23 Kasım 2024 Cumartesi

Suruç Aileleri İnisiyatifi: DAİŞ'in katliamlarına karşı adalet mücadelemizi yükseltelim

Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin çağrısıyla bir araya gelen çok sayıda kişi, "Amed, Suruç, 10 Ekim Ankara, Antep düğün katliamı ve IŞİD'in gerçekleştirmiş olduğu tüm katliamlara karşı adalet mücadelemizi hep birlikte herkes için adalet çığlığımızla yükseltelim" dedi.

Suruç katliamı 109. ayında. Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin çağrısıyla Kadıköy Halitağa'da yan yana gelen çok sayıda kişi 33 düş yolcusunu andı. 20 Ağustos 2016 yılında gerçekleşen Antep katliamının yıl dönümü olduğunu hatırlatan 33'lerin yoldaşları, adalet mücadelesini yükselteceklerini kaydetti.

"Kalplerimiz adalet için atsın" pankartının açıldığı eylemde, 20 Temmuz'da katledilen 33 düş yolcusunun fotoğrafları taşındı. Eyleme, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanları Berfin Polat ve Müslüm Koyun, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, gençlik örgütleri ve çok sayıda kişi katıldı.

Basın metnini okuyan Adnan Özcan, 109 ay önce savaştan yıkılmış bir kenti yeniden inşa etmek için yola çıkan yüzlerce kişinin mola verdikleri Suruç'ta DAİŞ'in bombalı saldırısına uğradığını hatırlattı. 33 düş yolcusunun bu saldırıda katledildiğini söyleyen Özcan, 9 yıldır katillerin yakalanması ve katliam dosyasındaki hukuksuzlukların giderilmesi için mücadele ettiklerini vurguladı.

'TÜM KATLİAMLARA KARŞI ADALET MÜCADELEMİZİ YÜKSELTELİM'
8 yıl önce DAİŞ çetelerinin Antep'te bir düğünde katliam gerçekleştirdiğini, 57 kişinin katledildiğini hatırlatan Özcan, "Antep düğün katliamı davası sadece 7 duruşma görülerek bazı sanıklara beraat kararı verilmesi şaşırtıcı değil. Suruç katliamı davasında da Antep düğün katliamı davasında da ailelerimizin tüm taleplerinin reddedilmesi katliamı yapan ve kimlerin desteklediğinin göstergesidir. Amed, Suruç, 10 Ekim Ankara, Antep düğün katliamı ve IŞİD'in gerçekleştirmiş olduğu tüm katliamlara karşı adalet mücadelemizi hep birlikte herkes için adalet çığlığımızla yükseltelim" dedi.

'AYDAN, ALİCAN, EZGİ, KARADENİZLİ 3 GENÇ'
Bu ay itibariyle her oturumda 33 düş yolcusundan 3 kişinin yaşamlarına ilişkin paylaşımlarda bulunacaklarını ifade eden Özcan, şöyle devam etti:

"Aydan Ezgi Şalcı: 1996 yılında Ordu'da doğdu. Ordu'da başlayan yaşamı, lise yıllarında Samsun'da devam etti. Lisenin ilk yılında devrimci mücadele ile tanıştı. Liseli Öğrenci Birliği ile çalışma yürüttü. Samsun'da seçim süreci boyunca gönüllü olarak HDP çalışması yürüttü. 19 Mayıs Üniversitesi Gazetecilik bölümünü kazandığında SGDF çalışması yürütmeye başladı. Samsun sokakları onu iyi tanırdı, her eylemin en önünde yer alırdı. Sesi gürdü, megafonsuz da slogan attırır, konuşma yapardı. 19 yaşındaydı ve diğer arkadaşları gibi tek isteği bir gün savaşın yıktığı Kobanê'ye gidebilmekti. Çok istediği bu dileğini gerçekleştirmek için gittiği Suruç'ta katledildi. Aydan Ezgi, Kobanê'ye giderken, 'Bizler güneşin çocuklarıyız, ölüme gülümseyerek gidenleriz, gelin yarını hep birlikte ilmek ilmek örelim' çağrısında bulunmuştu.

Alican Vural: 1996 yılında Samsun'da doğdu. Lise hayatında Liseli Öğrenci Birliği ile tanışan Alican, üniversite hayatında SGDF ile devrimci mücadele yürüttü. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi bölümünü kazandığında da, üniversitede okuyabilmek için garsonluktan, atölyelerde ortacılığa kadar çeşitli işlerde çalıştı. Alican, 'Daha çok okumalıyım, daha çok devrimci olmalıyım, daha çok çalışmalıyım' sözleriyle daha iyi bir devrimci olmak için çabaladı. Deli doluydu, sınırsızdı, kabına sığmayan enerjisiyle Kobanê'nin yeniden inşası için yola çıktı ve Suruç'ta katledildi.

Alper Sapan: 19 yaşındaydı. Giresunluydu. Eskişehir Anarşi İnisiyatifi üyesiydi. 15 Mayıs 2014'te vicdani reddini açıklamıştı. Güleç bir insandı Alper, aynı zamanda çok öfkeliydi. Öfkesi bu adaletsiz sistemeydi. Kobanê'nin yeniden inşası için yola çıkarken çok heyecanlıydı. Kobanê'nin inşasına kendi elleriyle katılmak istiyordu, Suruç'ta katledildi."

'ADALET SAĞLANANA KADAR MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ'
Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aydan, Alican, Alper Karadenizli 3 genç. Onlar Kürt halkının ve dünyadaki tüm işçilerin, emekçilerin, ezilen halkların adalet, eşitlik, özgürlük mücadelesine güç vermek için gencecik yaşamlarını mücadeleye adadı. Halkların kardeşliği, eşitliği için IŞİD çetelerince yıkılmış bir kent olan Kobanê'nin yeniden inşası için yola çıkanlardan sadece üçüydü. Bizler onların mücadelesini, 33 düş yolcusunun adımladıkları sokaklarda, okullarda, şehirlerde 9 yıldır sürdürüyoruz. Suruç aileleri, yaralıları ve yoldaşları olarak onların mücadelesini büyütüyoruz. Suruç için adalet mücadelesini katiller yargılanana, adalet sağlanana kadar sürdürmeye kararlıyız. Çünkü onlara sözümüz var. Suruç'un hesabını soracağız."

Açıklamanın ardından bir süre sessiz oturma eylemi yapıldı. Ardından 33 düş yolcusunun isimleri sayılarak, "Yaşıyor" dendi.

Suruç katliamının 109. ayında düzenlenen eylem, "Suruç için adalet, herkes için adalet", "Suruç'un hesabı sorulacak", "Suruç şehitleri ölümsüzdür" sloganlarıyla son buldu.