24 Kasım 2024 Pazar

Taşdemir: 2019 kadınların direnişi yükselttiği bir yıl oldu

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Taşdemir, 2019 yılının yoğun saldırılar altında geçtiğini belirtti. Bu yılın aynı zamanda kadınların faşizm karşısında direnişi büyüttüğü bir yıl olduğunu da vurgulayan Taşdemir, "HDP ve kadınlar varoldukça faşizm yenilmeye mahkum olacaktır."

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, gündemdeki konulara ilişkin HDP Diyarbakır İl Örgütü'nde basın toplantısı düzenledi. 

'ROBOSKİ'Yİ UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ'
Roboski katliamının yıldönümünün yaklaştığını hatırlatan Taşdemir, "Aralık'ın sonu bizim yüreklerimizde Roboski'nin, Roboski katliamının yarasıdır" dedi. Adalet mücadelesi veren Roboskili ailelerinin, adalet mücadelesinin sonuçsuz kaldığı gibi, gözaltı, tutuklama ve baskılara maruz kaldıklarını söyledi. 

Roboski-Der'in KHK ile kapatıldığını hatırlatan Taşdemir, şunları söyledi: "Bildiğiniz gibi hep tarihin dehlizlerinde bu katliam kapatılmak istendi. Tıpkı 33 kurşun gibi, tıpkı Dersim gibi, Maraş gibi, Gazi gibi, faili meçhul cinayetler gibi. Bu katliam da devletin karanlık dehlizlerinde bir kez daha kapatılmak isteniyor. Ama bizler asla Roboski'yi unutmayacağız, unutturmayacağız. Bir kez daha bu katliamda yaşamını yitirenleri, hayatını kaybedenleri saygıyla hürmetle anıyorum."

'ELİF KISA DERHAL SERBEST BIRAKILSIN'
"AKP'nin rehin alma siyaseti; genç, yaşlı, çocuk, kadın demeden ve hız kesmeden devam ediyor" diyen Taşdemir, Maraş Elbistan'da HDP'li Elif Kısa'nın tutuklandığını hatırlattı. Taşdemir, "Elif Kısa, 70 yaşında. Ciddi sağlık sorunları olan bir annemiz, diğer annelerimiz gibi barış demokrasi mücadelesinin tüm zorluklara, baskılara karşı ve faşizm koşullarında yürüten bir annemiz. AKP'nin anne siyasetinin ne kadar ikiyüzlü ve ayrımcı bir siyaset olduğunu Elif Kısa şahsında bir kez daha deneyimliyoruz. Annelere gözyaşı, tutuklama vermenin ötesinde vaadettiği bir şey yok. Bir kez daha benzer bir durumun yaşanmaması için Adalet Bakanı'na, AKP iktidarına buradan sesleniyoruz, Elif Kısa'yı derhal serbest bırakın."

'HUKUKSUZLUK İMRALI'DA BAŞLADI'
AKP'nin, 17 yıldır  hak, hukuk tanımayan, emekçilere kadınlara, devrimcileri hedef alan bir siyaset izlediğini kaydeden Taşdemir, "Savaş, tecrit ve işgal operasyonlarıyla bu siyaseti hızlandırdı, yine ülkede derin bir tecrit siyaseti izleniyor. 21 yıldır İmralı'da Sayın Öcalan üzerinde derinleşen bir tecrit var. Tecrit politikalarından güç alarak bu hukuksuzluğu İmralı'da başlatıp bütün ülkeyi kuşatma altına aldı. 2019 yılında da hala derinleştirilmiş tecrit, bu hukuksuz uygulama bir tecrit rejimi olarak devam ediyor" dedi.

'KADINLAR CİNS KIRIMIYLA YÜZ YÜZE KALDI'
İktidarın, 2019 yılında da gelişen kadın mücadelesini bastırmak için elinden gelini yaptığına işaret eden Taşdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: "2019 yılında da AKP iktidarı tarafından kadınlar adına, halklar ve Kürtler adına ne varsa hepsine karşı savaş ilan edildi. Elbette ki bu kadın düşmanı siyasetin kadınlar açısından şiddet, taciz, tecavüz ve geri dönülmez durumlara sebep olduğunu biliyoruz.

