama zulme boyun eğmedik. Tarih boynumuzun eğildiğini asla yazmayacak. 2 yıl sonra bugün müvekkillerimiz de adalet mücadelesini sürdürmeye devam ediyorlar. 5 Nisan'da, Adalet için Direnen Avukatlar Günü'nde, Ebru ile yanınızdayız. Adalet için sesimizi hep birlikte yükseltelim. Hepinizi çok seviyoruz."

'AVUKATLIK MESLEĞİ YAPILAMAZ HALE GELDİ'
Basın açıklamasını okuyan Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şube Eşbaşkanı Esra Erin, bugünü sadece bir kutlama günü olarak görmenin avukatlığın hafızasını yok saymak olduğunu belirterek 5 Nisan'ın aynı zamanda bir dayanışma ve mücadele günü olduğunu kaydetti. Avukatlığın hak ve özgürlükler lehine yapıldığında anlam kazandığını vurgulayan Erin, avukatların, hak arama özgürlüğünün, savunma hakkının, adil yargılanma hakkının, konuşma ve ifade özgürlüğünün en yakın takipçisi olduğuna işaret etti.

"Bizler bu hakların ihlal edilmesi dahil görevimizi yerine getirirken karşımıza çıkan her engeli hak mücadelesinin önüne çıkartılmış bir engel sayarak kaldırmak için mücadele ederiz" diyen Erin, günümüzde avukatlık mesleğinin sürekli saldırı altında olduğunu ifade etti. Avukatların katledildiğine, ruhsatlarının gasp edildiğine, keyfi uygulamalar ve darba maruz kaldığına, mesleki faaliyet nedeniyle gözaltı, tutuklama ve işkencelerle boğuştuğuna dikkat çeken Erin, diğer yandan yasal düzenlemelerle avukatlık mesleğinin yapılamaz hale getirildiğine ve avukatlar üzerindeki emek sömürüsünün giderek arttığına işaret etti.

'5 NİSAN'I KUTLAMIYORUZ'
"Tüm bunlarla mücadele etmeye çalışırken bir taraftan yüzlerce meslektaşımız sırf mesleki faaliyetleri sebebiyle hapishanelerde alıkonuluyor. Bizler mesleki faaliyetleri sebebiyle tutuklu bulunan, bugün yanımızda olamayan meslektaşlarımız olmadan 5 Nisan'ı bir kutlama günü olarak kabul etmiyoruz" ifadelerini kullanan Erin, tutsak avukatların direngenliğiyle avukatlığın yalnızca adliyelerde değil, hak arama mücadelesi olan her yerde sürdürülebileceğini tekrar hatırladıklarını dile getirdi.

Erin, sözlerine şöyle devam etti: "Avukatlık, bizden sökülüp alınabilecek bir paye değildir. Çünkü bizler 90lı yıllarda katledilen Fuat Erdoğan, Faik Candan, Şevket Epözdemir, Medet Serhat'tan, 2015 yılında katledilen Tahir Elçi'den, 5 Nisan 2020'de adil yargılanma talebiyle ölüm orucuna başlayıp 27 Ağustos 2020 tarihinde yaşamını yitiren Ebru Timtik'ten bu mücadeleyi devraldık. Bu sebeple bugün hala tutuklu bulunan meslektaşlarımız özgür olana kadar onlar için adalet mücadelesi vermeye devam edeceğiz. Çünkü onların özgürlüğü savunmanın özgürlüğüdür."

PİROĞLU: YARGI İKTİDARIN SOPASINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Eylemde söz alan HDP milletvekili Musa Piroğlu ise, yargının iktidar tarafından halka karşı sopaya dönüştürüldüğü bir dönemden geçildiğini ifade etti. İşçiler, köylüler, kadınlar ve tüm halkın adalet aradığını belirten Piroğlu, adalet arayan herkesin savunmaya, savunmanın özgürlüğüne ne kadar ihtiyaç olduğunu bildiğini söyledi. Hapishanelerin bir cehenneme döndüğünü, Aysel Tuğluk başta olmak üzere yüzlerce hasta tutsağın ölüme terk edildiğini, sürekli tutsakların cenazelerinin çıktığını ve sürekli işkence haberleri geldiğini vurgulayan Piroğlu, bunlara karşı hukukun en temel dinamiğinin savunma olduğunu söyledi. Piroğlu, avukatların taleplerini sahiplendiğini dile getirerek, tüm kamuoyunu halktan yana bir adalet sistemi ve özgür bir savunma için mücadeleye çağırdı.

Eylem, "Devrimci avukatlar onurumuzdur", "Savunma susmadı susmayacak", "Tahir Elçi onurumuzdur" ve "Ebru Timtik onurumuzdur" sloganlarıyla sona erdi.