5 Ekim 2024 Cumartesi

Suruç davasına çağrı: Katliamın sorumluları korunmak isteniyor

22 Ekim'de görülecek Suruç davası, katliamın sorumluları korunmak için tüm eksikleri ile kapatılmak isteniyor. Suruç Aileleri İnisiyatifi, SGDF ve ESP, davaya katılım ve birlikte mücadele çağrısı yaptı. Aileler adına konuşan Murat Budak, mahkeme sona erse de adalet mücadelesine devam edeceklerini kaydetti ve 33'lerin yoldaşı olan SGDF'nin hedef gösterilmesine karşı sosyalist gençlerle yan yana mücadele edeceklerini vurguladı. 

Suruç Aileleri İnisiyatifi, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), 33 düş yolcusunun hayatını kaybettiği ve sorumluların korunması için tüm eksiklikleriyle kapatılmak istenen Suruç katliamı davasına ilişkin basın toplantısı düzenledi. 

"Failleri tanıyoruz Suruç davası kapatılamaz!" şiarıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde gerçekleşen toplantıya; ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, SGDF Eşbaşkanı Yaren Tuncer, İHD Şube yöneticisi Hüseyin Ocak, oğlu Vatan'ı katliamda yitiren Murat Budak, katliamdan yaralı kurtulan Yasin Can, Ölümsüzlerin ve Tutsakların Sesi Platformu (ÖTSP) ve çok sayıda kişi katıldı. 

OCAK: 33'LER SUÇLUYMUŞÇASINA DAVA KAPATILMAK İSTENİYOR
Söz alan İHD Şube yöneticisi Hüseyin Ocak, Suruç katliamına yönelik duyarlılık çağrısı yaptı. 20 Temmuz günü gerçekleşen katliamı hatırlatan Ocak, "Failler ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşıyor. O günden sonra katliamlar devam etti. Hepsini çok iyi tanıyoruz. 33 düş yolcusu maalesef yaşamını yitirdi, yüzün üzerinde insan yaralandı" dedi. 

Duruşmalarda yaşanan hukuksuzlukları hatırlatan Ocak, "Hiçbir delil toplanmamasına rağmen geri adım atılmadı. Bu dosyanın üzerini örtmeye çalışıyorlar" diye ekledi. Faili meçhuller dosyalarının alelacele kapatıldığını da vurgulayan Ocak, Suruç dosyasının katledilenler suçluymuşçasına kapatılmak istenmesinin kabul edilemeyeceğini söyledi. İHD olarak Suruç başta olmak üzere katliam davalarında hakikatlerin ortaya çıkarılması için gerekli çalışmaları yürüttüklerini dile getiren Ocak, sonuna kadar takipçisi olacaklarını da ifade etti. 

BUDAK: TERÖRİST ARIYORLARSA ETRAFLARINA BAKSINLAR
Oğlu Vatan'ı katliamda yitiren Murat Budak ise 33'leri ve onların yoldaşlarını "terörist" olarak göstermeye çalışan AYM'ye seslendi ve "Terörist arıyorlarsa Amed'te, Antep'te saldıranlara baksınlar. Terörist arıyorlarsa etraflarına bakmaları yeterli" diye konuştu. 

Budak, "Aileler olarak 33'lerin yoldaşlarının hep yanında olduğumuzu, birlikte mücadele ederek bu faşist düzeni yıkacağımızı biliyoruz. 75 aydır, her ayın 20'sinde Halitağa'da saat 18,00'de yaptığımız Adalet Nöbeti oturmamıza, ayın 22'sinde de kapatılmak istenen duruşmamıza tüm duyarlı kamuoyunu davet ediyoruz" ifadelerini kullandı. 

Budak, dava kapatılsa dahi 33'ler için mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizdi. 

CAN: MADEM BİZİ KATLETMEDİNİZ BARİKATLARI KALDIRIN ADALET SAĞLANSIN
Suruç gazisi Yasin Can da Suruç katliamı davasının siyasi süreçten ayrı değerlendirilemeyeceğini kaydetti. Devlete, "Bizi katlettiyseniz bilelim. Eğer hayır diyorsanız, çekin barikatları önümüzden adalet sağlansın" diye seslendi. Ne faili meçhullerin aydınlandığını, ne katillerin yargılandığını ne de siyasi cinayete kurban gidenlerin faillerinin yargılandığını belirten Can, "Tüm yetkililere, bütün sorumlulara söylüyorum, çünkü yarın öbür gün bu düzen değiştiğinde hesap vereceksiniz, yargılanacaksınız. Mesulsünüz, sorumlusunuz. Önümüzü açın, adaleti sağlayalım" vurgusu yaptı. 