'5 YILDA 1 MİLYON 337 KADINA YÖNELİK ŞİDDET OLAYI YAŞANDI'
"Bunun sonuçlarının istatistiklere nasıl yansıdığını sizlerle paylaşacağım. Bu istatistikler vahşet boyutunda, ama bunlar gerçek rakamları göstermiyor. Bunlar buzdağının görünen yüzü. Kadına karşı suçlara ilişkin gerçek bir istatistiksel veri yok. Var olan da görüneni daha fazla az yansıtmak, bastırmak ve görünür kılmamak üzerine yapılan çalışmalardır. Her ne hikmetse geçen gün İçişleri Bakanlığı bir veri paylaştı. Bu veriye göre son 5 yıl içerisinde 1 milyon 15 bin 337 kadına yönelik şiddet olayı gerçekleşti. Bu, İçişleri Bakanlığı verisi. Bu saldırılarda 1890 kadın öldürülmüş. Bu kadınların 94'ü devlet koruması altında iken hayatlarını kaybetti.

'GENELGE 'SUSUN BİZ DE BİR ŞEYLER YAPIYORUZ' DEMENİN ADIMIDIR'
"Diyarbakır Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ağı'nın verilerine göre, 2019'un Mart-Haziran ayları arasında yani sadece 4 aylık süreçte 954 kadın şiddet gördüğü için bu kuruma başvurmuş. Şiddetin bu kadar artmasında elbette iktidarın kadın düşmanı politikalarının etkili olduğunu biliyoruz. Bu şiddetle mücadele etmek, şiddeti durdurmak AKP'nin politikaları içinde yer almıyor. Sadece şiddetle mücadele ediyormuş gibi davranan bir iktidarla karşı karşıyayız. En son ailenin korunması ve şiddetin engellenmesi adı altında bir genelge gönderildi. Sanki bu durum genelge ile çözülecekmiş gibi bir yanılgı siyaseti izleniyor.

"Dolayısıyla bu genelgelerin bile kadına yönelik şiddete yönelik gelişen toplumsal refleksi dindirmek, yaşanan şiddeti örtbas etmek ve bir şey yapılıyormuş gibi yapmak için yapıldığını çok iyi biliyoruz. Aslında gelişen kadın isyanına kadın itirazına karşı "susun biz de bir şeyler yapıyoruz" demenin adımıdır bu göstermelik şiddetle mücadele genelgeleri. Tam da bunun gerçek anlamdaki izdüşümü 2019'da gelişen kadın eylemlerine karşı AKP'nin verdiği cevap olmuştur."

2019 yılı içinde neredeyse kadınların gerçekleştirdiği tüm eylemlerin yasaklandığını kaydeden Taşdemir, "Kadınlara yönelik şiddet bastırma, sistematik bir politika olarak 17 yıldır AKP tarafından sürdürülüyor, benimseniyor. Bu tutumlar erkekleri koruyan, kadınları katleden failleri cezalandırmayan, kadın mücadelesi yürütenleri tehdit eden bir niteliktedir ve bu erkek egemen devlet şiddetine meydan okuyan, kadın özgürlük mücadelesinde ısrar eden özellikle Kürt kadın hareketini, feminist kadın hareketini, muhalefet eden devrimci kadınları hedef almaktadır" şeklinde konuştu.

2015'TEN BERİ 15 BİN 427 HDP'Lİ GÖZALTINA ALINDI
HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ başta olmak üzere onlarca kadın siyasetçinin AKP iktidarı tarafından hedef alındığını hatırlatan Taşdemir, şu bilgileri verdi: "2015 yılından beri partimize dönük tasfiye operasyonlarında 15 bin 427 kişi gözaltına alındı. Vekillerimizin, yöneticilerimizin, kadın meclisi üyelerimizin de olduğu 3 bin 640 kişi tutuklandı. Tutuklananların en az 3'te biri kadın siyasetçilerden oluşuyor, son 4 yılda 5 bine yakın kadın gözaltına alındı bine yakın kadın tutuklandı. Dünyanın en demokratik mutlak eşitlikçi eşbaşkanlık sistemini kadınlar savunduğu için, eşbaşkan olduğu için tutuklandılar. Kazandığımız 65 belediyenin 32'sine kayyım atandı, 26 belediye eşbaşkanımız rehin alındı."

'ROJAVA MODELİNE İKİ DÜŞMAN GÜÇ VAR: AKP VE IŞİD'
AKP'nin faşizan politikalarının sadece Türkiye ile sınırlı kalmadığına işaret eden Taşdemir, Doğu ve Kuzey Suriye'ye yönelik işgal saldırısını hatırlattı. Taşdemir, "Kuzey Suriye ve Rojava halklarına ve orada gelişen demokratik kadın özgürlükçü sistem düşman haline getirildi. Kadın özgürlük mücadelesi orada da hedef alındı. Kadın özgürlük mücadelesi yürütenler, kadın öncüler katledildi. Yani dünyanın hayranlık duyduğu, gıpta ile baktığı, bu demokratik deneyimden öğrenmeye çalıştığı Rojava halkının geliştirdiği bu modele Orta Doğu'da iki düşman güç var. Biri AKP iktidarı diğeri IŞİD zihniyeti."

