23 Kasım 2024 Cumartesi

Otluca'da katledilen 5 çoban için adalet istendi

İHD Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, 24 Ağustos 1996'da Otluca'daki asker baskınında gözaltına alındıktan sonra kaybedilip katledilen 5 çoban için adalet istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 143. haftasında Yüksekova'da bulunan Sanat Sokağında yan yana geldi.

Gözaltında kaybedilenler ve faili meçhul cinayetlerle katledilenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde, 24 Ağustos 1996'da Yüksekova'nın Otluca köyüne düzenlenen operasyonda askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra kendilerinden haber alınamayan 5 çobanın akıbeti soruldu.

Tüm başvurulara rağmen çobanların akıbetine dair herhangi bir bilgiye ulaşılmadığını ifade eden Pınar Zengin, şöyle devam etti: "Çobanların akıbetine dair yapılan hiçbir başvuruya cevap verilmediği bahisle aileler Hakkari Valiliğine başvurdu. Valilik yazısında cevap olarak ‘bahse konu çobanların gözaltına alınmadığı, kendi düşüncelerine göre PKK'ye katılımda bulunduklarını' dile getirdi. Aile bireyleri ilgili tarihlerde Hakkari'de görev yapan üst rütbeli bir askeri personelin Susurluk Komisyonu tarafından dinlenildiğini ve birçok yasa dışı eylem açısından komisyona ifadeler verdiğini medyadan öğrendi. Avukatları aracılığı ile komisyona başvuran aileler üst rütbeli askeri personel H.O'nun dinlenmesini talep etti. H.O, 26 ağustos 1996 yılında gözaltına alınan çobanların tamamının askeri personelce katledildiğini itiraf etti. Fakat bu itiraflara rağmen cezasızlık politikası devreye girdi ve açılan davada bir ilerleme kaydedilemedi."

AİHM TÜRKİYE'Yİ MAHKUM ETTİ
Yürütülen soruşturmalarda herhangi bir ilerleme sağlanamaması üzerine çobanların ailelerinin 2004'te AİHM'e başvurduğunu aktaran Zengin, Türkiye'nin AİHM tarafından mahkum edildiğini belirtti. Ailelere tazminat ödenmesinin kararlaştırıldığını belirten Zengin, "Böylelikle Türkiye yargısının sümen altı etmeye çalıştığı ‘Otluca köyü katliamı' dosyasında gerçekler uluslararası yargılama ile gün yüzüne çıktı. Yargı eli ile örülmeye çalışılan cezasızlık duvarı bu ülkede insan hakları alanının en büyük düşmanıdır. Yasalar bir çerçeveye bağlıdır ve insan yaşamının en kutsal kuram olduğu dünyada hiçbir ahlaki ve kanuni etik taşımayan uygulamalar ile yaşam hakkının kutsallığını hiçe sayan zihniyeti, mücadelemiz ile yerle bir edeceğiz. Hakkari Otluca köyünde kaybedilen 5 insanımızın akıbeti açıklansın, sorumlular yargılansın" ifadelerini kullandı.

Açıklama, oturma eylemiyle son buldu.