TUNCER: BİZ BİTTİ DEMEDEN BU DAVA BİTMEZ
SGDF Eşbaşkanı Yaren Tuncer de hedef gösterilmeleri ve Suruç şehitlerinin yüzde 50 kusurlu gösterilmesine ilişkin konuştu. "Aslında böyle yaparak Suruç katliamını devlet sahiplenmiş oluyor" diyen Tuncer, 6 yıldır yürüttükleri adalet mücadelesinde bu çağrıyı adaletsizliğe uğrayan ezilenlere yaptıklarını dile getirdi. Mahkemelerde adalet beklemediklerini çünkü bir tiyatrodan ibaret olduğunu dile getiren Tuncer, "10 Ekim'den tutuklu olan bir sanığa bütün cezayı vererek bu dosyayı da kamuoyu önünde kapatmak istiyorlar. Böyle yaparak ezilenlerin, Suruç yaralıların, yoldaşlarının öfkesini dindirebileceklerini, adalet mücadelesini durdurabileceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Biz biliyoruz Suruç'un, Ankara'nın, Amed'in bu topraklarda IŞİD'in tüm katliamlarının tek suçlusu canlı bombalar, IŞİD'liler değil işbirlikçileri. Bu katiller Saraylarda, devlet erkanında oturmaya devam ediyor" dedi 

Tuncer, "Bu dava biz bitti demeden bitmeyecek" mesajı verdi. 

TÜMÜKLÜ: SURUÇ İÇİN ADALET MÜCADELESİ REJİMİN DEĞİŞMESİ MÜCADELESİ
ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Suruç davası mahkeme sürecinin ne hukuk ne de kendi iç işleyişi bakımından hukuki değil politik olduğunu kaydetti. Dönemin Başbakanı Davutoğlu'nun IŞİD'i sahiplenen açıklamalarını hatırlatan Tümüklü, "Bu ülkedeki politik rejim ve onun gerçeği karşısında direnenleri nasıl düşman görüldüğünü bir kez daha gördük. AYM'nin verdiği karar çıplak bir gerçek. Hala Suruç'ta katledilenleri; başta SDGF olmak üzere birçok gençlik örgütlerini, siyasi partileri, devrimcileri kriminalize etmeye çalışıyorlar" diye konuştu. 

Politik bir tutum alarak adalet mücadelesini bu rejimin değişmesi olarak okuduklarını dile getiren Tümüklü, "Bu adalet mücadelesini bu rejimin tüm kodlarıyla mücadele etmek olarak ele alıyoruz. Çünkü, 33'ler bu ülkedeki halkların eşitliği ve birliği için oradalardı. Bu bir düş değil gerçekti. Türk ve Kürt halkının birleştiği, bu anlamıyla IŞİD gibi Ortaçağ denilemeyecek gericliğe, politik İslamcı rejime karşı halkların birliğini, eşitliğini kurmak için gittiler. Rejim buna saldırdı. Rejim diyoruz çünkü mahkemesiyle, polisiyle, medyasıyla ve bütün mekanizmalarıyla bu sürece düşman, mücadele konusu eden insanlara düşman bir yapıyla karşı karşıyız" dedi. 

'YAN YANA OLMAYA DAVET EDİYORUZ'
Suruç anmalarına yönelik saldırılara, anmalarda konuşanlara açılan soruşturmalara dikkat çeken Tümüklü, "Adalet mücadelesi olarak antifaşist ve bu ülkede demokrasi, özgürlük, devrim isteyen herkes için esaslı mücadele konusu" ifadelerini kullandı. Adalet mücadelesinde buluşmaya ve Cuma günkü mahkemeye katılım, ailelerle, yaralılarla birlikte olma çağrısı yapan Tümüklü, "Bu ülkede devletin kadrine uğramış, bütün adalet mücadelesi verenleri yan yana olmaya ve söz kurmaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı. 

'ZATEN MAHKEMEDEN BEKLENTİMİZ YOKTU'
Tümüklü, şöyle devam etti: "Zaten mahkemeden bir beklentimiz yoktu. Bunu bir adalet mücadelesinin yükselmesi, politik özgürlüğünün kazanılmasını temel bir perspektifi olarak görüyoruz. Cumartesi Anneleri, Hendek, Çorlu'nun mücadelesinden bağımsız görmüyoruz. Bu adalet mücadelelerinin kol kola girmeye ihtiyacı var. Başta Çarşamba günü Suruç oturmalarına katılmaya, özelde de Hilvan'da görülecek bu tezgahın son halkasına karşı adalet mücadelesini haykıracağımız gün herkesi yan yana olmaya çağırıyoruz. Biz orada olacağız bütün emekçileri, ezilenleri ve mücadelesini yürütenleri oraya bekliyoruz."