24 Kasım 2024 Pazar

TARİŞ direnişi 40 yaşında

Demirel liderliğindeki Milliyetçi Cephe hükümetinin faşist kadrolaşma politikalarına karşı 22 Ocak 1980'de başlayan, tüm kenti saran TARİŞ direnişinin üzerinden 40 yıl geçti.

TARİŞ fabrikalarında, 22 Ocak 1980'de işçiler tarafından başlatılan direniş, kısa sürede kente yayıldı. Yeni seçilen hükümetin faşist kadrolaşma politikasına karşı başlayan TARİŞ direnişi, toplumun tüm emekçi kesimlerini harekete geçirmesi bakımından önemli bir yerde duruyor.

EGE'DEKİ SİYASAL NABZI KONTROL ETMENİN ARACI TARİŞ!
TARİŞ, Ege'nin incir, üzüm, pamuk, zeytin ve zeytinyağı gibi tarımsal ürünlerini değerlendirmek üzere kurulan, 70'li yılların sonlarına gelindiğinde 80 bine ulaşan üretici ortağı ile Türkiye'nin en eski ve en büyük üretim kooperatifiydi. TARİŞ yönetimi, ülkedeki diğer birçok üretici kooperatifinde olduğu gibi büyük toprak sahipleri ile büyük hissedarların elindeydi.

Kooperatif, büyük çoğunluğu İzmir'de kurulu gıda ve tekstil sektöründe faaliyet gösteren sanayi işletmelerine sahipti. İşletmelerin yöneticileri Sanayi Bakanlığı tarafından atanıyordu. Bakanlık, aynı zamanda işletmelerin kadrolarının da belirlenmesinde söz sahibiydi.

TARİŞ, istihdam kapasitesinin yanı sıra tarımsal ürünlerin taban fiyatını belirleme gücü sayesinde siyasal iktidarların popülist politikalarına, dolayısıyla Ege'deki siyasal nabzı kontrol etmeye imkan sağlayan önemli bir araçtı.

FAŞİST KADROLAŞMANIN ZEMİNİ MEDYA TARAFINDAN OLUŞTURULDU


1979 milletvekili ara seçimleri ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin hükümetten düşmesiyle birlikte, Süleyman Demirel'in liderliğinde İkinci "Milliyetçi Cephe (MC)" hükümeti kuruldu ve MHP gizli koalisyon ortağı oldu. Ardından devlet kadrolarına milliyetçi kişiler yerleştirilmeye başlandı. Bu faşist kadrolaşma sürecinden, İncir, Üzüm, Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri olarak bilinen TARİŞ de etkilendi.

Hükümetin politik çizgisinde yayın yapan medya organları TARİŞ'in "terör yuvası" olduğu yönünde kara propaganda başlattı. Bunun sonucunda Milliyetçi Cephe yanlısı yerel gazete Yeni Asır işletmenin duvarlarına "Türk askerini arkadan vur, Rus askerine selam dur" şeklide yazılar yazıldığı yönünde yalan haber yaptı. Bu haber sonrandan yalanladı ancak, TARİŞ'te faşist kadrolaşmanın uygulaması bakımından da etkili oldu.

Bunun üzerine fabrikaya atanan yeni genel müdür eski işçilerin işten atılacağını, farklı şehirlerden yeni işçilerin işe alınacağını açıkladı. Bunun üzerine TARİŞ işçileri grev kararı alarak üretimi durdurdu. Yönetim, faşist güçleri fabrikada konumlandırarak provokasyon ile grevi kırmaya çalıştı. Bununla birlikte fabrikaya polisler sokuldu ve TARİŞ'in İzmir'de kurulu olan tüm işletmelerinde arama yapılacağı belirtildi.

Provokasyona tepki gösteren TARİŞ işçileri, sivil-faşistler ile polislerin fabrikaya girmesine engellemeye çalıştı. Yaşanan çatışma ve saldırıda 50 işçi yaralandı, 600 işçi gözaltına alındı.

İŞÇİLERE SALDIRI İZMİR'İ AYAĞA KALDIRDI

İşçilere yönelik sadırı, İzmir'i ayağa kaldırdı. İşçilerin yoğun olarak yaşadığı Güzeltepe (o dönemde adı Çimentepe) ve Gültepe gibi emekçi semtlerinde halk sokağa döküldü. Ege Üniversitesi'nde ise öğrenciler, destek için dersleri boykot etti.

