24 Kasım 2024 Pazar

TGS Ankara Şubesi: Pusulamız, üyelerimizin mücadelesidir

TGS Ankara Şubesi, Sputnik grevinin 30. gününde yaptığı açıklamada "Üyelerimizi işe iade edin, sendikal hakları tanıyın, adil bir ücreti toplu iş sözleşmesi ile garanti altına alın" dedi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şubesi, Sputnik grevinin 30. gününde basın açıklaması düzenledi. Sputnik'in Ankara'daki ofisi önünde yapılan açıklamaya EMEP milletvekili Sevda Karaca, Yeşil Sol Parti milletvekili Sinan Çiftyürek ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

TGS Ankara Şube Yöneticisi Mahir Bağış, Sputnik Türkiye bürolarında süren grevin 30. gününde gazetecilerin hak mücadelesinin kararlılıkla devam ettiğini belirtti. Sputnik'te örgütlendikleri ilk günden bugüne müzakerede ısrar eden taraf olduklarını söyleyen Bağış, "İşveren ilk günden bugüne sendikayı da üyelerimizin taleplerini de tanımadı, yok saydı ve sonunda masayı dağıttı. Grev sürerken yasa dışı bir şekilde grevin tesirini kırmak amacıyla işe alımlar yaptı. Güya meslek büyüğü olmakla övünen 9 programcı, greve rağmen programlarına başladı. Gazetecilik mesleğinin etik kurallarını aşan bir şekilde işverene sadakatten farklı bir bağla ilintili bu grev kırıcıları adına utanıyor ve üzülüyoruz" ifadelerini kullandı.

TGS'nin bir işyerinde örgütlenirken o işyerinin menşeine, hangi düzeyde faaliyet yürüttüğüne, işverenin kim olduğuna bakmadığına dikkat çeken Bağış şöyle devam etti: "Sputnik örgütlenme sürecimiz de bu şekilde başladı ve bu noktaya geldi. Her aşamada tek karar verici üyelerimiz oldu ve olmaya da devam edecek. Bir emek örgütü olarak motivasyonumuz; sadece ve sadece üyelerimizin ekonomik ve sosyal haklarını artırmak, editoryal bağımsızlığını güvence altına almak oldu. Sputnik işvereni ve yöneticilerinin anlamak istemediği gerçek budur. Grev kırıcılarının suyu bulandırarak saklamak istediği, kara propaganda ile örtbas etmek istediği gerçek budur. Grevimizin 30. gününde tekrar taleplerimizi buradan sesli bir şekilde haykırıyoruz: Gayri yasal ve gayri ahlaki bir şekilde kalktığınız masaya dönün, atılan 24 üyemizi işe iade edin, sendikal hakları tanıyın, adil bir ücreti toplu iş sözleşmesi ile garanti altına alın."

30 gündür hem İstanbul hem de Ankara büro önünde, grev alanlarında beklediklerini belirten Bağış, "Gerekirse daha da beklemeye hazır ve kararlıyız. Ancak Anayasayı açıkça çiğneyen işveren ve yöneticilere karşı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, RTÜK'ün ve İletişim Başkanlığı'nın beklemesini istemiyoruz. Eğer burası muz cumhuriyeti değil ve yurttaşların hakları Anayasa ile güvence altındaysa, işverenin bu pervasızlığına 'dur' demenizi istiyoruz. Grevde dayanışma olmadan, olmaz. Bugüne kadar sizlerin desteğinden hep güç aldık. Bizleri hem İstanbul hem Ankara'da yalnız bırakmayan meslektaşlarımıza, emek ve meslek örgütü temsilcilerine, demokratik kitle örgütü temsilcilerine, siyasi partilere ve milletvekillerine teşekkür ediyoruz" dedi.