5 Ekim 2024 Cumartesi

Türk devleti Demirtaş hakkındaki AİHM kararının arkasından dolanıyor

Türk devleti, AİHM'in Demirtaş'ın tahliyesine ilişkin kararının arkasından dolanmaya devam ediyor. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne eylem planını açıklayan Türk devleti, AİHM kararının Demirtaş'ın halen tutuklu bulunduğu Kobanê davasını kapsamadığını iddia ederek tahliyenin mümkün olmadığını bildirdi.

Türk devleti, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire kararını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili eylem planını gönderdi.

Eylem planında Demirtaş'ın 3 Kasım ya da 3 Ocak 2023'te şartlı tahliye olabileceği söylenmesine rağmen, AİHM kararının halen tutuklu bulunduğu Kobanê dosyasını kapsamadığı iddia edildi.

Demirtaş'ın derhal tahliye edilmesi yönünde görüş bildiren Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne "AİHM kararı uygulanmıştır" mesajı gönderen Türkiye, komiteye ulaştırdığı eylem planında AİHM'nin 22 Aralık 2020 tarihli kararının sadece 4 Kasım 2016-7 Aralık 2018 dönemindeki tutukluluk sürecini kapsadığı, şu anki tutukluluk sürecinin ise başka bir davaya bağlı olarak 20 Eylül 2019'da başladığı savunuldu. Bakanlar Komitesi'nin denetim süreci yetkilerinin sadece AİHM tarafından verilen kararla sınırlı olduğunu öne süren Türkiye, Demirtaş'ın şu anki tutukluluk sürecinin bu yetki alanı dışında kaldığını belirtti.

TALEBİN HUKUKSAL TEMELDEN YOKSUN OLDUĞU SAVUNULDU
Demirtaş'ın 20 Eylül 2019'da başlayan tutukluluk süreci hakkında Anayasa Mahkemesi (AYM) ve AİHM önünde ayrı bireysel davalar bulunduğunu belirten Türk devleti, AYM ve AİHM'nin bu süreçle ilgili olarak henüz karar vermediklerini, dolayısıyla Demirtaş'ın "derhal tahliye edilmesi" için Bakanlar Komitesi tarafından dile getirilen talebin "hukuksal temelden yoksun olduğunu" savundu.

Planda, Bakanlar Komitesi'nin, "2016'daki anayasal değişiklikle parlamenter dokunulmazlık kaldırılmasaydı Demirtaş hakkında ceza davası açılamazdı" tezine de karşı çıkıldı. Yasama sorumsuzluğu ile yasama dokunulmazlığı arasında fark olduğunu öne süren Türk devleti, Demirtaş'ın milletvekili olduğu dönemde gözaltına alındığı gerçeğinin üstünü örtmeye çalıştı, yargının görev süresi sona eren bir parlamenter hakkında kovuşturma kararı alabileceğini ileri sürdü.

Demirtaş'ın 2018'de cumhurbaşkanı seçimine aday olarak parlamenter statüsünü sonlandırdığını belirten Türk devleti, böylelikle anayasanın 83/2 maddesi temelinde dokunulmazlıktan yararlanma hakkının ortadan kalktığını savundu.

Planda ayrıca, Demirtaş'ın hükümlü olarak 3 Kasım 2021 tarihinde mahkeme kararıyla "şartlı tahliye" edilebileceğini, bu gerçekleşmez ise cezasını 3 Ocak 2023 tarihine kadar çekeceği bildirildi.