4 Ekim 2024 Cuma

Suruç yaralısı Sezgin Dağ ölümsüzlüğünün birinci yılında anıldı

Suruç katliamında yaralanan Sezgin Dağ, ölümsüzlüğünün birinci yılında İstanbul ve İsviçre’de anıldı.

Suruç katliamında yaralanan ve sürgün olarak gitmek zorunda kaldığı İsviçre'de yaşamını yitiren Sezgin Dağ, İstanbul ve İsviçre'de anıldı.

İsviçre'de kaldığı kampta kalp krizi geçiren ve hastanede tedavisi yapılmadığı için yaşamını yitiren Sezgin Dağ için İstanbul Gazi Mahallesi'ndeki mezarı başında anma etkinliği yapıldı.

Suruç Aileleri İnisiyatifi tarafından yapılan anmaya, Sezgin Dağ'ın ailesi, Ölümsüzlerin ve Tutsakların Sesi Platformu (ÖTSP) ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyeleri de katıldı.

AKBABA: GÜLÜMSEMESİYLE HATIRLIYORUM
Anmada konuşan Sezgin Dağ'ın kardeşi Medine Dağ Akbaba, kardeşinin güleç yüzlü bir insan olduğunu anlattı. Ölüme giderken bile gülmekten vazgeçmediğini söyleyen Akbaba, "Ben onu hep gülümsemesiyle hatırlıyorum. O ailemizin gülen yüzüdür. O'nu hiçbir zaman unutmayacağız.  Ben onu hep öyle hatırlayacağım" dedi.

ŞEKER: YIKILMIŞ BİR KENTE UMUT OLMAK İSTEDİLER
Suruç Aileleri İnisiyatifi'nden Dilek Şeker, Sezgin Dağ ile 6 yıl önce Suruç'a doğru uğurlarken tanıştığını söyledi. Suruç katliamında yaşamını yitirenler ve yaralananların tek isteklerinin yıkılmış bir kente umut olmak olduğunu söyleyen Şeker, 6 yıl boyunca adalet mücadelesini sürdürdüklerini söyledi. Suruç aileleri olarak birbirlerinden hiç kopmadıklarını kaydeden Şeker, "O'nu özlemle anıyoruz" dedi.

ESP: ONUN BIRAKTIĞI BAYRAĞI DAHA YÜKSEKLERE TAŞIMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ
Anmada ESP adına yapılan konuşmada, Sezgin Dağ'ın hep gülen ve pozitif bakan, yaşanan sorunlara müdahil olarak çözmeye çalışan, dostlarına, yoldaşlarına ve ailesine karşı sorumluluk duygusu yüksek bir insan olduğu belirtildi. Kobanê'ye doğru yola çıktıklarında çok heyecanlı olduğunu aktarılan konuşmada, "Adalet mücadelesinde en önde yürüyenlerden biri oldu. Sürgüne gitmek zorunda kaldı, orada da yoldaşlarını buldu. Anlık bir heves değil, bir hayat tercihi, yaşamdan beklentisi buydu. Olmak istediği yerde, olmak istediği insanlarla birlikte olduğu için sürekli gülüyordu. Onun bıraktığı bayrağı daha yükseklere taşımak için mücadele ediyoruz. İyi ki yaşamımızdan geçti, iyi ki onun taşıdığı bayrağı hala dalgalandırıyoruz" diye kaydedildi.

ÖTSP: SURUÇ İÇİN ADALET MÜCADELESİNDE ETKİN YER ALDI
ÖTSP adına yapılan konuşmada ise, Sezgin Dağ'ın her göreve talip olduğunu, Suruç için adalet mücadelesinde etkin yer aldığını söyledi.

DAĞ YAŞAMINI YİTİRDİĞİ MÜLTECİ KAMPININ ÖNÜNDE ANILDI
Sezgin Dağ için İsviçre'de yaşamını yitirdiği göçmen kampının önünde de bir anma etkinliği yapıldı. Mülteci kampının önünde Sezgin Dağ'ın resimlerinin açıldığı anmaya, Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB) ve Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon) üyeleri de katıldı.

