Teavüz sanığı Bilgili beyan ve delillere rağmen yine tutuklanmadı
Sahibi olduğu klinikte hekim Ç.B.'ye cinsel saldırıda bulunduğu için 5 yıldan 27 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılanan Dr. Bilgili, tanıkların beyanlarına, Adli Tıp'ın raporlarına rağmen yine tutuklanmadı.
Ankara'da, sahibi olduğu VCOM Veteriner Cerrahi ve Ortopedi Merkezi'nde çalışan veteriner hekim Ç.B.'ye, cinsel saldırıda bulunduğu için tutuklanan, ardından itiraz üzerine serbest bırakılan Prof. Dr. Hasan Bilgili'nin, "nitelikli cinsel saldırı", "cebir ve tehdit ile hürriyeti yoksun kılma", "tehdit" ve "hakaret" suçlarından, delilleri yok etmede ona yardım eden veteriner hekim Serkan Durmaz'ın "basit cinsel saldırı", "alıkoyma, tehdit, hakaret", "suç delillerini yok etme" suçlarından, Jinekolog Dr. Hüseyin Şenyurt'un ise "delilleri yok etme" suçundan yargılandığı davanın ikinci duruşması Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Sanık Hasan Bilgili'nin 5 yıldan 27 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.
Duruşmaya Ç.B.'nin avukatları, ailesi, Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi öğrencileri, kadın örgütleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, sendika ve meslek örgütlerinin yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Salon dolduğu için çok sayıda kişi de dışarıda kaldı.
Kimlik tespitlerinin ardından ilk celsede dinlenilmeyen tanıklar dinlendi. Müşteki avukatı Aslı Arıhan, "Daha önce Bilgili tarafından tacize uğradığını söyleyen çok kişi var. Ama henüz tanık olarak ifade vermeye kendilerini hazır hissetmiyorlar" diyerek birçok tanığın bu yüzden ifade veremediğini kaydetti.
'ÖĞRENCİLER KORKULARINDAN YA ŞİKAYETÇİ OLMADI YA DA GERİ ÇEKTİ'
İlk olarak tanık Veteriner Hekimliği Derneği Genel Başkanı Yalçın Köksal dinlendi. Sanık Hasan Bilgili hakkında 2017 yılında davaya konu olan taciz olayları üzerine öğrencilerden ve hastalardan kendilerine çok sayıda şikayet geldiğini aktaran Yalçın, "Özellikle öğrencilerden şikayet vardı. İfade vermediler. Şikayetçiler yazılı ifade vermekten kaçındı" dedi.
Ankara Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan ve üniversitede Cinsel Taciz Biriminde çalışan tanık T.B., 2011 yılından bu yana 9 yıl içerisinde sanık Hasan Bilgili hakkında kendilerine çok sayıda gayri resmi şikayet geldiğini ancak öğrencilerin korkularından dolayı bu başvuruların resmiyete dökülemediğini vurguladı. T., "Çünkü korkuyorlardı. Biz gizlilik esası ile çalışıyoruz. Ayrıca soruşturmanın açılması için resmiyet gerekiyor. Arkadaşların çoğu 'başımıza bir şey gelir' diye endişe ettiklerinden dolayı resmiyete dökemedik. Fakat bu konuda çok fazla şikayet aldık" diye konuştu.
Tanık T.B., bir yıldır hakaret mailleri geldiğini ve ekşi sözlükte dahi kendisi hakkında bilgiler olduğunu kaydetti.
Tanık beyanlarının ardından tacize uğrayan Ç.B. dinlendi. Telefonla ilgili işlemlerde bir önceki duruşmada arama kayıtlarının silindiğini belirttiğini hatırlatan Ç.B., "Emanetten gelen görüntülerde 52 dakikalık görüntü kayıp. Alt koridorda komple yok. Olay anındaki görüntüler mevcut değil" dedi.
'İFADELER ÇELİŞKİLİ, ATK RAPORU VAR'
Ankara Şehir Hastanelerinden "spermler tespit edilmiştir" raporu olmasına rağmen karşı tarafın iftiralarda bulunduğunu vurgulayan Ç.B., şöyle devam etti: "Karşı tarafın tanıkları yıllarca ekmeğini yemiş. Parasal ilişkiler olduğunu düşünüyorum. Tanıklar mesleki hata yaptığımı dile getiriyorlar ama kendileri sürekli olarak çelişiyorlar. Ben mesleki hata yapmışsam bile bu tecavüzü mü gerektirir?"
Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunda iki adet vajinal sürüntü örneği alındığını aktaran Ç.B., "Ankara Şehir Hastanesi delilleri saklamadan yollamış. Örnekleri kaybediyorlar. Ama erkek cinsiyet geni tespit ediliyor. Ama Hüseyin Şenyurt temizleme yaptığı için yeterli olmadığı söyleniyor raporda. Yaşadığım olayı bu kadar çarpıtmaya, basitleştirmeye çalışıyorlar, ben inanamıyorum gerçekten" dedi.
'TIBBİ OLARAK DELİMİZ VAR'
Ç.B.'nin ardından avukatı Aslı Arıhan konuştu. Şahitlerle ilgili birçok çelişkiyi tespit ettiklerini ve bunu yazılı olarak mahkemeye sunacaklarını ifade eden Arıhan, bu celsede en büyük avantajın kamera kayıtlarının izlenmesi olduğunu kaydetti. Görüntülerde sadece mutfağın olmadığını kaydeden Arıhan, "Serkan Durmaz gece boyunca kapının önündeki üçlü koltukta oturuyor. Öncelikle görüntülerin hepsinin mahkeme tarafından ayrıntılı incelenmesini talep ediyorum. Telefonun dışarı atıldığı bir bölüm var. Neden bu telefon dışarı atıldı? Sorulmasını talep ediyoruz. Tıbbi olarak açıkça sperm olduğuna dair delilimiz var. Vajinal temizlik çok net bir şekilde bilerek, isteyerek, ayarlayarak yapılmış. Müvekkilin kan örnekleri hastane tarafından üç gün sonra atılıyor. Bununla ilgili soruşturma sürüyor. Adli Tıpa gönderilen numuneler bekletiliyor ve sonra gönderiliyor" diye konuştu.
'MAĞDURU YARGILAMA VE DEĞERSİZLEŞTİRME POLİTİKASI ÜRETİLİYOR'
Mahkeme başkanının "Bir dahaki duruşmada tanık dinletecek misiniz? sorusuna karşılık çok fazla tanık olduğunu ancak kimsenin kolaylıkla "ben tacize ve tecavüze uğradığım" diyemediğini vurguladı. Avukat Arıhan, "Ç.B çoğu kişinin yapamadığını yaptı. Bugüne kadar dirayetle devam etmiştir" dedi. Bu sırada Ç.B.'ye destek için gelenler, alkışladı.
Arıhan, şöyle devam etti: "Hüseyin Şenyurt için 6 ay meslekten men kararı verildi. Bunu dosyaya sunduk. Gerekli özeni göstermediği ve İstanbul Sözleşmesi kapsamında yasal dayanakları ve mesleki kuralları ihlal ettiği için meslekten men kararı veriliyor. Hasan Bilgili ile ilgili Veterinerlik Odası 3 ay meslekten men kararı vermiş durumda. YÖK'ten gelen dosyalarda A.Ü Veterinerlik Fakültesinde de daha önce birçok taciz iddialarının olduğu, soruşturma dosyaları olduğu belirtiliyor. Yabancı öğrenciye yönelik bir taciz olayı var. Kadın Türkiye'yi terk etmek zorunda kaldı. Tüm bu kanıtlar mevcutken çok acı bir şekilde mağduru yargılama ve mağdur üzerinden değersizleştirme politikası üretiliyor. Kadın cinayetlerinde de bunu görüyoruz. Daha vahim olan savunmaları da bekliyoruz karşı taraftan. Çünkü bu alanen yapılan bir şey."
DURUŞMA ERTELENDİ
Savcı, tutuklama tedbirin gerekli olmadığını savunarak, adli kontrol tedbirinni uygulanmasını istedi.
Mahkeme heyeti de Bilgili ve diğer sanıkların tutuksuz yargılanmasına karar vererek duruşmayı 10 Haziran'a erteledi.