KADIN
Şule Çet İçin Kadın Adaleti Komisyonu: Kadın adaletini sağlayacağız
Şule Çet İçin Adalet Komisyonu kurucularından İlknur Çetin, 15 Mayıs'ta görülecek olan Çet'in davasına çağrı yaptı ve ekledi: "Adalet komisyonlarımızın amacı kadın adaletini sağlamak. Erkek egemen sistemin dayattığı tüm baskıya genç kadınlar artık sessiz kalmıyor"
Özgecan Aslan'ın ardından, Şule Çet de kadın özgürlük mücadelesinin, özelde ise genç kadın mücadelesinin isyanı oldu. Şule Çet'in katilleri, erkek egemen yargıda kendilerini aklayabilmek için sistemin tüm kodlarını kullanmaya çalıştı. Ama bu çabaları katilleri aklayamadı, kadınların öfkesini ise daha da büyüttü. Bu öfke ve isyanla genç kadınlar başta sıra arkadaşları Şule Çet olmak üzere katledilen tüm kadınlara adalet istemek için Şule Çet İçin Adalet Komisyonları'nı kurdu.
Komisyonun kurucularından İlknur Çetin ETHA'nın sorularını yanıtladı.
'GENÇ KADINLAR ARTIK SESSİZ KALMIYOR'
Şule Çet'in Özgecan'dan sonra kadın isyanını, özelde genç kadın isyanını doğurduğunu vurgulayan Çetin, "Özgecan Aslan, Türkiye'de kadın hareketini canlandıran bir yerde duruyordu. 2015 yılında yaşanan bu hareket genç kadınların sokağa çıkmasıyla bir isyan dalgası oluşturdu. Sokağı tuttuğumuzda bu katliamlara ses olduğumuzda erkek egemenliğine nasıl bir darbe vurduğumuz kitleler tarafından görüldü. Şu anki siyasi atmosfer bize şunu gösteriyor; kadınsan sus, eğer gece sokaktaysan ölümü hak etmişsindir. Eğer cinselliğini özgürce yaşıyorsan ölümü hak etmişsindir" dedi.
Genç kadınların artık baskılara sessiz kalmadığını, tepkisini ortaya koyduğunu belirten Çetin, "Genç kadınlar, erkek egemenliğinin tüm bu baskı ve zulmünün, fiili meşru müdafaa mücadelesiyle yenilebileceğini daima söyledi. Dünya'da güçlenen kadın özgürlük mücadelesi, Türkiye'de yansımasını 'adalet' talebini yükselten kadın hareketinde gösteriyor" şeklinde konuştu.
'DAYANIŞMAMIZLA ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ KAZANACAĞIZ'
Özgecan Aslan ve Şule Çet'in katliamlarının genç kadınlarda isyana olmasının nedeninin, kadınların yaşadıkları sorunları açığa çıkarması olarak tarif eden Çetin, şöyle devam etti: "Üniversiteli genç kadınlar olarak geceleri sokakta özgürce dolaşamıyoruz, giyim kuşanımımıza ve bedenimize doğrudan müdahaleler yapılıyor. Sürekli baskı altına alınıyoruz. Hem çalışıp, hem okumak zorunda kalan Şule'nin patronları tarafından katledilmesi şu an genç kadınların yaşadığı en temel sorunlardan biri. Her an öldürülme tehdidini yaşayan binlerce kadın var. İşte Şule ve Özgecan bu haksızlığa yaptığımız bir özsavunma hareketi. Bizi, genç kadınları, sokaklardan kampüslerden, sosyal yaşamımızdan artık mahrum edemeyeceksiniz. Erkek egemen aklın taşındığı mahkemelere karşı bir 'kadın adaleti' oluşturacağız ve kadın dayanışması ile özgürlüğümüzü kazanacağız."