TÜRKİYE'DE KADIN İŞSİZLİĞİ YÜZDE 40 CİVARINDA
Türkiye'deki işsizlik sorununa dikkat çeken Taşdemir, kadın işsizliğinin yüzde 40 oranında olduğunun altını çizdi. 

Taşdemir, şunları ifade etti: "Türkiye halkları, kadınlar bu savaş politikalarının sonucu olarak derin bir işsizlik ve yoksulluk yaşıyorlar. DİSK verilerine göre; en yoğun işsizliğin kadın işsizliği olduğunu ortaya çıkardı. Geniş tanımlı işsizliğe göre Türkiye'de bu veri yüzde 40 iken kadın işsizliği yüzde 40 civarında. Mevcut kaynaklar, israfa, yandaşa, itibara kullanılırken Türkiye'de kadınlar ısınmak için AVM'lere gidiyor, halk ısınmak için otobüslere biniyor. Bu kadar derin bir yoksulluk yaşanıyor. Bu yoksulluğun, savaş siyasetinin yarattığı derin bir ötekileştirme, linç kültürü yaratıldı. Ayrımcı politikalardan en fazla nasibini alan mülteciler ve engelli vatandaşlarımız oldu."

'HER GÜN BİR MÜLTECİ KADIN TACİZ VE TECAVÜZE UĞRUYOR'
Mülteci kadınların yaşadığı zorlukları aktaran Taşdemir, 2019 yılında en fazla saldırıya uğrayan kesimlerin başında mültecilerin geldiğini söyledi. Taşdemir, "2011 Suriye'de yaşanan iç savaşta, AKP'nin kışkırtması sonucu milyonlarca insan yerinden, yurdundan edilerek buralara gelmek zorunda kaldı. Ama bu mültecilere özellikle kadın mültecilere dönük her gün bir hak ihlali ve suç pratiği ile karşı karşıyayız. Yine mülteciler siyasi pazarlık konusu yapılıyor, ucuz işgücü olarak görülüyor. Hergün bir kadın mültecinin bir dramına, taciz ve tecavüzüne tanıklık ediyoruz" dedi.

'2019 KADINLARIN DİRENİŞİ YÜKSELTTİĞİ BİR YIL OLDU'
"AKP'nin 2019 yılında kadınlara, emekçilere yönelik uyguladığı politikalar ve işlediği suçlar çok kabarık, burada hepsini anlatmaya kalksak saatler sürer" diyen HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Taşdemir, konuşmasına şöyle devam etti: 

"2019 yılı yoğun baskı ve faşizm politikalarının yansıdığı bir yıl olmadı, kadınların bu politikalar karşısında mücadele ve direnişi yükselttiği bir yıl oldu. Özellikle Kuzey Afrika'da, Rojava'da, dünyanın her yerinde kadınlar toplumsal muhalefetin öncülüğünü yaptılar, sadece haklarını değil, özgürlüklerini sahiplenerek sokaklara aktılar.

'KADINLAR TOPLUMSAL MÜCADELENİN ÖNCÜLÜĞÜNÜ YAPIYOR'
"Türkiye ve Kürdistan'da da kadınlar değişim için ayağa kalktılar, devlet ve erkek şiddetine karşı isyanlarını büyüttüler. Kazanımlarını korumak için ciddi bedeller ödediler, ama direniş ve mücadeleden asla vazgeçmediler. Bugün kadınlar yaşamın her alanında sokakta, işyerinde, cezaevinde bu erkek ve devlet şiddetine karşı direniyor. Toplumsal mücadelenin öncülüğünü yapıyor. Biz 17 yıldır olduğu gibi bu yıl da kadınlar özgürleşene kadar yeni yaşamı inşa edene kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.

"Çünkü biz inançlıyız, kararlıyız, ısrarcıyız. Kadın mücadelesi var, kadın mücadelesi toplumsal mücadelelerin moral kaynağı olmuş durumda. Bizler 2019 yılını mücadele ve direniş yılı olarak, kazanımlarımızı sahiplenme yılı olarak tanımlıyoruz. Biz bu morali kadın özgürlük mücadelesinden ve partimiz HDP'den alıyoruz.

HDP ve kadınlar varoldukça faşizm yenilmeye mahkum olacaktır."

Taşdemir, tüm halkların yeni yılını da kutladı.