Temelli TRT'de konuştu: Tek adam mı demokrasi mi?
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, TRT'de yayınlanan seçim konuşmasında "2002 yılında ekonomik bir krizin ardından iktidara gelen AKP, 16 yıllık iktidarının son günlerinde, ülkemizi yeniden çok daha derin bir ekonomik krize sürüklemiş bulunuyor. Ekonomik krizin yanı sıra AKP ceberut devlet anlayışını hortlatarak ülkeyi vesayetçi tek parti iktidarı ve kayyumlarla yöneterek ağır bir siyasi krize de neden olmuştur." dedi.
İSRAF VE YOLSUZLUK DEMOKRASİNİN DÜŞMANIDIR
Temelli özetle şunları söyledi:
-Demokrasilerde yerelin gücü artar. Ancak tek adam rejiminde yerelin değil merkezin gücü artmaktadır. İnsanlar artık iş yapabilmek için Ankara’da hatta doğrudan Saray’da birini bulmak zorunda. Merkez tek adamlaşmıştır.
-AB ülkeleri başta olmak üzere bütün ülkelerle kavga halindeyiz. Yasama ve yargı Sarayın noterine dönüştürülmek isteniyor. İnsan hakları ihlalleri nedeniyle ülkemiz ciddi bir itibar kaybına uğradı. Sonuç olarak Türkiye, gelir adaletinin olmadığı, yatırım yapılamaz, güvenilemez bir ülkeye dönüştü. Bugün yaşadığımız ekonomik kriz bu nedenle esas olarak demokrasi krizinden kaynaklanıyor.
-HDP, demokrasi ve insan hakları alanındaki dik duruşuyla Türkiye ekonomisinin düzelmesi açısından kilit partidir. Siyasi programımız ekonomiye güven getirecek, ekonomik programımız halka nefes aldıracaktır.
-Ekonominin önündeki en önemli kilit demokrasiyse, demokrasinin önündeki kilit de Kürt Sorunu’dur. Kürt sorunu bugün Türkiye’deki herhangi bir hak talebine karşı çıkmak için mazeret olarak kullanılıyor, demokrasinin gelişmesi engelleniyor.
-İsraf ve yolsuzluk ekonomisi, demokrasinin düşmanıdır. Bir milyona yakın üniversite mezunu ve 5 milyon işsiz iş arıyor ve bulamıyor. Demokrasi olmadan adaletli ekonomi olmaz, hakça dağıtım, paylaşım gerçekleşmez.
-Bu sistemi değiştirecek, gerçek yerel demokrasiyi hayata geçirecek tek parti HDP’dir. Türkiye’nin tepeden tırnağa pozitif ve köklü değişime ihtiyacı var. HDP toplumun köklü değişim talebine cevap verecek yegane partidir. HDP bir arada barış içinde özgürce yaşayabilenlerin partisidir. Barış yaşamak ve yaşatmaktır. Herkesin yaşam hakkını savunmaktır. Sorunları kavgasız çözebilmektir. Bu anlamıyla HDP diğer partilerden farklı olarak her alanda, evde, işyerinde, mahallede, sokakta huzuru sağlayabilecek partidir.
HAKÇA DAĞITIM GELECEK OHAL KALKACAK
-Hep birlikte 16 yıldır adına gerileme ve yıkım süreci dediğimiz bir süreci yaşıyoruz. 16 yıl içinde ülkede borçlanmayan vatandaş kalmadı. AKP hükümeti halkı borçlanmadan geçinemeyecek duruma getirdi. Kredi kartları ve banka kredileri ile yurttaşlarımızın geleceğe olan umudu yok edildi. Borçsuz Yaşam programımızla 50 bine kadar olan kredi borçlarının tüm faizlerini silip, ana borcu yeniden uzun vadeli olarak yapılandıracağız. Gübre fiyatlarının yükselmesi, mazot fiyatlarının 6 lirayı geçmesi sadece çiftçilerimizi değil tüm ülkeyi etkiledi. Pırlantada, yatta vergileri sıfırlayan AKP, bakkaldan alınan her ürüne yeni vergi yükleri getirdi. Hakça Dağıtım Programımızla (HDP) Çiftçiye mazot, gübre, ilaç ve tohum desteğini iki katına çıkaracağız.
-Emekliler çalışma saatlerinin en uzun olduğu ülkelerden biri olan Türkiye’de yıllarını çalışarak geçiriyor. Çoğu vatandaş emeklilik hakkını yaş engeli nedeniyle kullanamıyor. Emeklilik yaşını düşüreceğiz, en düşük emekli gelirini 3.000 lira yapacağız. HDP iktidarında emekliler geçinemediği için çalışmak zorunda kalmayacak!
-Çocuklarımız, gençlerimiz sürekli değişen eğitim sistemlerine maruz kaldı. Bilimsel, laik, parasız, cinsiyet eşitlikçi, nitelikli ve anadilinde eğitimi bütün çocuklarımız için olanaklı hale getireceğiz.
-İnsanların sorgusuz sualsiz bir şekilde işlerinden edildiği, tutuklandığı bir ülke haline geldik. Adalet duygumuz bütünüyle zarar gördü. Göreve gelir gelmez OHAL’i kaldıracağız ve KHK’lerden kaynaklanan yaraları acilen saracağız.
BARAJ YIKILACAK
-HDP’nin meclis dışı bırakılması, tekçiliğin ve eşitsizliğin tırmanması; borçların, zamların artması, ihraçların devam etmesidir. Baraj demokrasinin önüne konulmuş bir barajdır. Kürtlerin ve diğer halkların Mecliste sesinin, sözünün kalmamasıdır. HDP’nin yüzde 10 barajını yıkması, tüm bunların son bulmasıdır. Bu anlamıyla tarihin bizlerin üstüne yüklediği ağır sorumluluğun farkındayız. Meclisin tek bir partinin çıkarlarına teslim edilmemesi için en az 80 milletvekillinin Cumhur İttifakına geçmesine izin vermeyelim.
-24 Haziran tarihi sadece bir seçim değildir. Ülkenin bundan sonra tek adam rejimi ile mi demokrasi ile mi yönetileceğinin tercihidir. Çocuklarımızın nasıl bir ülkede yaşayacağının belirleneceği gündür. Gelin, yeni yaşam umudunu halkın tüm kesimlerine taşıyarak yarattığımız coşkuyu 24 Haziran seçimlerinde taçlandıralım.