EMEK
Türk-İş 'vergi reformu'nu eleştirdi
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu,vergi iyileştirme taleplerini, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Siyasi Parti Grup Başkanvekillikleri ile TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı'na iletti.
"Doğrudan ve dolaylı vergilerin en büyük ödeyicisi olan işçileri, işverenler ile aynı oranlarda vergilendirmek haksız ve adaletsiz bir uygulamadır" tespitinin yapıldığı yazıda, "Ücretlilerin üzerindeki vergi yükünün ağırlığı ve olumsuz etkisi, işçinin eline geçen net ücretin, vergi kesintileri nedeniyle, yılbaşına göre geçen sürede giderek gerilemesidir. Ücretli çalışanın bir yandan enflasyon nedeniyle satın alma gücü gerilerken öte yandan artan vergi oranı nedeniyle net ücreti azalmaktadır. Ortalama aylık brüt ücreti 4.500 TL olan bir işçi Ocak ayında 3.409 TL net ücret alırken (1.091 TL vergi ve sosyal güvenlik primi için kesilmektedir) Haziran ayında net ücreti 191 TL daha azalarak 3.218 TL olmaktadır. Temmuz ayında ücreti yüzde 4 oranında artsa bile, yıl sonunda 349 TL eksilerek 3.060 TL'ye gerilemektedir" ifadeleri yer aldı.
Konuya ilişkin şu bilgiler verildi: "Aylık brüt geliri 4.500 TL olan bir işçi 2019 yılında gelir ve damga vergisi toplamı olarak 9.359 TL ödemektedir. Diğer bir ifadeyle, 12 aylık çalışmasıyla elde ettiği net gelirin yaklaşık 3 aylık karşılığı kadar vergi ödemek yükümlülüğüyle karşı karşıya kalmaktadır. Türkiye'de aylık brüt 2.558,40 TL olan asgari ücretin neti bekar olan işçi için 2.020,90 TL'dir ve bu tutara asgari geçim indirimi dahildir. Asgari ücretli bir işçi bile yıllık 4.552 TL gelir ve damga vergisi ödemektedir. Evli iki çocuklu bir asgari ücretlinin yılın ilk ayında 2.116,84 TL olan net ücreti yılın son üç ayında 2.008,11 TL'ye gerilemektedir. Asgari ücretli bile, yılın sonlarına doğru yüzde 15'lik dilimden yüzde 20'lik dilime geçiş yapmaktadır. Vergi düzenlemesi ile bu tutar 2.020,90 TL'ye yükseltilmekte ve fakat yılın ilk ayına göre, vergi nedeniyle yine de ücreti gerilemektedir."
VERGİ GENİŞ KİTLELERE ADİL BİR ŞEKİLDE YANSITILSIN
Yazının devamında şunlar kaydedildi:
"Türk-İş olarak ücret kazançları bakımından, asgari ücretten alınan verginin kaldırılması temel talebimizi tekrarlamak isteriz. 'En az geçim indirimi' uygulamasıyla da, belirlenecek tutarın üzerinde bir gelir elde edilmesi sonrasında vergilendirmenin başlaması sağlanmalıdır. Öte yandan, ücret geliri elde eden kişilerin giderlerini ödedikleri vergiden indirememelerinin doğurduğu anayasal eşitlik ilkesine aykırılık halini karşılayabilmek için, tıpkı gayrimenkul sermaye iratlarında olduğu gibi, yüzde 25'lik götürü gider indiriminin yapılması olumlu bir adım olacaktır.
"En düşük gelirli kesimlerin tasarruf yapabilir duruma gelmeleri için tüketim vergi yükünün (dolaylı verginin) azaltılması gerekmektedir. Özellikle istihdamı teşvik etmeye yönelik olmak üzere çalışanlarda konut grubuna giren elektrik, su, doğalgaz gibi ürünlerin KDV oranları tüketim seviyelerine göre farklılaştırılmalıdır.
"Düşük gelirli hane halkının tüketiminde önemli payı olan gıda ve alkolsüz içecekler, eğitim, sağlık ile giyim ve ayakkabı grubu için halen indirimli vergi oranı uygulanmaktaysa da düşük gelirli ailelerin tüketim vergi payını azaltmak için bu oranın daha da aşağıya çekilmesi sağlanmalıdır.
"Türkiye'de vergi alanında yapılacak 'reform' ancak ücretliler aleyhine var olan bu adaletsiz yapının değiştirilmesiyle mümkün olacaktır. Öncelikle emek üzerindeki vergi yükünün azaltılması ve verginin geniş kitlelere adil bir şekilde yansımasının sağlanması gerekmektedir. Gelir vergisi tarife basamakları ve oranları acil olarak güncellenmelidir."