Anmada konuşan kardeşi Murtaza Dağ, abisinin İsviçre devletinin mülteci politikasının sonucu yaşamını yitirdiğini vurguladı. İsviçre'de mültecilere yönelik ikinci sınıf insan muamelesi yapıldığını kaydeden Murtaza Dağ, "Gayri insani koşulların ortadan kalkmasını, yeni Sezgin'lerin yaşamını yitirmemesini, herkese eşit muamele yapılmasını istiyoruz. Burada saklı kalan, karanlıkta kalan sorumların, hukuksuzlukların ortaya çıkması için mum yakacağız" diye konuştu.

'SEZGİN'İN ÖLÜMÜNDE SORUMLULUĞU OLANLAR YARGILANSIN'
Sezgin Dağ için İsviçre'nin başkenti Bern'de bulunan Kürt Toplum Merkezi'nde de bir anma etkinliği yapıldı.

Saygı duruşuyla başlayan anma etkinliğinde Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin gönderdiği mesaj okundu. 20 Temmuz 2015'de Suruç'ta katledilen 33 Düş Yolcusuyla aynı yolculuğa çıkan ve katliamdan yaralı kurtulan Sezgin Dağ'ın sürgünde yaşadığı İsviçre'de ihmal sonucu katledildiğini hatırlatan Suruç Aileleri İnisiyatifi, "Suruç yaralımız Sezgin Dağ'ın ölümünde sorumluluğu olanların yargılanmasını istiyoruz. Aramıza giren sınırlara ve mesafelere rağmen birleşen adalet çığlığımızın bizleri zafere taşıyacağına inanıyoruz. Hiçbir düş yarım kalmayacak" diye belirtti.

Anmada "Suruç için adalet Sezgin için adalet" sloganı atıldı.

YILMAZ: SEZGİN DAĞ'I ÖLDÜREN BU SİSTEM
Anma etkinliğinde Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB) adına konuşan Tuncay Yılmaz, İsviçre hükümetinin pandemide 1,5 milyar frank, yeni savaş uçakları almak için ise 50 milyar frank harcadığını hatırlattı. İnsanların hayatı, geleceği, eğitimi ve sağlığının bu sistemin sahiplerinin umurunda olmadığına dikkat çeken Yılmaz, "İşte Sezgin'i öldüren bu sistemdir. Sezgin'i öldüren sadece oradaki umarsız kamp yöneticisi değildi. İnsan hayatı önemli değil, parayı kısın diyen sistemin kendisiydi" dedi.

İsviçre devletinin göçmenleri atık gibi, sırtına yük gibi gördüğüne işaret eden Yılmaz, Sezgin'i göçmen hayatına iten nedenlere değindi. Yılmaz, "Bugün Sezgin'in ölmesinin nedeni, doğduğu, büyüdüğü topraklarda onun Kürt, Alevi, sosyalist kimliğine izin vermeyen sistemin kendisidir" diye konuştu.

Sezgin'i anarken onunla aynı kaderi yaşayan binlerce, yüzbinlerce, milyonlarca göçmeni andıklarını kaydeden Yılmaz, "Buna karşı ortak bir şey yapmak istiyoruz. Avrupa Demokratik Güç Birliği'nin kurulma sebebi tam da bu" diye belirtti.

ORAK: SEZGİN'İ KAYBEDİŞİMİZ BİR SONUÇTUR
İsviçre Göçmen İşçiler Federasyonu (İGİF) Eşbaşkanı Ali Orak da, Sezgin Dağ İsviçre'ye geldiğinde Suruç katliamında yaralandığını, vücudunda onlarca şarapnel parçası olduğunu söylemesine rağmen, yaşadığı koşulların uygun olmadığına dikkat çekti. İsviçre hükümetinin mültecilerin beyanlarını kabul etmemesine tepki gösteren Orak, "Sezgin'i kaybedişimiz bir sonuçtur" diye konuştu.