DİSK yönetiminin işçi kıyımına, zamlara, pahalılığa, sürgünlere, antidemokratik baskı ve uygulamalara, karşı değişik illerde yapmayı planladığı "Demokrasi Mitingleri"nin İzmir ayağı, TARİŞ direnişi ile birleşti. DİSK üyesi TARİŞ işçileri, 25 Ocak'ta 2 saatlik iş bırakma eylemi yaptı, 26 Ocak'ta on binlerce işçi ve emekçinin katılımıyla miting düzenlendi. 

DİSK DİRENİŞİ BİTİRME KARARI ALDI
DİSK yönetimi, büyüyen direnişin kendi kontrolünden çıktığını fark ederek, "sert ve kanlı" gelişmelerin yaşanacağını belirterek direnişi sonlandırma kararı aldı. DİSK, 31 Aralık'ta direnişi sonlandırma kararı aldı. Bu kararın ardından gözaltındaki işçiler serbest bırakıldı.

Ancak, TARİŞ Genel Müdürlüğü işçilerle direnişin önderlerini hedef göstermeyi sürdürdü ve 6 Şubat'ta gazetelere ilan vererek üretime ara verdiğini duyurdu. Aynı gün eylemlere katılan 3 bin işçi işten atıldı. Milliyetçi Cephe hükümeti tarafından TARİŞ'te bir haftalık tatil ilan edildi.

İŞÇİLER KARARI TANIMADI VE YENİDEN DİRENİŞE BAŞLADI
İşçiler, buna karşı üretimi sürdürme ve fabrikalardan çıkmama kararı aldı ve direnişe başladı.

EMEKÇİ SEMTLERİNDE BİRAKATLAR KURULDU
Çimentepe ve Gültepe mahallelerinde halk, giriş çıkışları kapattı ve sokaklara barikatlar kurdu. 7 Şubat'ta polis ve askeri birlikler önce fabrikalara girmeye çalıştı. Barikatlarda direnen halkla polis ve askerler arasında çatışmalar yaşandı. Kent geneline yayılan ve günlerce süren direniş hükümet ve patronları korkutan boyuta ulaştı.

ORDU DEVREYE GİRDİ: TARİŞ BASILDI
Süren çatışmaların daha fazla yayılmasını engellemek isteyen hükümet, direnişin diğer illere yayılmasını engellemek için orduyu devreye soktu. Dönemin Genelkurmay Başkanı darbeci Kenan Evren, "Biz dış düşmanlarla değil, iç düşmanlarla uğraşıyoruz" diyerek TARİŞ işçilerini hedef aldı.

14 Şubat sabahı, on bine yakın asker ve polis, sabaha karşı on bine yakın asker ve polis, TARİŞ fabrikalarına baskın düzenledi. Direnişe önderlik eden işçilerden 270 kişi gözaltına alınarak Karşıyaka Stadyum'una götürüldü. Aynı gün DİSK'e bağlı sendikalar iki günlük greve çıktı. Ancak grev, süre dolmadan 15 Şubat günü öğle saatlerinde bitirildi. 14 Şubat akşamı da TARİŞ'e destek için direnen mahallelere baskınlar düzenlendi ve çok sayıda kişi gözaltına alındı.

16 Şubat'ta Gültepe'ye yönelik operasyonda, 3 polis öldü, 100'e yakın kişi yaralandı, 200'den fazla kişi gözaltına alındı. Yaklaşık bir ay boyunca süren TARİŞ direnişi boyunca bini aşkın kişi gözaltına alındı, yüzlerce kişi yaralandı.

TARİŞ direnişi, devletin tüm gücü ile gerçekleştirdiği saldırı ile "bastırıldı" ardından, 20 Şubat'ta İzmir'de sıkıyönetim ilan edildi.

Direnişin ardından işten atmalar sürdü, faşist kadrolaşma politikası sürdü, hükümete yakın kişiler işe alındı.

KAYNAKLAR:
- Türkiye Sendikacılık Ansiklopedisi (TARİŞ olayları)
- TARİŞ Direnişi: 22 Ocak–16 Şubat 1980
- TARİŞ Olayları - Vikipedi