22 Eylül 2024 Pazar

TKŞ ve JKŞ temsilcileri: Devrimi sonuna kadar savunacağız

Rojava devriminin 10. yılında Ortadoğu ve dünya halkları için bir ışık olduğunu belirten TKŞ temsilcisi Cemil Sidwo ve JKŞ sözcüsü Fadya Sido, Kuzey ve Doğu Suriye kentlerinin işgal tehdidi altında olduğuna dikkat çekti, "devrimi savunacağız" dedi.

Rojava devriminin 10. yılında Türk devletinin işgal saldırılarını değerlendirenKomünist Devrimci Hareket (TKŞ) ve Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ) temsilcileri, "devrim için büyük bedeller ödendi. Son damla kanımıza kadar bu devrimi savunacağız" dedi.

Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ) Sözcüsü Fadya Sido, 10 yıl önce Rojava topraklarının BAAŞ rejiminden kurtarıldığını, bu dönem içinde DAİŞ ve El Nusra gibi politik İslamcı faşist çetelere karşı büyük direnişler sergilendiğini hatırlattı. Fadya Sido "YPG-YPJ'nin elde ettiği kazanımlar için birçok bedel ödendi. Kadın yoldaşlar da DAİŞ'e karşı mücadelede yer aldı. Kobanê, Minbic, Şengal ve Reqa'nın özgürleştirilmesinde kadınlar büyük roller oynadı" dedi.

'KADINLAR ÖZGÜRLÜKLERİNE VE İRADELERİNE SAHİP ÇIKIYOR'
Kadınların bu dönem içinde büyük zorluklarla karşılaştığını dile getiren Fadya Sido şunları dile getirdi: "Ne kadar çok zorluk çektiysek de irademiz kırılmadı. Devrimin üzerinden 10 yıl geçti. Kadınlar devrimle birlikte elde ettikleri kazanımlardan geri adım atmamakta kararlı. Kadınlar eski sistemdeki gibi yaşamak istemiyor. Kadınlar her gün daha fazla güçleniyor. Kadınlar iradelerinin farkına vardı. Artık özgürlüklerine, topraklarına, iradelerine ve haklarına sahip çıkıyorlar."

Fadya Sido, Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşayan Kürt, Arap, Süryani, Asuri, Ermeni uluslarından kadınların hem toplumsal hem de askeri alanlarda görevler üstlendiğini dile getirdi. Fadya Sido, "19 Temmuz devrimi bir kadın devrimidir. Bütün dünya kadınları için bir kıvılcım oldu. Kadınlar şimdi bu sistemi daha da geliştirmek istiyor. Özgürlüğümüz için mücadeleye daha fazla sahip çıkmalı ve korumalıyız. Ve bu devrimi bütün dünyaya yaymak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

'SONUNA KADAR BU ÇİZGİNİN TAKİPÇİSİYİZ'
Komünist kadınların devrimin başından itibaren hem devrim kurumlarının oluşturulmasında, hem de toplumsal ve askeri alanlarda yer aldığını belirten Fadya Sido şöyle devam etti: "Büyük mücadeleler verdiler, kazanımlar elde ettiler. Şehitler verdiler. Şehit Sarya Kobanê savaşında, Şehit Destan Rakka savaşında, Şehit Raperîn Minbic'te, Şehit Ivana Til Temîr savaşlarında ölümsüzleştiler. Yani birçok komünist kadın bu devrimin içinde yer aldı, bedel verdi. Bugün de mücadelelerini sürdürüyorlar. Sözlerini her zaman tekrarlıyorlar. Şehitlerimizin çizgisinden yürüyeceğiz. Sonuna kadar şehitlerin çizgisinin takipçisi olacağız. Son damla kanımıza kadar bu devrimi savunacağız."

'İLK KIVILCIM KOBANÊ'DE ÇAKILDI, BİR TARİH YAZILDI'
TKŞ temsilcilerinden Cemil Sidwo da Rojava'da 19 Temmuz 2012'de başlayan devrimin tüm Ortadoğu halkları için örnek olduğunu belirtti, "Bir kıvılcım olduğunu söyleyebiliriz" dedi. Devrimin Rojava halkına yönelik baskı ve zulme karşı gerçekleştiğini hatırlatan Sidwo, "Devrim, tüm Suriye halkları için bir ışık oldu. Arap Baharı olarak adlandırılan dönem, Ortadoğu'da ezilen halkların diktatörlüklere başkaldırmasıyla başladı. Suriye bakımından Dera'da başladığını söyleyebiliriz. Başkaldırı Rojava Kürdistan'ına da sıçradı. Halk BAAS rejiminin zulmüne karşı ayağa kalktı. Tabi, Qamişlo katliamının ardından Rojava halkının böyle bir ayaklanma için hazırlığı vardı. Rojava için bu bir fırsattı. İlk kıvılcım Kobanê'de çakıldı. Bir tarih yazılmış oldu" dedi.

Kadınların devrim içinde oynadığı rol ile devrimi bir "kadın devrimine" dönüştürdüğünü dile getiren Sidwo, bölgedeki tüm halkları kapsayan bir sistem inşa edildiğini söyledi. Rojava devriminin Ortadoğu halkları için çok önemli bir adım olduğunu dile getiren Sidwo şöyle devam etti: "Devrim, bütün dünyanın gözlerinin buraya çevrilmesine sebep oldu. Bu yüzden faşist Türk devleti Rojava'daki demokrasiyi, eşitliği ve adaleti kırmak istiyor."

'BÜYÜK BİR HALK SAVAŞINA HAZIRLIYORUZ'
Efrîn, Serêkaniyê ve Gire Spî kentlerinin işgal edildiğini hatırlatan Sidwo, NATO toplantısında alınan kararların Kuzey ve doğu Suriye kentlerine yönelik saldırıların önünü açtığını dile getirdi. Sidwo, "Ne olursa olsun emperyalist güçlere güvenmiyoruz. Bölgedeki hamlelerinin sadece kendi çıkarlarına hizmet ettiğini biliyoruz" dedi.

TKŞ temsilcilerinden Sidwo, Kuzey ve Doğu Suriye halkının işgal tehditleri nedeniyle yeni bir savaşa hazırlandığının altını çizdi. Sidwo şunları ifade etti: "Türk devleti Rojava devriminin yok oluşunu dünyaya göstermek istiyor. Halkımız kendini büyük bir halk savaşına hazırlıyor. İşgalci Türk devleti hangi şehre saldırırsa saldırsın halk hazırdır ve kendini ispatlayacaktır. Türk devletinin karşısında duracağız. Büyük adımlarla büyük zaferler kazanacağız."

'DÜNYA GÖRMEZDEN GELİYOR, SESSİZ KALIYOR'
Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılara karşı uluslararası bir sessizlik olduğunu belirten Sidwo, "Rojava devrimi insanlık onurunu koruyor. Türk devleti, DAİŞ'in kırılması sürecinden arta kalan çetelerle Rojava'ya saldırıyor. Dünya görmezden geliyor, sessiz kalıyor. Çünkü emperyalistler savaşın bitmesini istemiyor. Herkes bilsin ki; Rojava devrimi bütün dünya için bir onur, Ortadoğu için bir ışıktır. Kimse DAİŞ'in karşısında durmazken Rojava halkı DAİŞ'i yenilgiye uğrattı. Özgürlüğe giden yolu açtı."