Temel: Kadınlar 8 Mart'ta hayatı durdurmalı

Sosyalist Kadın Meclisleri'nin (SKM) 8 Mart kadın grevi ile ilgili kadınların görüşlerini almaya devam ediyor. Bu yıl 50'den fazla ülkede kadınlar, greve gidiyor. 2 yıla yakındır tutukluluğun ardından tahliye olan editörümüz İsminaz Temel'de SKM'nin uzattığı mikrofona 8 Mart kadın grevini değerlendirdi.

 

KADINLAR HAYATI DURDURMALI

 

8 Mart'a giderken, kadınlar 8 Mart'ta farklı talepler etrafında ve bir ana talep etrafında çalışmalar yürütüyorlar, alanlara, sokaklara çıkıyorlar. Bu yılın öne çıkan talebi veya öne çıkan sorunu sizce ne olmalı?

 

Kadın eylemleri ve kadın hareketi aslında bu yıl dünya genelinde öne çıktı. Birçok Avrupa ülkesinde ve Türkiye'de kadınlar sokakları terk etmedi. Bedenlerine, kimliklerine ve kadın olmaktan dolayı gasp edilmek istenen haklarına karşın sokaklarda oldular. 8 Mart önemli bir süreç kadın mücadelesi bakımından. Dolayısıyla Türkiye'den bir çok ülkeye kadar bu yıl kadınlar grev şiarıyla sokaklarda olmalı.  Kadınlar sokaklarda kendi taleplerini haykırıyor ama bu sesin daha gür çıkması gerekiyor, duvarlara daha gür değmesi gerekiyor, bu da bir grevdir bende.

 

Dünya çapında zaten kadınlar genel olarak bir grev çağrısı yapmışlardı. Türkiye'de kadınlar grev kararı aldı. Kadınlar kendilerine, kimliklerine, bedenlerine, erkek egemen sistemin tüm saldırılarına, ezme ve yok etme politikalarına karşı, kendi seslerini bir araya getirmeli. O gün hayatı durdurmalı ve hayat kadın greviyle durmalıdır.

 

KADINLARIN SESİNİ GÖRÜNÜR KILIYORUZ

 

Bir kadın gazeteci olarak, 8 Mart'ta kadın grevine dahil olarak bir başka talebin var mıdır? Sesimize ses katmak için sokakta olacak kadınlara ne söylemek istersin?

 

Biz kadın gazeteciler olarak her 8 Mart'da özellikle alanlarda yapılan 8 Mart eylemlerini, takip ederek, haberini en doğru şekilde yazarak, görüntüsünü yayınlayarak kadınların sokaklardan, yükselttiği sesi herkese duyurmaya çalıştık. Bu yılda böyle olacak.

 

Bu aynı zamanda haberleri kadın bakış açısıyla yapmak gibi bir ilkemiz var. Doğru, gerçek, kadın diliyle, kadın aklıyla haberleri yapmak bu bakımdan önemli. Çünkü bizde bu mücadelenin bir parçasıyız. Erkek egemen sistemin, bize mobbingi dayatmasına, alanda çalışmamızı engelleyen erkek muhabirlerin tutumuna karşı mücadele veriyoruz. Kadın gazeteciler olarak her yıl alanlara çıkmaya çalışıyoruz, bir eylemci olarak olmuyor ama sonuçta elimizde fotoğraf makinesi, kameramız gazeteciler olarak o alanda olmaya çalışıyoruz. Yine böyle olacak, yine kadınların sesini duyurmaya çalışacağız. Kadın gazeteciler olarak talebimiz şu: Çalıştığımız sahada, iş yerlerinde ve elbetteki sesimizi duyurmaya çalıştığımız yayın organların da baskıya, şiddete her anlamda şiddete son verilmesi.