2 Ekim 2024 Çarşamba

TMMOB Antalya İKK: Madenciler gitse bile verdiği zarar kalıyor

TMMOB'un hazırladığı raporda, önlem alınmadığı takdirde, maden ocağı faaliyetlerinin etkilerinin, işletmeler kapatılıp terk edildikten sonra dahi sürdüğü belirtildi.

Antalya'nın İbradı ilçesi maden ocaklarının tehdidi altında. Doğal bitki örtüsüyle ve bitki çeşitliliğiyle öne çıkan bölge, toza ve kirliliğe teslim edilmiş durumda. TMMOB Antalya İKK, Antalya'nın İbradı ilçesinde faaliyet gösteren mermer ocaklarının çevresel etkilerini ortaya çıkaran bir rapor yayımladı.

Hazırlanan, Antalya'nın İbradı İlçesinde Başbadem Mevkiinden başlayıp Söğütbeli'ne kadar devam eden bölgede mermer ocaklarının faaliyetlerinin çevresel etkilerinin tespit edilmesi ve bölgenin koruma amaçlı raporu 9 Eylül 2020 tarihinde yayınlandı.

HİÇ BİR ÖNLEM ALINMADAN TERK EDİLMESİ DOĞAL ÇEVREYİ BOZUYOR
Raporda, "Yasal mevzuata göre mermer ve taş ocaklarının açılma, işletme ve ön analizleri tanımlanmıştır. Buna rağmen blok mermer, kum-çakıl, stabilize gibi inşaat sektörü için büyük önem taşıyan mermer ve taş ocaklarının işletildikten sonra terk edilmesi, hiçbir ekolojik önlem alınmaması, kendi haline bırakılması ekolojik açıdan çok hassas bölgelerdeki doğal çevrenin bozulmasına neden olmaktadır" ifadeleri yer aldı.

Mermer ve taş ocakları genellikle orman alanları, nehir-dere yatakları gibi su kaynakları üzerinde kurulmakta olduğu vurgulanan rapora göre, bu durumun da alan kaybı, doğal yapıda bozulma, bitki örtüsünün yok olması, su kaynaklarının olumsuz etkilenmesi, yeraltı ve yerüstü su rejimlerinin değişmesi en önemlisi de yerel peyzajın geriye dönüşümü olmaksızın bozulması gibi sorunlara neden olduğu belirtiliyor.

Rapora göre; mermer ve taş ocağı faaliyetleri sonucu iki tür çevre bozulması söz konusu olduğu belirtiliyor:

Doğrudan Bozulma: Ocakların çalışma sahalarındaki örtü ve atık yığınları ile hizmet binalarının inşa edildiği diğer alanlardaki toprak ve bitki örtüsünün yok edilmesi sonucu meydana gelir.
Dolaylı Bozulma: Eski hafriyat yerleri, örtü ve atık yığınları, hizmet binaları ile malzeme isleme tesislerinin bulunduğu yerlerde toprak yapısı, su ilişkileri, kimyasal özellikler, toprak ve bitki örtüsü, yerel iklim, insan ve hayvan sağlığının değişime uğraması gibi olaylar görülebilir.

38 MADEN OCAĞI RUHSATI
İbradı Yardımlaşma Derneği'nin verdiği bilgilere göre, bölgede yaklaşık onu aktif ya da pasif durumdaki şirketlerde olmak üzere 38 maden ocağı ruhsatı bulunuyor. Son olarak bölgede Aytap Madencilik ve Naya Mermer Sanayi Madencilik şirketleri tarafından bölgede mermer ocağı kurulması planlanıyor. Açılması planlanan mermer ocaklarının ruhsat alanlarının çoğu ormanlık alanlarda bulunuyor.

Raporda, bölgede faaliyetlerde bulunan Naya Mermer ocak işletme sahasında sedir ağaçlarının bulunduğuna, firmanın projesi kapsamında bölgede kesim yapılacağına ancak bu kapsamda kesilecek olan ağaç sayısının dahi belirlenmediğine yer verildi.

UNESCO'NUN 'ADAY DOĞAL ALAN' ÖNERİLERİ LİSTESİNDE YER ALIYOR
Mermer ocaklarının işletilmesi planlanan bölge, Doğal Hayatı Koruma Derneği (WWF) tarafından 'Avrupa Ormanları'nın Sıcak Noktaları' olarak tanımlanan Türkiye'deki dokuz sıcak noktadan birisi.

UNESCO'nun Dünya Miras Listesi Türkiye Birimi tarafından da 2 yıllık değerlendirmeyle hazırlanan 'Aday Doğal Alan' önerileri listesinde olan bölgenin, özel korumalı alan kabul edildi. Bölgenin doğal açıdan koruma alanı olduğu gibi dünyanın en rahat nefes alınabilir alanlarından olarak tescillendiğine dikkat çekiliyor. Toroslar'ın bu bölgesine özgü çok sayıda endemik bitki içerdiği, projenin endemik bitkilere, yöredeki arıcılık ve hayvancılık faaliyetlerine zarar vereceği, dağ keçileri ve yılkı atlarının doğal yaşam alanı olan bölgenin, hayvancılık yapan Yörük nüfusun otlak alanlarını da içerdiği, yüksek önemde temiz ve içilebilir su kaynakları barındırdığı, kuraklaşma tehdidine karşı bu kaynakları korumanın büyük önem arz ettiği vurgulandı. Bölgenin aynı zamanda alternatif turizm alanı konumunda olduğu da belirtiliyor.

TMMOB İKK'nin raporunda Naya Mermer ocak işletme sahasında yoğun bir şekilde sedir ağaçları bulunduğu belirtildi. Raporda şu ifadelere yer verildi: "ÇED alanında 3 bin 521 adet ağaç tespit edilmiştir. Raporda proje alanında kesilecek ağaç türleri ve sayıları Antalya Orman Bölge Müdürlüğü uzmanları nezaretinde belirlenecek olup kesin ağaç sayısı, 'kesim aşamasında belli olacaktır' ifadesi yer almakta olup, daha ne kadar ağaç kesileceği belli değildir."

Raporun sonuç kısmında yapılması planlanan mermer ocakları nedeniyle İbradı ve çevresinin daha fazla tahribata uğrayacağı ifade edildi ve şöyle denildi: "Bu coğrafyanın taşına, toprağına, canlısına, insanına binlerce yılın inançla ve inatla kaydettiği paha biçilmez değerleri bütünüyle korumak ve sürdürmek bu topraklarda yaşayan ve bu ülkenin vatandaşı olan her bir bireyin görevi ve insanlık borcudur. Unutulmayalım ki başka İbradı yok."