Çetin, Şule Çet İçin Adalet Komisyonları'nı kurma kararlarını şöyle aktardı: "Erkek egemenliğinin kadın üzerinde uygulamaya çalıştığı politikalar ile kadın katliamları her geçen gün artıyor. Bu katliamların politik olduğunu ve erkek egemen iktidara karşı güçlü bir kadın dayanışması örmek temel amaçlarımızdan biriydi. Yine son dönemde erkeği koruyan, takım elbise giydiği için iyi hal indirimleri uygulayan mahkemeler Şule Çet davasında korkunç yüzünü gösterdi. Mahkemede katiller değil, Şule yargılandı sanki. Bu durumun Şule üzerinde münferit değil, tüm kadınların yaşadığı sorunlardan olduğunu tüm kadınlara ulaştırmak istiyoruz."
'ADALETİ KADINLAR SAĞLAYACAK'
Şule Çet ve katledilen tüm kadınlar için erkek egemen yargının "adalet" sağlamayacağının altını çizen Çetin, "Bu yüzden biz kadınlar sokakta kendi adaletimizi, 'kadın adaleti'ni isteyeceğiz. Tüm kadınları 'adalet' için hareket etmeye çağırdık. Bu da sosyal medyada Adalet Komisyonları'na kayıt başvuru formu açarak başlattık. Açtığımız forma ilgi çok yoğun oldu. Türkiye ve Kürdistan'ın her yerinden kadınlar kayıt yaptırdı. Şu an her renkten ve farklı görüşten yüzlerce kadın Şule Çet için ve katledilen tüm kadınlar için adalet komisyonları kuruyor ve kadın dayanışmasını örüyor" diye konuştu.
Adalet komisyonlarının işleme şeklini anlatan Çetin, şunları kaydetti: "Tüm Türkiye genelinde büyük buluşmalar organize ediyoruz. Şu an İstanbul, Ankara, İzmir ve Eskişehir buluşmalarını gerçekleştirdik. Bu buluşmalar komisyonlarımızın 15 Mayıs'a kadar öreceği eylem planını ortaya çıkardı. Kayıt yaptıran kadınlarla ilgili hep beraber ne yapacağımızı tartışıyoruz ve bir planlama çıkarıyoruz. Bu buluşmalara ilgi çok yoğun oldu. Tartışmalarımız doğrultusunda bulunduğumuz şehirlerde geceleri bizi sokakta istemeyen erkek akla karşı gece yürüyüşleri yapacağız. Şule Çet tişörtlerimizle kent meydanlarında olacağız. Kadın savunmasının en temel hakkımız olduğunu göstermek için özsavunma pratik eğitimleri yapacağız ve özsavunmasını gerçekleştirmiş kadınların davalarını takip edeceğiz. Sosyal medya hesaplarımızdan mahkeme gününe geri sayım yaparak bir farkındalık yaratacağız."
'KADIN ADALETİ İÇİN ŞULE'NİN MAHKEMESİNE'
Tüm bu çalışmalarını 15 Mayıs'taki Şule Çet davasına çağrı için sürdüreceklerini belirten Çetin, mahkemeye kitlesel katılım sağlamayı hedeflediklerini söyledi. Her yerde mahkemeye çağrı afişlerinin ve bildirilerinin dağıtılacağını aktaran Çetin, "Başlattığımız bu kampanya sürecinde ve devamında Kadın Adaleti Komisyonu'muza destek veren avukat arkadaşlarımızla bir hukuk komisyonu kuracağız. Ayrıca her türlü şiddete maruz bırakılan kadınlar için bir psikolog komisyonu kuracağız" diye belirtti.
Tüm kadınları 15 Mayıs'ta Ankara'da olarak Şule Çet'i savunmaya çağıran Çetin, sözlerini şöyle tamamladı: "Şule Çet mahkemesinin seyrini mahkeme önüne kitlesel bir şekilde giderek değiştireceğiz. Bunun için Türkiye ve Kürdistan'ın her köşesinde aktif bir çalışma yürüteceğiz. Sosyal medyanın yadsınamaz bir etkisi var. Orada istikrarlı bir biçimde mahkemeye neden katılmamız gerektiğini anlatacağız. Kent merkezlerinde, kampüslerimizde, liselerimizde aktif bir çağrı çalışması örüyoruz. Buradan da bir kadın adaleti sağlamak için komisyonlara katılmaya ve 15 Mayıs'a Şule'nin mahkemesine çağırıyoruz."