Tüm Çalışanlar İçin Sağlık Platformu Sözcüsü Bakır: Normalleşme de sermaye odaklı
İktidarın başından beri sermayenin talepleri doğrultusunda politikalar belirlediğini vurgulayan Tüm Çalışanlar İçin Sağlık Platformu Sözcüsü Deniz Bakır, "Sermayeye ayırdıkları teşviklerin sadece yarısına bizim taleplerimiz yerine getirilebilir. Bu kadar basit." Bakır, işçi ve emekçilerin de kendi safında yer almasını ve birleşerek mücadeleyi büyütmesi gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, 11 Mayıs'tan itibaren salgın nedeniyle alınan önlemlerin kademeli olarak gevşetileceğini belirterek, "normalleşme" programını açıkladı.
'NORMALLEŞME DE YİNE SERMAYE ODAKLI'
ETHA'ya konuşan Tüm Çalışanlar İçin Sağlık Platformu Sözcüsü ve Limter-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Deniz Bakır, "Ancak, nasıl salgın başında alınan tedbirler esasta sermaye güvenliğine odaklıysa, normalleşme diye tabir edilen süreçte aynı yaklaşımı esas aldığını rahatlıkla söyleyebiliriz" dedi.
Bakır, şunları söyledi: "Salgın sürecinin yarattığı halk sağlığı ve açlık gibi artık genelleşmiş sonuçları ile ilgilenmeyen iktidar; 65 yaş üstü ve 20 yaş altı nüfusun sokağa çıkma yasağını gevşeteceğini ve maske satışına izin verileceğini söylüyor. Bunun çalışanlar bakımından karşılığı nedir? Hepimiz biliyoruz ki tüm işçiler gibi ne çocuk ve ne de emekli olup da yaşamını sürdürmek için çalışmak durumunda olan emekliler için bu yasağın bir karşılığı yoktu. Çocuk işçiler bu süreçte de çalışmayı sürdürdü. Emekliler ise siyasi iktidar tarafından boşuna para ödenen bir kambur gibi görüldü. Bu durumda bu 'normalleşme'nin bu kesimler bakımından ne gibi bir karşılığı var?"
'SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI UYGULAYARAK HALK SAĞLIĞI YOK SAYILIYOR'
Uzmanların, uygulanan politikanın "adı konulmamış bir sürü bağışıklığı" olduğu yönünde değerlendirme yaptığını hatırlatan Bakır, "Ve bu karar da bu gerçeğin itirafı niteliğinde. Yani siyasi iktidar normalleşme adı altında (henüz çözümü olmayan bu sorunu) 'sürü bağışıklığı' uygulayarak halk sağlığını yok sayıyor. Amaç ne sermaye güvenliğini sağlamak."
'BÜYÜK ŞİRKETLER KARLARINDAN OLMASIN DİYE HALK SAĞLIĞINI YOK SAYIYORLAR'
Diğer kararların da yanı amaçla alındığını ifade eden Bakır, şöyle devam etti: "Mesela zar zor kamuoyu baskısıyla uygulamaya soktukları ücretsiz maske yükünden kurtulmak için maske satışına serbestlik getiriyorlar. Yani bu kararla biz işçilere artık maskeyi bile layık görmediklerini ilan etmiş oluyorlar. Patronlar, fırsatçılar maskeden vurgun yapsın diye zaten açlıkla yüz yüze olan işçilerin, yoksulların kursağına giren birkaç lokmadan birine daha göz koyuyorlar. Ya da mesela AVM'lerin yeniden açılması kararının nasıl bir normalleşme hedeflediğini anlamak için kahin olmaya gerek yok sanırım. Patronlara ayırdıkları milyarlarca liralık bütçe yerine çalışanların temel yaşamsal ihtiyaçlarının karşılanmasını ekonomiye zararlı bulanlar, şimdide büyük şirketler karlarından olmasınlar diye halk sağlığını yok sayıyorlar."
'SERMAYEYE AYRILAN TEŞVİKİN SADECE YARISINA TALEPLERİMİZ YERİNE GETİRİLEBİLİR'
İktidarın, sermayeyi kurtarmak adına milyonlarca işçiyi, yoksulu, emekçiyi açlık ve salgına kurban ettiğine dikkat çeken Bakır, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ayrıca henüz bilimsel olarak çözümü olmayan bir hastalığın bu biçimde, yani adı konulmamış bir sürü bağışıklığı siyaseti ile karşılanması yeni risklere kapı aralamaktadır. Açlık yada salgın ne biçimde olursa olsun bu siyaset, işçilere daha kötü bir gelecek hazırladığının göstergesidir.
"Biz, Tüm Çalışanlar İçin Sağlık Platformu olarak diyoruz ki; ücretli izin hakkı amasız fakatsız tüm çalışanlar için tanınmalıdır. Sözde değil, gerçek anlamda işten çıkarmalar yasaklanmalıdır. Toplumsal yaşamın sürmesi için zorunlu olan tüm sektörlerde tam güvenlik sağlansın. İş düzeni buna göre düzenlensin. İşçi, işsiz, emekli, göçmen, ev emekçisi kadın, küçük esnaf gibi tüm dezavantajlı kesimlere insani geçim ücreti bağlansın; fatura ve kira alınmasın, kredi ve borçlar iptal edilsin.
"Söylediklerimiz sermaye yandaşları tarafından çok uçuk bulunabiliyor. Ama bunun ne kadar reel ve adil olduğunu anlamak için yapılması gereken tek şey var. Sermaye odaklı değil halk sağlığını esas alan bir görüş açısından bakmak. Sermayeye ayırdıkları teşviklerin sadece yarısına bu söylediklerimiz yapılabilir. Bu kadar basit."
'ORTAK TALEPLERİMİZ İÇİN BİRLEŞMELİ, MÜCADELE ETMELİYİZ'
Tüm Çalışanlar İçin Sağlık Platformu Sözcüsü Bakır, "son olarak canımızın sermayeden daha kıymetsiz bulunduğu bu anlayışa karşı tek çözümün birleşmek ve mücadele etmek olduğunu vurgulamak isterim" diyerek, şu çağrıyı yaptı: "Siyasi iktidarın kimin tarafında olduğu ortada ise biz işçi ve emekçiler olarak kendi safımızda olmamız gerektiği de o kadar ortadadır. Tüm çalışanları ortak taleplerimiz etrafında safları birleştirmeye ve mücadeleye çağırıyoruz."